Belleğiniz birbirinden farklı iki görev yapmaktadır:
1- Daha önce bir defa yaptığınız şeyi, yeniden tekrarlamak eyleminde size yardım eder. Burada edinilmiş bir bilginin, ya da becerinin otomatik uygulaması söz konusudur.
2- Daha önceki deneyimlere dayalı olarak, şimdiki veya gelecekteki bir eylemin nasıl yapılacağını Akla uygun biçimde planlamanızda size yardım eder. Burada öğrenilmiş şeylerin otomatik ve dolaylı bir uygulaması söz konusu değildir.
Belleğinizin ne kadar önemli olduğunu gördünüz. Onun çalışması olmazsa, kolunuz kanadınız kırık demektir. O zaman her eyleminiz, sonu ne olacağı bilinmez bir girişime kalkışmak olurdu. Zira aynı cinsten daha önceki girişimleri ‘hatırlamaksızın’ her defasında beklenen sonuçları önceden kestiremezdiniz. Eyleminizin sonucu sadece rastlantılara bağlı olurdu.
Bir defasında genç bir öğretmen bana, ‘Bir belleğim var elbette’ demişti,
‘ama kötü bir bellek!’
Bundan daha çok işitilmiş başka bir yakınma yoktur ve hiçbir yakınma da bunun kadar gerekçeden yoksun değildir. Şu gerçeği bir güzel bellemek
gerekir: KÖTÜ BELLEK YOKTUR!
O genç öğretmenin belleği de, kendisi bunu yanlış kullandığı için yalnızca düşük verimliydi. Bu, kendini ‘zayıf bir belleğin kurbanı sayan tüm insanların temel yanılgısıdır.
Bunun tersi olarak ‘iyi bir bellek’ diye de bir şey yoktur. Nice kimseler, mnemoteknik-bellek sanatı numaralarını sahnede gösteren bazı insanların ‘şaşırtıcı bellek güçleri’ karşısında hayret çığlıkları koparmışlardır.
Oysa böyle kimselerin sahip olduğu hiç de ‘iyi bir bellek’ değildir; onların becerileri sadece hatırlama yeteneklerinden doğru biçimde yararlanmayı bilmelerinden kaynaklanmaktadır.
Bu makale şu konularla ilgili olabilir :
bellek -
insan belleği -
İNSAN BELLEĞİN ÇEŞİTLERİ
başlıklı Cemal KONDU
tarafından yazılan yazı 3067 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı