Bir ziyafette, Amerika'nın en eski kuruluşlarından birinin müdürü ile yan yana oturma fırsatını bulmuştum. Bir ara kocalarının ilerleyebilmeleri. için, kadınların ne şekilde yardımcı olabilecekleri hakkında düşüncesini sordum. Şöyle cevap verdi: "Kocalarını sevmekle ve onları kendi hallerine bırakmakla."
Seven bir eş, kocasının yuvasında rahat ve mutlu olmasını ister; bunun temini için de gayret gösterir. Hatta kadın, kocasını işi ile başbaşa bırakabilecek kadar zekî ise, o zaman bir erkeğin işinde ilerleyememesi için sebep kalmaz. Kadının kocasına müdahale etmemesi, birlikte çalıştığı insanlar, aldığı maaş vs. hakkında şikâyet tarzında sözler sarf etmemesidir. Bir erkeği, amirlik taslayan bir hanım kadar pek az şey kızdırabilir.
Kadınların çoğu, erkeklerini çok yüksek mevkilere getirebilmeyi hayal ederler. Kendi kendilerine bazı plânlar yapar, işleri [hakkında tavsiyelerde bulunurlar. Onların iş arkadaşları ile [dostluklar kurarlar. Bu şekildeki yersiz müdahaleleri, erkeği [yükseltecek yerde belki de günün birinde işinden bile ediverir.
Bu halin, birinin başına gelmesine yakinen şahit oldum. Çalıştığım yerde büro menejerliği için bir memura ihtiyaç duyuldu. Nihayet birisi bulunmuştu. Genç ve enerjik bir adamdı. Gelgelelim ki, adamın karısı bir gölge gibi onu takip ederek, işe onunla gelip, onunla gidiyordu. Çok geçmeden kadın her işe burnunu sokmaya başladı. Bu garip hal orada bulunan herkesin huzurunu kaçırdı. Kızlardan birisi bu duruma tahammül edemediği için işten ayrıldı. Büronun morali kısa bir zamanda bozulup, sıfırlanmıştı. Sonunda durumun ciddiyet arz etmesi karşısında müdür, o personeli çağırarak nazik bir dille işine son verdi. Karısı da peşinde, geldikleri gibi kaybolup gittiler.
Bu kadarı da fazla canım mı diyeceksiniz? Doğrudur!.. En samîmi duygularla da olsa kadınların yersiz müdahaleleri çok tehlikeli bir oyundur. Maalesef, bu gibi durumlar, çoklarımızın tahmin edemeyeceği kadar olağan hale gelmiştir.
Bir arkadaşım, hizmetlerinden dolayı yıllarca takdir görmüş, ancak karısının ısrarla işine müdahale etmesi sonucunda istifa etmek zorunda kalan bir adamdan bahsetti. Karısı, kocasının mesai arkadaşları ile eşleri arasına nifak sokarak ortalığı birbirine katmıştı. Etrafta habire dedikodu yapmaktan da geri kalmıyordu. Zavallı koca, yıllarca şerefle koruduğu makamını sonunda terketmek zorunda kaldı. Onun en büyük şanssızlığı, geçimsiz ve şirret bir karısının olmasıydı.
Şayet siz de öyle perde arkasından hareket etmesini sevenlerdenseniz, ben, sizin de işlerinizi kolaylaştırabilirim. İşte size merdiveni tırmanmakta olan kocanızın ayağını kaydırmanın teknikleri: Harfiyen uygularsanız, işinden kovduramasanız da tımarhanelik edebilirsiniz!..
1- Sekreterine kötü davranın.
Her fırsatta onu aşağılayın ve azarlamaktan geri kalmayın. Onunla hep alaylı konuşun. Onu bıktırarak kaçmasını sağlayın. Hiç merak etmeyin, iyi bir sekreteri kaybetmek iş hayatında bir adamın elini kolunu bağlamaya yeter. İşinden ayrılsın... Ziyanı yok! Onun yerine daktilo kullansın efendim!..
2- Kocanıza günde birkaç kere telefon edin.
Ona ev işlerinden bahsedin. Kiminle yemek yiyeceğini sorarak bugün aldığınız eteğinizi, yeleğinizi anlatın. Ha ziyanı yok; dönüşte marketten istediğiniz şeylerin listesini de verin. Çocuklarınız mı? Teker teker onların neler yaptıklarını da anlatabilirsiniz!.. Eh, sakın maaş gününde onu dairede yalnız bırakmayın. Merak etmeyin! Çok geçmeden arkadaşları, evin gerçek yöneticisini öğreneceklerdir.
3- Arkadaşlarından birisinin hanımı ile kavga çıkarın.
Bunun için elinize bir sürü fırsat geçecektir. Vay müdür bey kocası hakkında şunu demiş, vay kocam onun hakkında bunu söylemiş diye dedikodular çıkartarak gürültü koparın. Göreceksiniz ki, çok geçmeden büronun atmosferi istediğiniz hali alacaktır.
4- Kocanıza, onu nasıl çalıştırdıklarını, ne kadar da az para verdiklerini, büroda kimsenin ona kıymet vermediğini söyleyin.
Er geç bu sözlerinizin etkileri işinde kendisini gösterecektir. O zaman rahat edersiniz. Kendisine başka bir iş aramak zorunda kalacaktır.
5- Gelirinden fazla para harcayarak yaşamakla, ona başarmış olma havasını koklatın. Kimseyi kandırmış da olmazsınız. Üstelik yettiği kadar da eğlenirsiniz.
6- İşinde nasıl daha fazla başarılı olabileceğini, satışlarını nasıl arttırabileceğini her fırsatta tekrar etmeyi vazgeçemeyeceğiniz huy haline getirin.
O, nasıl olsa büroda çalışıyor. Gerçek stratejist, gerçek kumandan siz, değil misiniz?
7- Onun, kadın müşterileri, iş arkadaşları ve eşleri ile olan ilişkilerini devamlı kontrol ederek evinizde bir casusluk teşkilâtı kurun.
8- îş icabı olarak seyahate çıktığında, fazla mesai yaptığında bağırıp, çağırın ve halinizden şikayet edin.
Ona, her şeyden daha önemli olduğunuzu, her şeyden önce geldiğinizi söyleyin. Ne pahasına olursa olsun, ilgiye daima şiddetle ihtiyacınız olduğunu iyice kafasına kazıyın.
İşte arkadaşlar, bu öğütler uygulanmaları durumunda kocanızın işini, sizin de kocanızı kaybetmenize yetecektir.
Yengeç gibi... Hangi yana gideceğinize siz karar verin artık.
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:
[email protected]