• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

HAYAT VE HAYAL

HAYAT VE HAYAL
Kişisel Gelişim
Share on Tumblr

Amerika'da bir İngilizce öğretmeni öğrencilerine:
-    Gelecekte nasıl bir hayat yaşamak istediğinize dair bir kompozisyon yazınız, der.
Bir seyisin oğlu hayalindeki hayatı, yüz dönüm arazi üzerine kurulmuş bir at çiftliği, ortada bir konak hatta konağın krokisi. Tam altı sayfa uzunluğunda bir ev ödevi yazarak öğretmenine verir. Bir hafta sonra öğretmen kâğıdı geri vererek:
-    Hayallerini kontrol altına al, senin bu şartlarda kompozisyondaki hayatı yaşaman imkânsız, yeniden yaz, der. Öğrenci babasına kâğıdı okuyarak, babasının görüşünü almak ister. Babası da:
-    Oğlum hayat senin, hayal senin. Hayalindeki hayatı değiştirmek istemiyorsan, yazdığını değiştirmeden iade edebilirsin, der.
Oğlu da değiştirmeden öğretmenine kompozisyon kâğıdını iade eder. Öğretmen de bir verip kâğıdı geri verir. Aradan 20 yıl geçer. Yüz dönüm arazi üzerine kurulmuş olan, Amerika'nın en ünlü at çiftliğinin kenarında, lüks bir villanın şöminesinin üzerinde, çerçeve içerisine alınmış kompozisyon kâğıdı vardır. Artık hayaller gerçek olmuştur.
‘Bazı insanlar her şeyi olduğu gibi görürler ve ‘Neden’ diye sorarlar. Ben ise her şeyi asla olmadığı biçimde hayal ederim ve ‘Neden olmasın!’ diye sorarım.’
Bernard Shaw
Diğer insanların düşünmediği şeklinde düşünüp, bir sahada ilki siz bulabilirsiniz. Yeter ki hayalleriniz, düşünceleriniz farklı olsun.
Geçenlerde otobüs ile seyahat ederken, televizyon yukarıda olduğu için başımızı kaldırmak zorunda kaldığımızdan boynumuz ağrımıştı. Yanımdaki arkadaşa dedim ki:
-    Aslında bu televizyon hemen önümüzdeki koltuğun arkasına küçük şekilde yerleştirilseydi, boynumuz ağrımazdı. Arkadaşım:
-    Çok hayalcisin. Hiç koltuğun arkasında televizyon olur mu? dedi. Üç-beş dakika sonra elimdeki gazetenin bir tarafında bir seyahat
firmasının reklamını fark ettîm. Bu reklamda, otobüs koltuklarının arkasında, televizyon ekranları görünüyordu. Arkadaşa fotoğrafı gösterdiğimde şaşırıp kalmıştır. Benim hayal ettiğimi, bir başkası çok önce hayal etmiş ve yapmış. Bizler hayallerimizi, başkasına söylemeye çekiniyoruz. ‘Acaba çok mu uçuk karşılarlar? Tahtası eksik mi?’ diye düşünmelerinden korkuyoruz. Biz söylemeye çekinirken onlar söylemiş, başkasından tasdik görmüş, onaylanmış, bütçe ayırmış ve ürün ortaya çıkmış oluyor...
Bizim tarihimizde de buna benzer örnekler bulunmaktadır. Mesela bir gün sorarlar Nasrettin Hoca'ya:
-    Hocam bugün yenilik olarak ne buldun? Söyle de biz de uygulayalım.
-    Bugünkü bulduğumu ben beğenmedim ki siz beğenesiniz!
-    Hocam hele bir söyle de ona biz karar verelim.
-    Bugünkü buluşumun adı: Ekmek arası kar yemek. Dedim ya ben de beğenmedim.
Nasrettin Hoca bir gün Akşehir Gölü'ne elinde bir bakraç yoğurt ile gider. Yoğurttan kepçe ile alarak göle döker. Bu arada oradan geçenlerden biri ile aralarında şöyle bir konuşma geçer:
-    Hocam ne yapıyorsun.7 Yoğurdu niçin göle döküyorsun
-    Göle yoğurt çalıyorum.
-    Hocam hiç göl yoğurt tutar mı7
-    Ya tutarsa!
Normalde bizim mantığa göre siyah, beyaz ve kızıl sakallardan ışık bulunması imkânsızdır; ama Edison'a göre hiçbir şey imkânsız değildir. Bir şey denendikten sonra, imkansızlağa sınıfına dahil edilmesi gerekir. Hoca da biliyor gölün yoğurt tutmayacağını; ama yine de az da olsa bir ihtimal var. İşte o küçük ihtimallerden nice büyük sonuçlar çıkıyor. Ben lise birdeki öğrencilerime ara sıra soruyorum: ‘Aranızda 'Benim üniversiteyi kazanmam imkânsız. Ben sadece lise diplomasını alsam yeterli. Diplomayı almak için dört yıl boyunca buraya gidip gelmeye razıyım' diyen var mı? Bu şekilde soru sorduğumda yüzlerce öğrenciden hiçbiri sadece bir diploma almak için dört yıl okuyacağım, demiyor... Bütün öğrencilerin küçük de olsa içlerinde bir kazanma umudu var. Bu umut olduğu sürece, kazanma ihtimali de vardır. Umudun ışığı arttıkça kazanma ihtimalin de o ölçüde yükselecektir...
Bizim Nasrettin Hoca, bize ışık göstermiş: Her şeyi deneyin, araştırın. Bir şeyler olmuyor diye hemen pes etmeyin. Olmayacak şeyleri dahi deneyin, öyle şeyler deneyin ki eşiniz dostunuz arkadaşlarınız size deli desin. Bizim deli göle yoğurt çalıyor desin. İsteyen istediğini desin, sen araştırmaya ve denemeye devam et.
Sultan Mehmet, Boğazkesen Hisarı'nı yaptırırken Bizans'tan elçiler geldiğinde, o elçilere şunları söylemişti. ‘Söyleyin kralınıza, bizim hedeflerimize, onun hayalleri dahi yetişemez.’ Galiba bugün durum, tersi oldu.
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]



Bu makale şu konularla ilgili olabilir : - -
HAYAT VE HAYAL başlıklı  tarafından yazılan yazı 3125 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir Yorum Yazın

 
3+2 İşleminin Sonucu