1950 ‘li yıllarda Amerika’da James vicary adlı reklamcı sinema salonlarında bu Subliminal mesaj yöntemini denemiş ve patlamış mısır ve kola satışlarında %20 ‘lik bir artış sağladığı görmüştür. Yaptığı deney, film izlerken saliselik zaman dilimleri içerisinde akan görüntülerde “patlamış mısır ye ve kola iç” gibi mesajları izlettirmekten ibarettir. Kişiler bu görüntüleri hatırlamazlar ama bilinçaltına yapılan bu direktif ile film aralarında denilen mesajı yerine getirirler. Bu reklam türü artık yasaklamıştır ama insan zekası bu mesaj yöntemini yararlı bir yönde kullanmayı da akıl etmiştir. Madem bilinçaltına bu veya benzer yöntemlerle bilinçli bir algı yüklemesi yapılabilmektedir. O zaman kişinin ihtiyacı olduğu yönde bilinçli bir algı yüklemesiyle belki de en zayıf hissettiği noktalarda yardımcı olunabilecektir. Stres yönetimi, sigarayı bırakma, kendine güven eksikliği gibi daha onlarca farklı konularda artık bu subliminal mucizeden yararlanılmaktadır. Siz rahatlatıcı müzik parçalarını
Kişinin iç dünyası sorunlu, huzursuz, mutsuz ve karmaşa içindeyken ağzından olumlu veya pozitif ifadelerin çıkması mümkün değildir. Kişilerin iç dünyasının netleşmesine, dinginliğe ulaşmasına ve istediği yönde düşünce ve davranışlarının farkına varmasına ve değiştirmesine dönüştürmesine yardımcı olur. Nlp Hayatınızı sizin için çok kolay, sorunsuz bir şekilde ve var olan sorunları da farklı bir bakış açısıyla bakıp çözme yeteneği geliştirtir. Geçmişle barışmalarını ve geleceğe odaklanmalarını sağlar. Çevremizdeki insanlarla kurduğumuz iletişim sürecinde, karşımızdaki kişi kim olursa olsun önce uyum ve ahenk kurmaya çalışmalıyız. Uyum ve ahengin olmadığı bir yerde başarılı olamayız ve sağlıklı ilişkiler kuramayız. Karşınızdaki kişiyle konuşurken, onların iletişim sırasında kullandıkları beden dilini, fiziksel davranışlarını gözlemleyin ve onlara kalibrasyon uygulayın. Kendi beden dilinizi ve ses tonunuzu karınızdaki kişinin beden dili ve ses tonuyla benze
Hepimiz potansiyel olarak mükemmeliz, fakat kullandığımız kadar yeterliyizdir. Fakat içinde bulunduğumuz hayat şartları bizleri farklı yönlere çekmekte ya da sürüklemekte dolayısıyla da potansiyellerimizi istediğimiz şekilde kullanamamaktayız. Hatta unuttuklarımız bile oluyor. Hal böyle olup sahip olduğumuz değerlere ve güzelliklere uygun bir hayat yaşayamayınca da bir süre sonra yaptığımız veya sahip olduğumuz şeylerden bir tat almamaya, en önemlisi de mutsuz olmaya başlıyoruz. Zaman zaman farkına varsak, bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünsek de hayatın bizi sarmaladığı bu kısır döngü içerisinden çıkmak çok da kolay olmuyor. Bu konuda dışarıdan profesyonel bir yardım almak kaçınılmaz hale geliyor. Farkındalığın tamamlayıcı unsuru değişimdir. Bir insan farkındalık kazanarak doğru yönde bir değişim başlattığında kişisel gelişim sürecini de başlatmış demektir. Aslında pek çok kişi neyi değiştirmesi gerektiğini bilir. Ancak nasıl değiştireceği konusunda zorlanır. Değişimin z
Diksiyon, seslerin, sözlerin, ses ve söze yardımcı olan öğelerin yerli yerinde kullanılması sanatına diksiyon adı verilir. Diğer bir ifade ile diksiyon; güzel ve etkili konuşmak üzere kullanılacak dil malzemesinin doğru seçilmesi ve bunların konuşmaya yardımcı diğer unsurlarla(sesin uyumu, Vurgu, ton, tonlama, durak, üslûp, jest ve mimikler, tavır vb.)uyumlu bir biçimde kullanabilme sanatına diksiyon denir. Diksiyon, anlamlı ve alımlı söz söyleme sanatıdır. Herhangi bir dili konuşmak, yalnızca o dil hakkında temel bilgilere sahip olmak; dilin kelime kadrosunu öğrenmek ve iletişim kurmaktan ibaret değildir. Dilin doğru ve güzel kullanılması da önemlidir. Dilin seslerini doğru telâffuz edebilmek, kelimeleri doğru seçip yerli yerinde kullanabilmek de ayrı bir sanattır. Diksiyonda nefes alıp verme konusu çok önemlidir. Konuşma esnasında yeteri kadar nefes almamak veya sık sık nefes almak, sesin titrek bir şekilde çıkmasına neden olur. Buna ek olarak, çok derin nefes a
Diksiyon, konuşulan dilin değerlendirilip kullanılmasıdır. Konuşma sanatı ve yöntemi de denilir. Bir şiiri, bir öyküyü, bir tiyatrodaki rolü aktarmak, okuma biçimini belirten diksiyon denilen sanat, konuşma organlarının diksiyona yatkın veya çalışmayla gelişmiş hale gelmiş olmasını gerektirir. Diksiyon çeşitli bölümlerden oluşur; heceleri vurgulama, telaffuz, noktalama, ses tonlamasını ayarlama. Bazen ton ve tarz bakımından yapaylığa kaçan, bazen güncel konuşma diline, gerçek söyleyişe yaklaşan diksiyon, edebiyat ve tiyatro anlayışıyla bağlantılı olarak gelişmiştir. Türkçenin özellikleri, doğru nefes almak, vurgu, tonlama, ulama, sık yapılan yanlışlar diksiyonun alt başlıklarıdır. İyi bir diksiyon için gerekli iki temel eleman vardır. Sesi doğru kullanmak ve söz söylerken konuştuğumuz dili düzgün ve doğru söylemek için düzeltmeye çalışmak ve jesti, mimiği, tavrı ve vücut dilini yardımcı olarak kullanmak. Diksiyon çalışmaları ile tüm bu zorlukları ortadan kald
Son senelerde koçluk teriminin iş dünyası içerisinde adeta can simidi gibi görülmesi nedeniyle, bütün yollar koçluğa çıkmaktadır. Koçluk günümüzde o kadar geniş anlamlarda kullanılmaktadır ki, neredeyse tanıdığımız her birey, bu tanımlara göre mutlaka birilerine koçluk yapar durumdadır. Koçluk, doğru uygulandığı zaman kurumunuz içerisinde insandan insana bilgi transferinin “tam zamanında” gerçekleştirilmesini sağlar, çalışan motivasyon ve moralini yükseltir, mükemmel sonuçlar elde etmenizi sağlar. Koçluk hatalı uygulandığında ise, en değerli şirket kaynağı olan “zaman”ın boşa gitmesine ve düşmanca davranışların sergilendiği verimsiz bir iş ortamının doğmasına neden olur. Yönetim Koçluğu alanlarından Üst Yönetim Koçluğunu dört gruba ayırabiliriz. Beceriler için koçluk yapmak: Beceriler için koçluk yapmada, yönetici birkaç hafta veya aylık süreçlerde belirli becerileri, yeteneklerini ve bakış açılarını öğrenir. Öğrenilecek beceriler çoğunluk
Koçluğun terapi, danışmanlık gibi kişisel gelişim dallarından farkı nedir? Koçluk; terapi, yönetim danışmanlığı, bireysel danışmanlık, mentörlük, NLP uzmanlığı, öğretmenlik gibi alanlardan çok farklı bir meslektir. Çünkü koçluğun kendine has iletişim kurma biçimi ve iyi biçimlendirilmiş bir çalışma modeli vardır. Koçluk kesinlikle bir terapi değildir; çünkü geçmişin bıraktığı izlerle ve problemlerle ilgilenmez. İlgi alanı bugündür ve geleceği nasıl şekillendireceğidir. Koç, danışanını vizyonuna götürürken, içinde bulunduğu zaman dilimine odaklanır. Danışmanlık değildir; çünkü öneride bulunma, akıl verme, öğüt verme, yol gösterme alanlarından farklıdır. Bireylerin kendi hayatlarıyla ilgili cevapları, yine kendilerinin bulduğu ve sonuçların alınmasının sağlandığı bir yöntemdir. Mentorluk (Herhangi bir meslek yerinde farklı görevlerde çalışarak deneyim elde etmiş olan, danışan bireyin hedefine ulaşmasını sağlayacak yolu bulmasına yardımcı olan