İnsanın yapısında doğal olarak bulunan ve çoğunun kullanmadığı, ancak
NLP’ye göre çok önemli olan kabiliyetler vardır:
1) Doğal bir hedefe ulaşma eğilimi.
2) Olağanüstü duyusal güçler.
3) Müthiş bir modelleme yeteneği.
4) Sadık hizmetçi: Bilinçaltı.
Hedefe Ulaşma Eğilimi
Tüm insanlar, doğal bir hedefe ulaşma eğilimine sahip olarak doğarlar. Küçücük bir çocuk, ağlayarak bütün isteklerini yaptırabilir.
Sonraki yıllarda bu doğal hedefe ulaşma eğilimi anne, baba, yakın çevre ve okul tarafından desteklenmezse, genellikle yapabileceklerimizden çok yapamayacağımız şeyleri öğre
Yaşam düzeylerinin, başlarına gelen olaylar tarafından değil, bu olaylara verdikleri tepkiler sonucu belirlendiğini keşfeden bir grup insan, başlarına ne gelirse gelsin, bunu bir amaç için kullanırlar.
Onlara göre herşey, bir sebep ve bir amaç içindir. Bu şekilde düşünen insanlar, başkalarının başarısızlık veya şanssızlık diye nitelediği birçok şeyi, hayatlarında fark meydana getiren bir fırsat ve avantaj haline çevirmeyi bilirler.
Bu gruba giren insanlar, hastalıklarını dahi amaçları doğrultusunda kullanırlar. Nasıl mı?
Günümüzde "hipnozun babası" olarak adlandırılan Dr. Milton Erickson, işte bu tür insanlardan biridir. Sahip olduğu olağanüstü sezgi ve duyarlılığın yanındaki üstün yeteneklerinin, 15 yaşından beri devam eden sakatlığının sağladığı bir avantaj olduğunu söylemektedir.
Erickso
Haritanızı kendiniz yaparsınız, ardından onun içinde yaşamak zorunda kalırsınız. Haritalarınızı yaratırken iki noktayı unutmayın:
1. Duyularınızı dışarıda kullanış biçiminiz, içerideki düşünüşünüzü ve deneyiminizi etkileyecektir.
2. Duyularınızı içeride kullanım tarzınızı değiştirerek, deneyiminizi değiştirebilirsiniz.
İçimizde deneyim yaratabilecek inanılmaz bir yeteneğe sahibiz. Beynimiz, doğal bir sanal gerçeklik makinesidir. Özel bir başlık takmamıza filan da gerek yoktur. Acı bir anımız bizi tekrar üzüntüye boğar. Hoş bir anımız ise tekrar gülümsememize ve aynı hoşluğu yaşamamıza sebep olur. Limon yediğinizi hayal edin; tükürük salgılamaya başlarsınız. Deneyimlerimizi, duyularımızı kullanarak düşünürüz. Dolayısıyla NLP'de duyularımıza temsil sistemleri denir. Beş tane temsil sistemi bulunur:
Görme
İşitme
Hissetme
Son yıllarda Türkiye`de hızla yaygınlaşmaya devam diyor. NLP nedir? NLP anlamı nedir ? sormak ile başlayalım işe NLP`nın anlamı; Çoğumuz bu sorunun cevabını merak ediyoruz çünkü NLP`nin şimdiye kadar yeterli ve anlaşılır bir anlatım duymamış olabilirsiniz. NLP, aslında günlük yaşantımızdaki her alanı kapsar.
NLP`nin zihni, davranışları ve dili bilinçli ve etkin bir biçimde kullanmayı sağlayan bir eğitim şekli; NLP aynı zamanda bir güzel konuşma sanatıdır.
NLP öğrenerek kendimizi daha iyi ifade edebilir, karşımızdaki insanları daha iyi anlayabiliriz. Onların hareketlerini daha fazla anlamlandırabiliriz.
Hepimiz teri geldiğinde karşımızdaki kişiye `hayır` diyebilmek, yeri geldiğinde sözümüzü dinletebilmek isteriz. NLP bize muhatabımızı ikna edebilme kabiliyeti kazandırır. Kullandığımız dili en etkin bir şekilde kullanabilme yetisi kazandırır. Eşlere birbi
Öğrenci Koçluğu sistemi kişiyi ulaşmak ve başarmak istediği hedeflere ve amaçlara bu teknikler bütünü kullanarak en hızlı şekilde ulaştıran en başarılı sistemdir.
ÖĞRENCİ KOÇLUĞU NEDİR? Öğrenci Koçluğu tüm diğer koçluk sistemleri arasında özel bir yer tutar çünkü konusu gelişim evresinin en önemli basamaklarını çıkan gençlik ve ergenliktir. Gençlik ve ergenlik döneminin kendi içinde çok hassas dinamikleri vardır ve bu dinamiklerin öğrencinin özellikle eğitim alanına etkilerinin öğrenci koçu tarafından iyi anlaşılması gerekmektedir. Öğrenci koçluğu, gencin düşünme sistemlerini pozitif yönde geliştiren, kendi içsel potansiyelini etkin şekilde kullanmasını öğreterek, öğrencinin kendisini tanımasını sağlayan bunların sonunda da hedefleri ve amaçları ortaya koymak ve hedefe doğru olarak belirleyip bunu gerçekleştiren bir başarı felsefesidir. Öğrenci koçluğu, öğrencinin hayatının gelişme çağında başarı i
Sınavla ilgili olarak, çocuğun değerini sınavdaki başarısıyla eş tutmak, sonuçlarla ilgili olarak korkutmak, tehdit etmek, "Sen hele bir kazanama, o zaman görüşürüz." yada "Kazanamazsan arkadaşlarının yüzüne nasıl bakarsın, aile dostlarımızın hepsine rezil oluruz." gibi ifadeler çocuğun motivasyonunu değil kaygısını arttırır. Çocuk ailesinin ve başkalarının gözünde kendisinin değil, sınavdaki başarısının önemli olduğunu düşünür ve sınava gerçek dışı bir anlam yükler. Bu da kaygısını arttırır. Kaygı, öğrenmenin ve öğrendiğini kullanmanın önündeki en önemli engeldir. Kaygısı artan, sınava olduğundan farklı anlamlar veren öğrenciler için her sınav bir "Kriz" dir. Kendisini ispatlaması gereken, değerli olduğunu herkesin görmesi gereken ve mutlaka kazanılması gereken bir savaş. Bu duygularla sınava hazırlanan genç her bir sınavı, hattâ her bir çalışma testini, kazanılması gereken bir savaş olarak görecek, yapamadığı her bir soruyu kaybedilmiş bir savaş olarak yorumlayacaktır. Bu da umu
Gülümsediğiniz zaman o da size gülümser, kaşlarınızı çattığınız zaman o da size kaşlarını çatar. Şarkı söylerseniz şen ortamlara çağrılırsınız. Düşünürsen iz düşünenlerin arasına kabul edilirsiniz. Dünyayı severseniz etraftnızda sizi seven insanlar bulacaksınız ve tabiat bütün hazinelerini önünüze serecektir. Tasayı aramak, karşılamak, büyütmek ve geliştirmek sanatını iş edinen insanların sayısı şaşılacak kadar çoktur. Bunlar bu işte daima başarılı olurlar, zira üzüntü arayan kimse onu mutlaka bulur. Zihnini üzüntüye açık bırakması yeterlidir. Anlatılanlara göre, Batı Amerika' da büyük ormanlar tarla haline getirilirken bellerinde tabanca ve bıçak taşıyan muhacir işçiler arkadaşlarıyla sık sık kavgaya tutuşurlarmış. Silahsız göçmenler ise pek nadir çatışırlarmış. Silahlı adamın silaha davranmasına sebep olan bir hadiseri silahsız adam sözle kolayca halledermiş, çünkü silahsız göçmenler çalışırlarken silahlarına değil hoşgörülerine ve şen mizaçlarına güvenerek ç