Öğrencinin kendisini konuya vermesinde, ona karşı merak duymasının ayrı bir önemi vardır. Gerçekte merak, dikkati toplamayı sağlayan itici güçtür. Bir şey ancak merak edildiği oranda öğrenilebilir. Sevdiğimiz bir işe, "kolayca" kendimizi vermemize karşın; sevmediğimiz bir işe, neden kendimizi veremediğimizi hiç düşündünüz mü? Bunun nedeni, merakla ilgilidir. Sevdiğimiz işler her zaman daha çok merak duyduğumuz, ilgimizi çeken işlerdir. Örneği"/ bir romanın sonuna kadar okunmasını sağlayan meraktır. Merak, konuya karşı ilgi uyandırır ve böylece de dikkatin konu üzerinde toplanmasını kolaylaştırır. Konuya karşı içsel bir merak uyandırmak için ne yapılmalıdır? Bunun için türlü yollar denenebilir. Kimi zaman, üzerinde çalışılacak konu yeterince tanınmıyor olabilir. Bu durumda konuyu tanımak amacı ile ön bilgiler toplamak merak için yeterli sayılabilir. Ancak, en etkili yöntem; öğrencinin konuya ilişkin, kendisine sorular sormasıdır. Bu amaçla, okuduğunuz bir metin
Dikkati konu üstünde toplama, kendi başına kazanılacak bir alışkanlık değildir. Bu, aynı zamanda, bir çok alışkanlığın kazanılmış olmasını gerektirir. Bu alışkanlıklardan birisi de planlı çalışmadır. Planlı çalışma, dikkatin konuya toplanmasına yardımcı olan bir alışkanlıktır. Planlı çalışma yoluyla öğrenci konuya kendisini daha kolayca verdiği gibi, dikkatinin hemen dağılması da önlenerek çalışmada etkililik süresi artırılır. Sistemli çalışmada, çalışma planları hazırlanırken, dikkatin konu üzerine kolayca toplanmasına yardımcı olabilecek noktaların göz önünde bulundurulması gerekir. Bunun için öğrencinin, ders çalışmayı her zaman günün aynı saatlerinde ve aynı yerde sürdürmesi; çalışma saatlerini arkadaşlarının sokakta oynadıkları saatlere denk getirmemesi ve çalışılacak aynı tür konular arasına farklı özellikteki konuları koyması, çalışmada dikkat için zorunlu gereklerdir. Belirtilen özellikler dikkate alınarak hazırlanacak çalışma planlarının uygulanması öğrenciy
Öğrencinin yaptığı çalışmaya kendini vermesi, her şeyden önce, o işin üstesinden geleceği konusunda kendisine güvenmesini gerektirir. Yetersizlik duyguları içindeki bir öğrencinin, başarı sağlamak için, dikkatli bir çalışma ortamı içinde bulunması güçtür. Bu yönüyle, verimli çalışmada öğrencinin kendine güvenmesinin önemi hiçbir koşulda yadsınamaz. Güven eksikliği olan bir öğrencinin, yapacağı işte kendine güven duymasının en iyi yolu, o işi başaracağına kendisini inandırmasıdır. Bunun için kişinin kendine güven sağlayabilecek kadar küçük, ancak etkili kimi çareler araştırıp bulması gerekir.
Böylesi bir kişinin, örneğin aynı konuda daha önce sağladığı bir başarısını düşünmesi ya da yapacağı çalışmayla elde edilecek sonucu bir an için düşlemesi, vb. biçimdeki iç telkinler yararlı olabilirler.
Öğrenmenin temeli, dikkatin konu üstüne toplanmasına dayandığına göre; konuya kendini ve
Öğrenme, yaşantılar yoluyla davranışlarda oluşan oldukça uzun süreli değişmelerdir.
Bu tanımda iki noktanın üzerinde durmamız gerekir:
• Öğrenme bir davranış değişikliği yaratmaktadır.
• Davranış değişiklikleri uzun süreli olmalıdır.
Öğrenme psikologları öğrenmenin üç farklı yoldan gerçekleştiğini söylemektedirler. Bunlar: tepkisel koşullanma, edimsel koşullanma ve gözlem yoluyla öğrenmedir.
ÖĞRENMENİN YOLLARI
1. Tepkisel Koşullanma (Klasik Şartlanma) Yoluyla Öğrenme
İvan Pavlov laboratuvar ortamında yaptığı bir deneyle bir köpeğin geçirdiği bir yaşantı sonucu belirli bir uyarıcıya şartlanabileceğim ispatlamıştır. Pavlov deneyde aç bir köpeğin ağzına et konulmasını sağlamış ve ağzına et konulan köpeğin sal
Çabuk dost edinme; edindiklerini de hemen terk etme.Gerçek dost edinmek için, dost olacak kişi çeşitli şekillerde zamanlarda doğal bir şekilde sınanmak. Sınanmamış kişilerden dost edinirseniz büyük hayal kırıklıkları yaşarsınız, bundan dolayı dost seçerken dikkatli ve yavaş hareket etmeli. Dost edindiğin zaman da ona dikkat etmeli çünkü gerçek dost sayısı çok azdır ve böyle değerli bir şey birkaç küçük hata ile elden çıkarılmamalı. Sonra yenisine sahip olmak çok zor olabilir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Çabuk dost edinme; edindiklerini de hemen terk etme.Gerçek dost edinmek için, dost olacak kişi çeşitli şekillerde zamanlarda doğal bir şekilde sınanmak. Sınanmamış kişilerden dost edinirseniz büyük hayal kırıklıkları yaşarsınız, bundan dolayı dost seçerken dikkatli ve yavaş hareket etmeli. Dost edindiğin zaman da ona dikkat etmeli çünkü gerçek dost sayısı çok azdır ve böyle değerli bir şey birkaç küçük hata ile elden çıkarılmamalı. Sonra yenisine sahip olmak çok zor olabilir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
İnsanların çoğu kötüdür. Çünkü zaman kötüdür. İnsanlar yaşamak için nerdeyse birer sırtlana dönmüştür ve leş parçalamaktan geri durmaz. İçinde kötülük olmasa bile çoğu insan hayatın karşısında direnemedikleri için kötü olmak zorunda kalırlar. Bundan dolayı insan kendine dikkat etmeli. Kötülüğe karşı kendini savunmalı. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]