İyiliksever bir hareketten dolayı insanların zihni değişti Hermason anlatmaktadır: İmparator denetimindeki Hanedanlığın 10. yılında, Askeri komutan yardımcısı Uşipare'yi şehrine vali olarak atadı. O zaman, şehirdeki.%insanlar hastalıklardan çok korkuyorlardı; çünkü onlara göre tüm hastalıklar bulaşıcıydı. Bu yüzden, bir kişi hasta olduğunda, ailesi onu tek başına bırakıyordu. Hiç kimse bir hastaya bakmıyordu, hastanın kendi aile üyeleri bile... Böylece, birçok hasta sırf ilgisizlik yüzünden boşu boşuna ölmüştü. İnsanlar bu duruma alıştılar ve üstelik davranışlarında hem soğuk hem de tarafsız oldular. Uşipare, göreve geldikten sonra, bu kötü alışkanlığı sevgiyle değiştirmeye karar verdi. Bir yaz döneminde bir hayli insan hastalandı. Uşipare, kendi evindeki salonda hastalar için yataklar kurdu ve hasta olan tüm kişileri getirdi. Yüzlerce kişi salonu ve koridoru doldurdu. Uşipare, kendi parasıyla hem doktorları davet etti hem de ilaçları aldı. Gece gündüz hastala
İnsanlar mutsuz oldukları zaman kendilerini kötü hissederler ama, bunun nedenini bilmezler. Duygularınızı ve heyecanlarınızı düşünün. Bunu yaparsanız, mutsuz olduğunuz zaman bile bunun nedenini ve nasıl değişebileceğini bildiğiniz için rahatlayacaksınız. Profesör John Haniler bilimsel düşünce dersi veriyor. İlk dersinde öğrencilerine şunu dedi: ‘Bütün, bilim dalları örneklere dik- kat eder.’ Öğrencilerine bütün bilim adamlarının dünyayı çok düzenli gördüklerini anlatıyor. Neyle neyin gittiğini arıyorlar. Olaylar ve durumlar rastgele olmuş değillerdir. Nedenleri ve etkileri var- dır. ‘Bilim örneklere dikkat etmek demektir, örnekler ister büyük, ister küçük olsun fark etmez. Bir taşı havaya attığınız zaman ne olur? Her seferinde yere düşer. Bu bir örnektir. Bilimin özü budur.’ Bilim adamlarıyla birçok insanın arasındaki farkı Profesör Hamler şöyle açıklıyor: ‘İnsanlar dünyada olanları tesadüfe bağlarlar. Olayları başka olaylara bağlamadan geçiştirirler. Bir şey olduysa
Ufak şeyler, örneğin ses tonunuz, alelade olaylarda kelimeler çok anlamlıdır, çok şey ifade eder. İletişimde hassasiyet gösterme, davranışlarda değişmenin gücü bilme evli çiftlerin tatmin olmalarını diğerlerine göre yüzde 17 oran da arttırır. Yüz ifadenizi değiştirmek gibi ufak şeyler yapmanızın gerçekten önemi var midir? İnsanlar bukalemon gibi renk değiştirmezler. Tepkilerimiz daha çok yüz ifadelerinden, ses tonlarından ve vücut dilinden belli olur. Şunu düşünün: pir insanın yüz ifadesini anlamak saniyenin altıda birinden daha az zaman alır. Yüz ifadelerini on metre öteden görüp anlarız. Bunu* nasıl yapabiliriz? Tabii ki dikkat ederek, insanların yüz ifadeleri arkadaşlarının ne düşündüğünün belirtisine göre uyum sağlarlar. Yüz ifadelerinin önemli olduğunu düşündüğümüz için bu ifadelere dikkat ederiz. Bu yüzden de onlara tepki gösteririz. Tepki gösterdiğimiz için de yüz ifadelerimiz iletişimimiz için önemlidir. Bir dahaki sefere biri verdikleri yemek dav
Hayatınız birçok farklı facets bölümden oluşmuştur. Dikkatinizi hayatınızın bir noktasında toplamayın, aksi halde bu alanda bir kararsızlık, belirsizlik varsa, siz de bir hoşnutsuzluk yaratır. Bu durumda hep o alanı düşünür ve artık hiçbir şeyden zevk almazsınız, sevdiklerinizden, sevdiğiniz şeylerden bile. Paranızın tümünü bir tek şirketin hisse senetlerine mi yatırırsınız? Elbette ki yatırmazsınız. Hangi uzmana danışırsanız danışın, size paranızı değişik yerlere yatırmanızı söyleyecektir, umutlarınızı bir tek yere bağlamamalısınız. Yatırımınızı çeşitli yerlere yapmalısınız. Böylece birikiminizin tümü ziyan olmaz. Aynı şey yaşadığınız hayat için de geçerlidir. Umutlarınızı farklı yerlere bağlamalısınız. Yaşamınızı ailenin bir tek ferdiyle mükemmel bir ilişki kurarak sınırlandırmayın ve sizi sıkan, hoşlanmadığınız bir ilişkiyi de bitirin.&nb
Adalete Sonsuz İnancınız Olsun Dünyada birçok sorunun olduğu herkesçe bilinen bir şey, fakat inancınızla rahatlayın. İster dikkatinizi ağır ceza sistemi üzerinde toplayın, ister manevi sistem üzerine, dünyada kötülük eden bunun bedelini öder. John List nazik, ılımlı, sıradan görünümlü yaşlı biriydi. Yolda her zamana karşılaştığınız ama dikkatinizi çekmeyen tipti. Televizyon bir gün John List ile ilgili bir habere yer verdi. On yıl önce dikkate değer biri olmayan bu adam iğrenç bir cinayet işlemiş, ailesini öldürmüştü. Takma bir adla kendine başka bir hayat kurmuştu. Yıllar önce işlediği suçtan dolayı saklanıyordu. Onca yıldır kendini bu vicdan azabından kurtarabilmiş miydi acaba? Gerçi hapishanede değildi. Fakat daha sonra anlattığına göre işlediği cinayet bir gün ortaya çıkacak korkusuyla yaşamının her dakikasını cehennem azabı içinde geçirmişti. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Kitap okuyanlar öğrendiklerinden ve bundan aldıkları zevkten yararlanırlar. Aynı zamanda beyinlerine egzersiz yaptırmış olurlar. Böylece zamanımızı akıllıca kullandığımız için kendimizi tatmin olmuş hissederiz. Hangisini seçmek isterdiniz, dikkat süresi devamlı azalan biri mi, yoksa dikkat süresi sürekli artan biri mi? Yirmi yıl önce ikinci, üçüncü kalite sayılan değersiz işlere yönelik olmak mı istersiniz, yoksa gelmiş geçmiş en büyük yeteneklerin seviyesinde mi olmayı arzu edersiniz? Bir hikâyeyi on dakika sonra unutan bir insan mı ya da hayat boyu hatırlayan biri mi olmayı seçerdiniz? Hangisi olmak isterdiniz, boş zamanını genellikle televizyon karşısında geçiren biri mi ya da boş zamanını kitap okuyarak geçiren biri mi? Okumak zilini çalıştırır. Okumak, belleğimize ve hayal gücümüze egzersiz yaptırmak, aktif olumlu düşünceye benzer bir mutluluğa katkıda bulunabilir. Düzenli okuyanların günleri okumayanlara göre yüzde 8 oranında daim fazla tatmin olmuş olara
Bu tür savlar şu şekilde olur: "X'in kötü olduğunu itiraf ediyorum ama Y daha kötü, dolayısıyla X'le ilgili bir şey yapmanın anlamı yok," veya "X'in iyi olduğunu itiraf ediyorum ama Y daha iyi, dolayısıyla X'i unutup, Y'ye dikkatimizi yoğunlaştıralım." Bu savların dürüst olmaması, "her ikisi - ve" şeklindeki yaratıcı düşünce yerine "ikisinden biri - veya" şeklindeki kısıtlayıcı düşünceye dayanmasındadır. Eğer hem X hem Y kötü ise, ikisiyle de uğraşmak gerekir. Benzeri şekilde hem X hem Y iyi ise, her ikisi teşvik ' edilmelidir. Dolayısıyla şehirde suç oranı yüksek ve konut koşulları kötüyse, aynı zamanda her iki sorunla da uğraşılabilir. Hem uzay hakkında merakımızı giderme gereksinimi hem de daha iyi tıbbi olanaklara gereksinim varsa, yine her ikisi aynı zamanda araştırılabilir. Zamanın kısıtlı oluşu nedeniyle tek bir eylemin mümkün olduğu nadir durumlarda bile, "her ikisi - ve" savı yine de geçerlidir. Bu durumlarda en önemli konuyla önce uğraşılır ve ikinci konuyl