• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Duyguları Güçlendirmek

Kişisel Gelişim

Bu sibernetik yetenekleri kullandığımız zaman, hedefe ulaşmanın sihri gerçekleşir ve bu sihir, bilinçli bir uğraşın ürünü olmaktan çok, bilinçsiz bir düzeyde işler. Sistemin bunu en iyi yapabildiği durumlarda başarımız artar. Sistem devrede olunca, hayranlık verici ve bilinçsiz bir yetenekle dişlerinizi fırçalayabilir, otomobil sürebilir, bir golf vuruşu yapabilir, bir projeyi yönetebilir, bir departmanı çekip çevirebilir ya da maharet gerektiren başka bir etkinliği gerçekleştirebilirsiniz. Gerçekten, bu alışkanlığa dayalı etkinlikler hakkında ne kadar çok düşünürseniz o kadar kötü sonuç elde edersiniz. Uzman bir eğitmen yanınızda otururken normal olarak araba kullanmaya ya da bir grup insan tarafından izlenirken kravatınızı bağlamaya çalışın bakalım ne olacak? Vites değiştirmenin, otomobili yokuşta çalıştırmanın, bir konuşma yapmanın, bir toplantıya başkanlık etmenin, bir raporu büyük patrona sunmanın ya da birini işten çıkarmanın kuşkusuz bir ilki vardır. Ama d

Deneyimin Bir Yapısı Vardır

Kişisel Gelişim

Tüm düşüncelerimiz ve anılarımızın bir yapısı vardır. Beyin; gözler, kulaklar ve diğer duyusal ‘alıcılar’ aracılığıyla aldığı tüm duyusal verileri sınıflandırmaya ya da kategorize etmeye çalışır. Bu derece muazzam bir veriler yığınını işte böyle anlamlandıra-biliyoruz. Ama her bireyin bir temsil sistemi (diyelim, resimler halinde düşünmek) bir başka kiplikten daha fazla kullanmaya yönelik her tercihi, bir düşünce modeli ya da yapısı oluşturmaya -düşüncenin içeriğini dikkate almaksızın- eğilim gösterecektir. Ek olarak, bu içsel temsil sistemlerinin resmin parlaklığı ya da sesin yüksekliği gibi karakteristikleri ya da alt-sistemleri de bir yapı oluşturacaktır. Bu yüzden, örneğin farklı mutsuz anılar pekâlâ benzer bir yapıya sahip olabilir. Kuşkusuz, bu yapı mutsuzluğun genel özelliğini üretir. Düşüncelerin dizilişi de deneyimin yapısının parçasıdır. Bir insan başlangıçta görsel imajlarla motive olabilir ve bunu belki de iyi duygular izlerken, bir başka insan içsel diyalog ya da kend

İletişimin Anlamı Aldığımız Tepkidir

Kişisel Gelişim

Bir iletişimin başarısı, niyet edilen sonucu gerçekleştirip gerçekleştirmediğine bağlıdır. Başka her davranış gibi, iletişimin amacı da, bilgi aktarmak, uyarmak, eğlendirmek, cesaretlendirmek, vb. türünden bir sonuç meydana getirmektir. İletişim, mesaj ya da araç açısından hangi şekle bürünürse burunsun ve ‘girdi’ davranış ne derece gelişkin olursa olsun, istenen sonucu gerçekleştirmiyorsa etkisizdir. Buna karşın, sonuca ulaşan bir ‘iletişim’ (hiç sözcük ya da fark edilebilir bir mesaj içermese bile) etkilidir. Bu durum, sorumluluğun büyük bölümünü, mesaj iletilen kişiden çok, iletene yükler. Mesajınızı açık bir şekilde aktardığınıza inanmanız, niyetlendiğiniz sonucu sağlamayacaktır; mesajınızı aktarmak için farklı bir yol bulmak zorunda kalabilirsiniz. NLP, başarıyı, iletişimin girdilerinden çok çıktılarım temel alarak değerlendirir ve ölçer. Yöneticinin şüphe ve öfke uyandıran bir konuşması, niyeti personelin güvenini tazelemek ve moralini yükselmekse, işi

İnsanlar Mükemmel Çalışırlar

Kişisel Gelişim

Biz insanlar, hedefe ulaşan, maksatlı sistemler gibi çok etkinizdir. Bu yüzden, aynı şeyleri tekrar tekrar yaptığımız zaman aynı tür sonuçları üretme eğiliminde oluruz. Bu sistem oldukça iyi -aslında mükemmel bir şekilde- çalışmaktadır. Ya da olumsuz niyetler, programımıza girmelerine bir şekilde izin verilmişse, etkili bir şekilde gerçekleştirilir; korkular ve endişeler olarak zihnimizi meşgul eden şeyler gerçekleşmeye yöneliktir. Belirli düşünceler, eylemler ve duygular sürekli olarak belirli sonuçlar üretir. Programımıza ‘değersiz’ şeyler girse ya da niyetlerimiz yanlış yönlendirilse bile, düşüncelerimizi ve inançlarımızı gerçekliğe dönüştüren programlar garip bir şekilde etkilidir. Kuşkusuz, eylemlerimiz çoğu kez yanlış düşünce ve inançların ‘programlanması’ nın ürünüdür ve bunun doğurduğu sonuçlardan mutsuz olacağımız kesindir. Zihniniz belirli korkular ya da sizi endişelendiren durumlarla meşgulken, bisikletten düşmeniz, bir konuşma yaparken ağzınızın

Mükemmelliğe Giden Yolunuz İletişim

NLP

İletişim, bir yöneticinin etkinliğinin temel unsurudur. İletişim, özellikle konu liderlikse, başarı ölçütleri listesinde daima üst sıralarda yer alır. Geleneksel iletişim kuramı genellikle iletişim aracının teknik ayrıntıları, mesajın şekli ve son teknoloji üzerinde yoğunlaşmıştır. NLP ise daha çok, iletişimde rol oynayan algılar, tutumlar ve inançların çeşitliliğiyle ilgilenir. Özel olarak, iletişimden (aynı zamanda davranışın herhangi bir görünümünden) alınması istenilen sonuç ve bu sonucun ne derece gerçekleştiği üzerinde yoğunlaşır. En önemlisi NLP, en şık kuramın ne olduğundan çok, hangi kuramın işe yaradığıyla ilgilidir. Tam olarak neyi başarmak istiyorsunuz? İletişiminizin başarılı olduğunu nasıl bileceksiniz? ‘Duyusal belirtiler’ ne olacaktır; ne görecek, ne duyacak ve ne hissedeceksiniz? NLP'de basan, bir metne, sisteme, herhangi bir çaba ya da diğer bilgilere bağlılık temelinde değil, yaptığınız şeyin amaca hizmet edip etmediğine bakılarak ölçülür. Bunu

Nlp Nedir?

NLP

Nöro-Linguistik Programlama (NLP) ‘kişisel mükemmelliğin sanatı ve bilimi’ ve ‘öznel deneyim araştırması’ olarak adlandırılmıştır. NLP, vasat sonuçlar ya da başarısızlık doğuran eylemlerimiz ile başarı ya da mükemmellik getiren edimlerimiz arasındaki farkı anlamamıza yardımcı olur. NLP, ‘İyi yaptığım bir şeyi nasıl yapıyorum?’, ‘Onu nasıl daha iyi yapabilirim?’, ‘Başkalarında hayranlık duyduğum becerileri nasıl kazanabilirim?’ gibi sorulara hitap eder. Şurası önemlidir ki, NLP gözlemlenebilir davranışla sınırlı değildir; düşünme biçimimizi, yani tüm deneyim ve eylemlerimizi kontrol eden zihinsel süreçleri de içerir. İnsanın deneyiminin (aslında, motivasyonunun) tüm yapısıyla ilgilenerek, bir davranışla sonuçlanan düşünce süreçlerini, duyguları ve inançları şekillendirmeye çalışır. Özellikle de, başkalarıyla olduğu kadar kendimizle iletişimimizle ilgilidir. NLP birkaç yıldır var olmasına karşın hızla gelişmiştir ve bugün, yönetim ve eğitim gibi alanlarda fazlasıyl

Koşullanma

Kişisel Gelişim

Davranışçı ve kültürel öğretilere göre, takınaklı düşünceler kötü şartlanma, hatalı öğrenme sonucu ortaya çıkar. Temelde bulunan, kaygı ve endişe vermeyen, korkutmayan, ürkütmeyen bir düşünce, kötüler. Her takınaklı düşüncede kaygı, korku, aşağılık ve yetersizlik duygusU kuşku, karşıtlık (tezat) vardır. Kimi takınaklı düşünceleri korkudan ayırmak güçtür. Bu nedenle takınaklı düşüncelerle korkular birlikte bulunur. Ancak takınaklı düşüncelerde kimi kez aşağılık duygusu, kimi kez kuşku, kimi kez de karşıtlık ön planda gelir. Bazı tutsaklıklar ve saplantılar bütün çabalara karşın yaşam boyu sürüp gider. Bu tür tutkuların etkisi altında cinsel içgüdüye bağlı davranışlar bile bastırılıp engellenir. Aşağıdaki gülmece bunu en iyi biçimde anlatmaktadır: "Bir gençte sapanla kuş vurmak takıntısı, tutsaklığı varmış. Bu nedenle başka şey düşünmüyor, yapmıyor, yemiyor, içmiyor, konuşmuyor, eline geçirdiği sapanla kuşların peşinden koş

 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41