• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Karşılaştırma Ve Akıl

Kişisel Gelişim

Çoğumuzun tatmin olma veya olmama duygularının kökü, kendimizi başkalarıyla nasıl karşılaştırdığımıza dayanır. Kendimizi bizden daha fazla şeye sahip olanlarla karşılaştırırsak, kötü duygulara kapılırız. Bizden daha az şeye sahip olan kişilerle karşılaştırdığınızda ise minnettar oluruz ve kendimizi iyi hissederiz. Öyle veya böyle hepimizin yaşamının aynı olduğu gerçeğini kabul etsek bile, yaşamımız hakkındaki duygularımız kendimizi kiminle karşılaştırdığımıza dayanır ve bu karşılaştırmayla ilgili olarak da duygularımız büyük ölçüde değişebilir. Bu anlamlı örneklerle kendinizi karşılaştırın ama, bu karşılaştırmada birlikte olduğunuz kişi kendinizi rahat hissetmenizi sağlasın ve sahip olduğunuz şeylerden dolayı da rahatlık duyun. Joe altı erkek kardeşin en büyüğüdür. Kardeşlerin yaşı yirmi bir ile kırk iki yaş arası. Ailesinin hiçbir zaman çok fazla parası olmamış. Ve özellikle de büyük kardeşler mütevazı şartlarda büyümüşler. Liseyi bitirdikten sonra Joe ile iki büyük

Duygusal Dilin Kullanımı

Kişisel Gelişim

Dilde duygu, okuyucunun avantajına veya dezavantajına kullanılabilir. Konuşmacı veya yazar temel gerçeklerin yorumunu kendi bakış açısıyla renklendirmeye çalıştığı zaman dezavantajlı olur. Örneğin politika muhabirleri politik liderlerden söz ederken, dinleyiciyi bir görüşe veya diğerine ikna edecek şekilde terimler kullanırlar, aslında bu terimler onun kişisel taraflılığına dayanmaktadır. Eğer politikacı benimseniyorsa, tanınan ilk adı kullanılacaktır ve onunla ilgili sözcükler "olumlu" olacaktır. Benimsenmeyen politikacı için de tersi yapılacaktır. Örneğin, "Jim öneriyor. . ." ifadesi, o kişiye karşı "Başbakan emrediyor ..." ifadesinden daha çok sempati duymamızı sağlayacaktır. Duygusal dilin ikna edici kullanımına bilimsel dergilerde dahi rastlanabilir. Yazarın çalışmalarını destekleyen deneylerden "zarif", "ustalıklı" ve "mükemmel" olarak söz edilecektir. <

Üst Ve Alt Beyniniz

Kişisel Gelişim

Büyük ve kullanılmayan bir potansiyelin keşfedildiği bir alan daha var-, üst ve alt beyinler arasındaki ilişki. Rasyonel beyin, "bilinçli" beyin, yeni beyin, entelektüel beyin, ve tıpta serebral korteks gibi değişik isimler verilen üst beyin, merkezi alt beynin üstünü kalın buruşuk bir battaniye gibi örten, girintili çıkıntılı "düşünme başlığı" dır. Üst beyin daha geç bir evrimsel aşamada ortaya çıktı ve kafatası boşluğunun gittikçe büyük bir oranını işgal ederek bugünkü en ileri aşamasına insanoğlunda, yunuslarda ve balinalarda ulaştı. Üst beyniniz daha ziyade entelektüel faaliyetleri ek almakta. Burada şunu not etmekte fayda var-, sağ ve sol beyinden sözettiğimiz zaman, aslında sağ ve sol üst beyinden söz ediyoruz. Bilinçsiz beyin, eski beyin, sürüngen beyin, içgüdüsel beyin, ve duygusal beyin gibi değişik isimler verilen alt beyin, bilinçli beyninizin özellikle farkında olmak zorunda olmadığı günlük fa

Duygular Ve Karar

Kişisel Gelişim

Doğru ile yanlışı ayırt edebildiğimiz halde neden yanlış kararlar alıyoruz? Kararlar alsak bile, neden sonuna kadar arkasında durmuyoruz? "Yarın sabah saat yedi buçukta kalkacağım" dedi genç kız... Sonra ertesi günün programını yaptı... "Duş... Kahvaltı... Evden çıkış..." diye başlayarak.. Önemli bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere alışveriş merkezine gidecekti. Sonra öğle yemeğinde uzun zamandır görmediği bir arkadaşı ile buluşacaktı. Öğleden sonra bir iş randevusu vardı. Saati sabah 7.30'd a çalarken "Duş yapmasam da o-lur" diye düşündü... "Yarım saat daha kestireyim..." Bir yarım saat daha için kahvaltıdan da vazgeçti... Alışveriş mi? O kadar da önemli değildi canım... Ertesi güne kalabilirdi. Öğleye kadar uyuşa ne kadar iyi olacaktı. O kadar sıcak ve çekiciydi ki, yatak... Öğle yemeğinde, arkadaşı ile buluşma mı? Bunca zamandır görüşmemeler de ne olmuştu yani? Birkaç gün sonra yese/er yemeği ne olurdu ki?. Bir telefon eder, yok canım, y

Kızgınlık

Kişisel Gelişim

Birçok olumsuz duygu vardır. Ama çoğunun kökeninde kızgınlık yatar. Kızgınlığın temelinde de, bir şeyi ya da birilerini suçlamak vardır. Suçlamayı bıraktığımız anda, olumsuz duygular kaybolmaya başlar. Öfke zehir gibidir. O kadar keskindir ki, neyin içindeyse onu zehirler. Birisine çok kızmış olabilirsiniz, sorumluluğu sahiplenmek demek yapay davranmak ya da hislerimizi reddetmek demek değildir. O anda belki de ellerinizi o kişinin boğazına geçirmek istemiştiniz, çıldırmıştınız. Kızmak, o kişinin bizim duygularımıza hakim olmasına izin vermektir. Bu durumdayken sorumluluğun size ait olduğunu kabullenmekte zorlanabilirsiniz. Ama o ilk kızgınlığınız geçmeye başladıktan sonra, olanlardan bir şekilde sizin de sorumlu olduğunuzu görebilmelisiniz. Bir şeye öfkelendiğinizde, seçeneklerinizi görmeye çalışın. Sorumluluk, seçme hakkinizin olduğu anlamına gelir. Buzdolabınız kokuyor, içine deodorant sıkıp bırakmazsınız.&

Nlp Semineri

NLP

NLP, farklı alanlarda çok başarılı olmuş insanların ulaştıkları mükemmel sonuçları nasıl elde ettikleri ve bu başarılara yol açan düşünce ve davranış süreçlerinin başka insanlarca nasıl kopya edilebileceği ile ilgilenir. Biz düşünürken zihnimizde neler olduğu ve bunun bizim ve başkalarının davranışları üzerindeki etkileri de NLP'nin konusu içindedir. NLP, bize daha iyi düşünebilmemizin ve böylece daha fazla başarı kazanabilmemizin yollarını gösterir. NLP, vasatlık ile mükemmellik arasında bir fark yaratacak şekilde, hem kendimizle hem de başkalarıyla nasıl iletişim kuracağımızı öğretir. NLP, iletişim teorisine sıradan bir katkıda bulunmaktan öte, son derece uygulamaya dönüktür. NLP, büyük başarılar elde etmiş olan kimselerin düşünüş ve davranış biçimlerini model haline getirerek bizlerin de benzer başarılar elde etmek için onlardan yararlanabilmemizi sağlar.Birçok tekniği yaşamınızın farklı alanlarında doğrudan uygulayabilirsiniz. Böylece, bir yandan öğrenirken elde ettiğiniz sonu

Hayat Ve Stres

Kişisel Gelişim

Baskı durumlarını ele alırken formülüm basittir: Baskıyı müttefik, stresi düşman olarak kabul ederim. Bu benim hem özel yaşamımda, hem de bir basketbol antrenörü olarak iş hayatımda takip ettiğim bir felsefedir. Evet baskı her zaman herhangi bir şekilde orada durmaktadır. İş yerinde olsun, özel yaşamda olsun tüm yaşamımızın içindedir. Çağdaş yaşamın bir parçasıdır, hızlı tempolu kültürümüzün bir ürünüdür. Bunu inkar etmek sadece kendimizi aldatmaktır. Ama onun performansını olumsuz bir şekilde kontrol etmesine izin vermemeliyiz. Birçok kimse size bir iyi baskı, birde kötü baskı olduğunu söyleyecektir. Buna inanamıyorum. Baskı aslında doğaldır. İyi veya kötü olması sizin bakış açınıza bağlıdır. E-ğer kendi çıkarınıza kullanırsanız iyi baskıdır. Eğer onun sizi kontrol etmesine izin verirseniz kötü baskı veya stres haline gelir. Tıpkı olumlu bir davranış sahibi olmak gibi, her gün baskıyla nasıl başa çıkacağınıza ilişkin bir seçiminiz vardır. Bunu canlandırıcı ve heyeca

 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28