İrade, kişinin eylemlerini, arzu, niyet ve amaçlarına göre kontrol altında tutabilme ve belirleme gücüdür. İrademiz bizim için en önemli unsurlardan biridir. Ünlü bir yazara soruyorlar; “Hayatta muvaffak olmak için ne lazım? Sağlık mı, para mı, zekâ mı, yüksek bir ilgi mi?” “Hayır, hayatta muvaffak olmak için her bakımdan beslenmiş, büyütülmüş irade kuvveti lazım. Bu irade kuvvetine biz fizikteki tabiriyle enerji diyoruz. Sıhhati de, refahı da, kültürü de o oluşturuyor. Bir baba öldü. Uğraş, didin, ara, bul, atıl, bağır, durmak zamanı geçti çalışmak zamanıdır.”diyor. ‘İnsanı büyük veya küçük yapan kendi iradesidir.’ Schiller Siz başarılı, mutlu olmak istiyorsunuz ama iradeniz sizi destekliyor mu? Eğer beraber hareket etmiyorsanız bu çok zor olacaktır. Hayaliniz var, hay
Yolculuk Kaliforniya’da Profesör Roger Sperry’nin laboratuvarında başlıyor. İlk olarak Sperry’ye 1981 yılında Nobel ödülü kazandıran ve sizin tarafınızdan açığa çıkarılmayı bekleyen gizli yaratıcı kapasitenizin arkına varmanızı sağlayacak olan araştırmadan söz edeceğiz. Profesör Sperry 1950’Lerde ve 60’larda beyin dalgası fonksiyonunu inceliyordu. Sperry ve arkadaşları farklı düşünme tekniklerini ve bunların beyin dalgaları üzerindeki etkilerini keşfetmek için, gönüllülerden birtakım zihinsel görevleri yerine getirmelerini istediler. Akıldan toplama çıkarma yapmak, şiir okumak, ezberden bir şeyler okumak, farklı renklere bakmak, küpler çizmek, mantık problemlerini analiz etmek ve hayal kurmak gibi. Sperry farklı etkinliklerde farklı beyin dalgalarının söz konusu olduğunu tahmin ediyordu. Haklıydı da. Ancak tahmin edemediği bir şey vardı (bu bulgu insan beyninin potansiyeli ve yaratıcı düşünme yeteneği konusundaki düşüncelerimizi sonsuza dek değişti
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite durumu adından da anlaşılacağı gibi çocuklarda genellikle doğumdan beri var olan ve özellikle 3-4 yaşlarından itibaren fark edilen, yaşıtlarına ve gelişimsel dönemine kıyasla çok aşırı hareketlilik, yerinde duramama ve kıpır kıpır olma durumu ile birlikte, dikkatin çok çabuk dağılması, dikkatini uzun süre bir işte devam ettirememe ile karakterize olan bir durumdur. Genelde hem dikkat eksikliği hem hiperaktivite durumunun birlikte yoğun olarak bulunmasına karşın bazen hareketliliğin ön planda olduğu, dikkat eksikliğinin geri planda olduğu veya tam tersi olarak dikkat eksikliğinin ön planda olduğu, hareketliliğin geri planda olduğu durumlar olabilir. Aynı zamanda çocuğa hiperaktif diyebilmemiz için hem 7 yaşından önce bazı belirtilerin olması hem de en az iki farklı ortamda bu tablonun görülmesi gerekir. Yani her hareketli çocuğa hiperaktif demek mümkün değildir. Genel olarak eğilim, hareketli çocukların tamamına bu türlü bir tanımlamanın kullanılması şe
Uyanık ya da uykuda olduğumuz her an, dış dünyadan duyularınız aracılığıyla milyonlarca veri alıyoruz. Ama bilincimiz aynı anda ancak beş ile dokuz arasındaki veriye odaklanabilir. Siz, yedi rakamlı bir telefon numarasını belleğinize kaydetmeye çalışırken ikinci bir telefon numarasını da aynı anda aklınızda tutamazsınız.
Şu anda bulunduğunuz mekana ait tüm veriler bilinçaltınızda kayda geçiyor. Sadece veriler mi? Mekanla ilgili düşünce ve duygularınız, orada otururken kafanızdan geçen başka şeylerle ilgili düşünce ve duygularınız, anılarınız, umutlarınız, beklentileriniz ve korkularınız, kendinizle yaptığınız iç konuşmalarınız, üzerinizdeki elbisenin, ayakkabının rengi, rahatlığı vb. her şey ama her şey bilinçaltında kayda geçiyor.
Ama size gözünüzü kapattırıp odanın duvarlarının rengini sorsam belki ona bile yanıt veremezsiniz. Özellikle ilk kez bulunduğunuz bir mekansa.
Oysa derin hipnoz esnasında odayla ilgili her türlü s
Sıkışık mı sıkışık bir trafikte iş randevunuza yetişmeye çalışıyorsunuz. Bir taraftan yeterince hazırlanmadığınız için bu buluşmanın nasıl geçeceğinin stresini yaşıyorsunuz. Diğer taraftan geç kalacağınız endişesini duyuyorsunuz. Tam o sırada radyoda bizim şarkımız dediğiniz bir şarkı çalmaya başlıyor. Birden gevşediğinizi hissediyorsunuz. Gözünüzün önünde sevdiğiniz kişi canlanıyor. Yüzünüzü bir tebessüm kaplıyor.
Yüzünüzde mutlu bir tebessüm, hülyalara dalmışken mavi-kırmızı ışıklı bir arabanın tam arkanızda olduğunu dikiz aynasından görüyorsunuz. Aniden içinizi sıkıntı kaplıyor çünkü ruhsatınızı evde unuttuğunuz aklınıza geliyor. Panikleyerek arabayı sağa çekmeye hazırlanırken, arkadaki polis arabasının sizden yol vermenizi istediğini fark ediyorsunuz.
Eliniz otomatikman sevgilinizin size şans getirsin diye verdiği arabanın aynasından sallanan Noel baba figürüne gidiyor. Rahatlıyorsunuz.
Çapalar iş başında,
Koçluk ve sınav koçluğundan bize biraz bahseder misiniz? Ne kadar rahat olursa olsun, yaşantısından ne kadar memnun olursa olsun her öğrenciye bir süre sonra gına getirten bir olgudur, sınavlar ama biz Nietzsche’ nin dediği gibi yaklaşıp, “bizi öldürmeyen her yara güçlendirir” diye bakıyoruz. Sınavlara hazırlanan her düzeydeki öğrenci ile koçluk çalışmaları yapıyoruz. Mersin’de Sınav Koçluğunu başlatan merkez olarak 5 yıllık tecrübemizle, öğrencilerimizi çıktıkları bu uzun ve yokuş yolda ilerletmeye ve onlarla birlikte ilerlemeye devam ediyoruz. Geleceğe ve çözüme yönelik bir çalışma programı olan koçluk, bu nedenle “kazandıran bir programdır” . En başta kişinin kendisini tanımasını sağladığı için doğru hedefler belirler. Öğrencinin hayallerinin gerçek bir hedefe dönüşmesini sağlar. İtici bir güç olur ve yol boyunca danışanını destekler. Koç Kimdir?
Koçluk; Seçtiğiniz yoldan ya da sizden kaynaklanan engelleri ortadan kaldırabilmeniz ya da aşabilmeniz için güçlü sorularla farkındalığınızı artırır. Yol boyunca kendi potansiyelinizi keşfetmeniz ve hedeflerinize daha hızlı ulaşmanız konusunda sizi destekler. Koçluk; • Kişinin şu an bulunduğu yerle hedeflediği yer arasındaki boşluğu kapatan, • ya da hedeflediği noktaya ulaşma sürecini kısaltan interaktif bir süreçtir. Koçluk; • Hayalleri gerçekçi hedeflere dönüştüren, • ve sizi o hedeflere hızlı ve etkili ulaştırmaya odaklanan sonuçları ölçülebilir profesyonel bir disiplindir. Koçluk; • Kendinizi geliştirmek için faydalanacağınız bir ilişkidir. • Tedavi, Terapi, Danışmanlık, Mentorluk ya da dert ortaklığı DEĞİLDİR. Size tavsiyede bulunmayacağı gibi herhangi bir fikri de size kabul ettirmeye çalışmaz