Önyargılar sadece hayatınızın bir bölümüyle ilgili değillerdir. Birçok insan sosyal hayatlarında ve ev hayatlarında, profesyonel davranışlarına kadar kolayca yayılabilecek negatif önyargıları biriktirme eğilimindedirler. Örneğin, bir organizasyonda veya bölümde bir ve iki numaralı pozisyonlar arasındaki büyük psikolojik bölünmeyi ele alalım. Teknik olarak iki bölüm arasında çok az farklılık vardır, fakat kaç yönetici yanlış bölümde bulunduklarını anladıklarında açmaza girecektir? Veya bir iş konuşmasında sıradan bir yönetim işi için ne söylenebilir? Bir konuşma yönetim kurulunda kendi ofisindekinden nasıl farklı olabilir? Bazıları için dünyalar kadar farklı olabilir. Soru 'Ben bunu yapabilir miyim?' şeklinde değil 'Kendimi nasıl gördüğümle yaptığım şey uygun mu? Bu ben miyim?' şeklinde olmalıdır. Gayet tabi cevap da kendinizi olmak istediğiniz gibi görecek şekilde olmalıdır. Kendinizi önceki hayatınızın tam tersi, farklı bir insan gibi görmek zorunda değilsiniz. Sadece daha ö
İnsanın görme süreciyle ilgili kısıtlamalarda bulunamazsınız ama eşyaya daha farklı bir açıdan bakmayı deneyebilirsiniz. "Yeniden Çerçeveleme" ya da eşyaları farklı bir açıdan görme bir yönetici olarak karşılaşacağınız problemlere çözümler sunabilir. Örneğin adamın biri paslı yayları sırtına batan bir yatakta yatmaktadır. Bu yatak ona şansının açılmasını sağlayan bir proje geliştirmesini sağlar ve daha sonra, o şık yataklar üreten ve bunları pazarlayan başarılı biri olur. Hikayenin doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmayacağız. Bu bize yeniden çerçevelenmenin durumu ve olayları nasıl değiştirdiğini göstermektedir. Başta problem gibi görünen bir durum altın bir fırsata dönüşebilir. Bardaktan boşanıncasına yağan bir yağmur bir çiftçi için hızır gibi yetişen bir fırsatken bir köy için berbat bir hasardır. Çerçevenizi değiştirerek nasıl davrandığınızı ve nasıl hissettiğinizi dahi değiştirebilirsiniz. Olayları farklı bir bakış açısıyla görmek sürekli karşılaştığımız bir
Bahanelerden Kurtulmak ; Başarılı insan her türlü engele rağmen çalışmaya devam edendir, ilerlemenin durdurulduğu yer, engellerin bahaneye dönüştüğü yerdir. Bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük karşılaştığı zorluklara teslim olmasıdır. Dünya kar ve tipi ile karşılaşmak zorunda kalmadığı bir kış yaşamamıştır. Hayat engellerle doludur ve kim olursa olsun, tüm insanlar bir gün mutlaka o engellerle yüzleşeceklerdir. Zengin veya fakir, meşhur veya unutulmuş bir insan olsun herkes, hayat yolunda aynı geçit vermez dağlarla yüzleşecektir. Bazıları hayatın dağlarıyla erken yaşlarda yüzleşirler. Onlar erken yaşlarında yukarılara baktıklarında zengin ailelerin çocuklarının kendilerini geçtiklerini düşünür, kaderlerinin kendilerine adaletsiz davrandığını sanırlar, ama yıllar geçer; çıktıkları zirveden aşağıya bakarlar. Bir zamanlar çok yukarıda gördükleri insanların küçük tepeleri bile aşamayışlarına hayret ederler. Başarının gerektirdiği ücreti ödemekten k
Korkuların birçoğu temelsizdir. Birçok insan bazı korkuların aslında temelsiz ve saçma sapan olduğunu bilir. Yine de korkmayı sürdürür. Hayaletlerin var olmadığını ya da gecenin içinden bir vampirin uçarak bize gelmeyeceğini bildiğimiz halde bunları düşündüğümüzde tüylerimiz diken diken olur. Çünkü korkunun akılla bağlaşmayan bir yönü vardır. Aklımız ne kadar mantıklı düşünürse düşünsün korku bütün sesleriyle insana fısıldar. Korku arttıkça akıl devreden çıkar; geride yalnızca kişinin kendine telkin ettiği bir korku kalır. Bir insan, uçağın kapısından 2000 fit yükseklikte tereddüt etmeden kendisini atabilir. Başka birisi, 2000 kişilik bir seyirci kitlesi önünde terlemeden konuşmasını yapabilir. Korkular mantıklı bir sebebe dayanabildiği gibi sebepsiz de olabilir, fakat her zaman kişisel ve gerçektir. Herkes bir şeylerden korkar. Korktuğunuz şeyin üstesinden gelmek için ilk önce onunla yü-zleşmelisiniz. Yüzüncü atlayış veya konuşma sizin için ilki kadar sarsıcı olmayac
Öğrencinin yaptığı çalışmaya kendini vermesi, her şeyden önce, o işin üstesinden geleceği konusunda kendisine güvenmesini gerektirir. Yetersizlik duyguları içindeki bir öğrencinin, başarı sağlamak için, dikkatli bir çalışma ortamı içinde bulunması güçtür. Bu yönüyle, verimli çalışmada öğrencinin kendine güvenmesinin önemi hiçbir koşulda yadsınamaz. Güven eksikliği olan bir öğrencinin, yapacağı işte kendine güven duymasının en iyi yolu, o işi başaracağına kendisini inandırmasıdır. Bunun için kişinin kendine güven sağlayabilecek kadar küçük, ancak etkili kimi çareler araştırıp bulması gerekir.
Böylesi bir kişinin, örneğin aynı konuda daha önce sağladığı bir başarısını düşünmesi ya da yapacağı çalışmayla elde edilecek sonucu bir an için düşlemesi, vb. biçimdeki iç telkinler yararlı olabilirler.
Öğrenmenin temeli, dikkatin konu üstüne toplanmasına dayandığına göre; konuya kendini ve
Sizin için önemli olanın ne olduğuna karar verdikten sonra buna bağlı kalmalısınız. Bilinçli olarak alanı daraltıp hiçbir şeyin dikkatinizi dağıtmasına izin vermeden çözüm aramalısınız. Ne istediğinizi bildiğinizde karar vermeniz kolaylaşır. Eğer amacın işine yakın bir ev bulmaksa, trafikte zaman geçirmemek senin önceliğin ise, aynı fiyata uzakta o-lan ama daha büyük ve güzel olan bir evin kafanı neden karıştırmana izin veriyorsun? Diğer semtteki olasılıkları kesip atman gerekiyor. Tabi eğer senin için en önemli kriter evinin işine yakın olmasıysa. Sen kararını kolaylaştırman için hangi seçenekleri devre dışı bırakabilirsin? DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Aşırı Başarı" ifadesinin olumsuz bir anlamda algılanması oldukça komiktir: Bir başarıyla tatmin olmayan işko-lik, hayatında yaptığı herşeyde mükemmelliği arayan kişi. Birçok kişiye göre aşırı başarı uzak durulması, sakınılması gereken birşeydir, sonuçta yalnızca başkaları kadar yetenekli, akıllı ya da şanslı değilseniz çok çalışmak zorundasınızdır. Çok çalışan kimseler sık sık şu sözleri duyarlar: "Neden geç saatlere kadar kalıyorsun?", "Müşteriler için son dakikada birşeyler atamaz mısın ortaya, anlamazlar ki?" ya da "Neden bizimle birlikte dışarı çıkıp biraz rahatlamıyorsun? Sonuçta hepsi sadece yükselmek için değil mi?" Buradaki kalıbı görebilirsiniz. Ama aslında aşırı derecede başarılı olanlar başarının esaslarını biraraya getirirler. Bunlar kendimize model olarak seçmemiz gereken kişilerdir. Profesyonel futbol yaşamında tarihteki belki de en büyük top yakalayıcı olmuş Jerry Rice'a bakın, hala o inanılmaz çalışma prensiplerini devam ettiriyor. Billy