Kişi olayları görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama kanalları ile algılar. Öncelikli kanalları farklı olan ve bunun farkında olmayan kişilerin birbirini anlaması kolay değildir. Bazen ilk kez karşılaştığımız bir kişi ile hemen kaynaşmamız ya da aynı frekansta olmadığımızı düşünüp iletişimi kesmemiz tesadüf değildir. Hiç kimse sadece görsel, işitsel ya da dokunsal değildir. Sadece bir tanesi diğerlerine göre daha baskındır. Eğer kişi tüm temsil sistemlerini tanır ve kullanırsa hayatta daha başarılı olacaktır. Dokunsal Kişilik: Bunlar günü gününe yaşayan, gelecek vizyonları olmayan, geçmişle ilgilenmiyorlar; geçmiş ile gelecek arasında, "gün"de hapsolmuş kişiler. Gününü yaşayan ve gününü kurtaranlar. Karşılığı Kutsal Metinlerde "Beşer"dir ve tüm öğretiler, bu varlıkları beşerden insana sıçratma nasihatleri verir. Yapılan ritüeller de bu amaçlıdır. İşitsel Kişilik: Bugün gençlerin her yerde müzik dinleyip tepinmelerinin bir nedeni de bu kişiliğin geçişleridir. Bu
NLP Teknikleri; NLP duyular, duygular, dil ve davranışlar arasındaki bağlantıların ne olduğunu farketmemizi sağlayan ve var olan davranışların kişinin kendi kararı ile değişmesini sağlayan teknikler bütünü. Bu tekniklerin davranışlara aktarılması ile kişinin kendi kaynaklarını, dilini daha zengin olarak kullanması ve yaratıcılığı ile değişim süreçlerini kendi kararı ile organize etmesi sağlanabilmektedir. NLP ile duyu organlarımız ve hissettiklerimizle ilgilidir. NLP kullandığımız dil ile ilgilidir. NLP farkında olduğumuz ve olmadığımız stratejilerimizle ilgilidir. Bu bağlantıların doğru modelde kullanılması, “hepimiz ihtiyacımız olan kaynaklara sahibiz” önermesine uygun olarak “istenen sonucun” ne olduğunu organize etmemizi ve bu sonuçlara düşündüğümüz zamanda ulaşmamızı sağlayabilmektedir. NLP insanın olduğu her içerikte kullanılabilir. Geçmişte yaşanan tecrübelerin ortaya çıkardığı stratejilerin değişimi ve kişiyi sınırlayan ve engelleyen tecrübelerin etk
Bilinçaltı çoğumuzun bildiği ya da duyduğu bir kavramdır. Bu kavram bilincimizin farkında olmadığı ama davranışlarımızın yönlendirilmesinde önemli rol oynayan bir yapıyı belirtiyor. Bilinçaltı, alt benlik, bilinçdışı olarak da adlandırılan Bilinçaltı kişiliğimizin farkında olmadığımız, kontrolümüz dışındaki parçasını temsil etmektedir. Diğer bir deyişle bu, buzdağının görünmeyen kısmıdır. Otomatik bir pilot gibi bütün tecrübelerimizi depolar. Bir bilgi deposudur. Deneylerimizi anılar şeklinde depolar. Bilinçaltı heyecanlarımızı, sezgilerimizi, alışkanlıklarımızı ve güdülerimizi depoladığı gibi, bunların faaliyete dökülmesinden de sorumludur. Doğduğunuz andan itibaren size söylenen her sözcük doğrudan bilinçaltına gitmektedir. Kendi yemeğini yemek isteyen çocuğa ‘’dur dökersin, beceremezsin! ’’ ,’’ Dokunma kırarsın ’’ … gibi cümleler gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde becerememe, cesaret edememe, özgüvenini kaybetme gibi davranışlarımızın temelini oluştururlar. Bu nedenle ç
Başarı denilince genellikle servet, şöhret, makam gibi konularda herkesin varmak istediği hedefler gösterilir. Ve bunlara sahip olunca mutlu olacağımız, sevileceğimiz, önemli olacağımız zannedilir. Oysa başarı sadece bunlardan ibaret değildir. Başarının bir de içsel tarafı vardır. Özgüven, özsaygı, erdem, iç barış, sevgi gibi iç zenginlikler. Bizi insan olarak bilge yapan, hayatımıza anlam katan ve var oluşumuzun mutluluğunu hissettiren bu içsel değerlerdir. İç başarının algılanması; kültürel bir derinlik, aklın kullanılması, soyut düşüncenin gelişmesi, eğitimin içselleşmesi ve erdemin bir hayat felsefesi olarak değerlendirilmesini gerektirdiğinden hem zahmetli, hem de kişiye sorumluluk yükleyen bir durumdur. Yaşamdaki başarısızlık her zaman kişiliğin zayıflığındandır. Sadece güçlü kişilikler hayatın dalgalarının kendilerini dövmesine ve onun zorluklarının üstesinden gelmeye dayanabilirler. Hayatını saygıya değer ve üst düzey başarı ve hizmete yükselte
Düşünceler eylemlere yol açarlar. Eylemler alışkanlıkların nedenidir. Alışkanlıklarımız bizim karakterimizi, kişiliğimizi belirler. Karakterimiz ise kaderimizi örgütleyen en önemli nedendir. Yaratıcımız geleceğimizi belirleme gücünü bize vermiştir. Herkes yürüdüğü yolun sonunda var olana ulaşır. Tırmandığınız merdivene bakarak sonunda nereye yükseleceğinizi anlayabilirsiniz. Dolaysıyla büyük sonuca giden yol büyük düşünceden başlar.
Hayat nehri Kızılırmak tan daha kıvrımlı, Niagara dan daha akıntılı ve tehlikelidir. Niagara nehri boyunca ilerlerken, bazı akıntı kollarının sizi inanılmaz güzelliklerle dolu vadilere götürdüğünü görürsünüz. Ama bazı kolların ucunda sonu ölüm olan şelaleler vardır. Tehlikenin başına geldiğinizde artık her şey bitmiş olur. Sona gelmeden önce yolunuzu değiştirebilirsiniz. Çoğu zaman geç kalmış olmazsınız. Ama bir gün gelir her şey bitmiş olur. Tedbir almazsanız geleceğiniz öyle bir ölüm bataklığına saplanır ki yeniden diril
Çok sayıda başarısızlığa uğramasına rağmen yılmayan ve çaba göstermeye devam eden kişinin başarıya olan inancının pekiştiğinden söz edebiliriz. Vazgeçtiği yerde inancını da yitirmiş olur. Kişi olayların artık kendi kontrolünde olmadığına inanmaya başlar. Bir daha başarıyı denemeye cesaret etmeyecektir. Tarif olarak öğrenilmiş cesaret geçmişteki acı deneyimlerden çıkartılan negatif şartlanmaların bugünkü davranışları belirlemesidir. Daha önceki denemelerde karşılaşılan başarısız sonuçları kendini sinirlendirecek şekilde yanlış yorumlamaktadır. Bir insanın başarısını belirleyen en temel etkenlerden biri, onun başarısızlığı nasıl karşıladığıdır. Başarılı olmayı arzu eden herkes, başarısızlığı yenmek ve ilerlemeye devam edebilmek için stratejiler geliştirmelidir. Eğer geliştirmezse, başarısızlık mutlaka cesaretsizliğe ve cesaretsizlik de yenilgiye yol açar. Başarı isteği doyumsuz bir canavar gibidir eğer ona aşırı önem verirseniz sürekli onun için çalışmaya başlarsını
Yaşam koçluğu 90′lı yıllardan beri ABD, İngiltere ve Avustralya’da uygulanmakta olan bir eğitim programı olarak gelişim ve eğitim sektörü içerisinde önemli bir yer edinmiştir. Türkiye'de ise son yıllarda gündeme gelmiş olan profesyonel yaşam koçluğu özellikle yaşamı kolaylaştırıcı özellikleri nedeniyle talep edilen bir çalışma şekli halini almıştır. Yaşam koçluğu, en kolay anlatımla hayal ettiğiniz şeyleri planlara, planladığınız şeyleri gerçeğe dönüştürme noktasında siz hayatınız boyunca kullanabileceğiniz bir takım yöntemler öğretmektir. Yaşam Koçluğu Size Neler Katacak? Kontrol – İstediğiniz hayatı dolu dolu bir şekilde yaşıyor musunuz ? Yoksa sizi bu hayatı yaşamaktan alıkoyan bir şeyler mi var? Yaşam Koçluğu ile iş ve özel yaşamınızda arzu ettiğiniz yolda ilerleyecek, hayatınızın kontrolü tamamen sizde olacak. Daha özgüvenli bir şekilde arzu ettiğiniz olumlu değişimi meydana getirebileceksiniz. Harekete Geçmek – Koçluk