• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Ankara Sınav Koçu

Koçluk

Sınav kaygısı, öğrencinin sınavla ilişkili çoğu gerçekçi olmayan olumsuz beklentilerinin yarattığı yoğun sıkıntı hissidir. Sorumluluk sahibi olan, bir hedefi olan ve bunun gerçekleşmesi için çaba gösteren her öğrencinin, bilgisinin değerlendirildiği bu tip sınavlardan önce kısmen kaygı duyması doğal ve gereklidir. Sınav kaygısı az miktarda ise kişi üzerinde motivasyon ve performansı arttırıcı etki gösterir. Ancak sınav kaygısı istenen düzeyin üzerine çıktığında kişinin dikkat, öğrenme, bellek fonksiyonlarını olumsuz etkiler ve başarıyı ve motivasyonu düşürür. Stresin artmasıyla birlikte olumsuz düşünceler öğrencinin zihnini kaplamaya başlar. Sınav stresi ve kaygı durumda vücutta birtakım hormonal değişiklikler meydana gelmektedir. Bunun sonucu olarak kaygı ve stresin derecesine göre kişide sınavdan günler öncesinde bile kendisini göstermeye başlayan huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk, karın ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi

Takıntılı İnsanlar

Kişisel Gelişim

1) Takıntılı kişilik özeliklerini taşıyan kişiler; hem kendi üzerlerinde hem de çevrelerinde denetimi sağlamak üzere önlemler alınır. 2) Yaklaşımlarında ölçülüdürler. 3) İlişkilerde ihtiyatlı,düşünceleri mantıklıdır. Bu özeliklerinde aşırıya kaçarlarsa sert görünüşlü ve bilgiçlik taslayan kişiler olur. 4) Duygular ve sezgiler yerine, nedensellik ve mantıksal olma üzerine dururlar. Nesnel olmak için ellerinden geleni yaparlar. 5) Taşkınlık yapmaktan kaçınırlar. 6) İlişkilerde ölçülü ve duygusal olarak mesafeli görünürler, aynı zamanda dengeli, güvenilirlik ve dürüstlük niteliklerine sahiptirler. 7) İlişkilerinde kendilerini tutma duygularını frenlemelerine ek olarak çevrelerinde egemenlik kurmayı severler. 8) Takıntılı, saplantılı kişiler için her şeyin bir yeri vardır. Her şey yerli yerinde olmalıdır. 9) Temizliğe düşkün ve düzenlidirler. 10) her şeyi t

Meditasyon Teknikleri

Kişisel Gelişim

Meditasyon’un oldukça çok türleri mevcuttur:1-) Bunlardan biride kişinin kendi kendini telkin (autosuggestion) yapmasıdır ki bu oldukça etkili bir yöntemdir. Kişi bu metodu kendi üzerinde tatbik ederse zamanla etkisini görür. Fransız asıllı Dr. Kuhne bu metodukeşfetmiş ve hastalarını 3-5 x 20 defa Ben her gün daha keşfetmiş ve hastalarını 3-5 x 20 defa Ben her gün daha iyiyim (Es ceht mir immer besser und besser) veyahut ta „ Ben her durumda her şarta ve de her zaman daha iyiyim gibi değişik fakat hep olumlu ve de aynı sözlerle hastalarını tedavi etmiştir. Kendi kendine telkin veya orojenik telkin diye bileceğimiz bu metotla kişi beyni dahi istediği gibi programlayabilir. Tabi ki bu zaman ve konsantrasyona bağlı bir durumdur. Asrımızın en büyük psıko-terapistlerinden Dr. Joseph Murphy'de hastalarını bu şekildetedavi etmiştir. Kişinin bun

Nlp Bilimi

NLP

Hepimiz potansiyel olarak mükemmeliz, fakat kullandığımız kadar yeterliyizdir. Fakat içinde bulunduğumuz hayat şartları bizleri farklı yönlere çekmekte ya da sürüklemekte dolayısıyla da potansiyellerimizi istediğimiz şekilde kullanamamaktayız. Hatta unuttuklarımız bile oluyor. Hal böyle olup sahip olduğumuz değerlere ve güzelliklere uygun bir hayat yaşayamayınca da bir süre sonra yaptığımız veya sahip olduğumuz şeylerden bir tat almamaya, en önemlisi de mutsuz olmaya başlıyoruz. Zaman zaman farkına varsak, bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünsek de hayatın bizi sarmaladığı bu kısır döngü içerisinden çıkmak çok da kolay olmuyor. Bu konuda dışarıdan profesyonel bir yardım almak kaçınılmaz hale geliyor. Farkındalığın tamamlayıcı unsuru değişimdir. Bir insan farkındalık kazanarak doğru yönde bir değişim başlattığında kişisel gelişim sürecini de başlatmış demektir. Aslında pek çok kişi neyi değiştirmesi gerektiğini bilir. Ancak nasıl değiştireceği konusunda zorlanır. Değişimin z

Aile İçi İletişimde Nlp

NLP

Kimi zamanlarda insanlar gerçekten zor anlar yaşayabilirler. Genellikle problemler, karşı karşıya kaldığımız olaylar, şartlar ve içinde bulunduğumuz durumlar sonucunda sonradan ortaya çıkarlar. Bu çabaların moral ve psikolojik hayatımızda oluşturduğu olumsuz etkilerini gidermek her zaman tek başımıza kolay bir şekilde başarabileceğimiz bir durum olmayabilir. Yapmamız gereken tek şey, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru insanlarla değişimi başlatmaktır. Bunu istersek hepimiz başarabiliriz. -Çocuğum içine kapanık bir birey olarak gelişimini sürdürüyor ve bizimle iletişim kurmuyor; bu durum bizi fazlasıyla endişelendiriyor. Bizimle iletişim kurmasını ne şekilde sağlayabiliriz? -Çocuğumda özgüven sorunu var hiçbir konuda kendine güvenmiyor bunu nasıl aşabiliriz? -Çocuğum kötü alışkanlıklar edinmiş. Bunun olmaması için neler yapabiliriz ve bunları nasıl engelleyebiliriz?. Bunun için ona nasıl y

Huzursuzluk

Kişisel Gelişim

Huzursuzluk, Kavrama Zorluğu Meydana Getirir. Huzursuz insanlar kavrama zorluğu çekerler. Huzursuz bir ortamda ise herkes "kavrama özürlü" olur. Huzursuz bir insan, huzursuzluğu hangi sebebe bağlı olursa olsun günlük talimatlardan tutun, haftalık plan detaylarına kadar birçok konuda yeterli kavramayı gösteremez... Birçok defalar "Aptal aptal bakmanın" arkasında hemen araştırılması gereken bir huzursuzluk vardır. İşyerlerindeki huzursuzlukların en önemli sebeplerinden birisi, nedenleri konusunda bilgi verilmemiş ani gelişmeler, değişiklikler ve türü ne olursa olsun söylentilerdir. Söylentilerin başıboş gezindiği bir yerde huzur olmaz. Bu yüzden herkes gerektiği zaman gerektiği kadar bilgilendirilmeli, söylenti ilk turunun sonunda kapı dışarı edilmelidir. Sınırları iyi çizilmiş şeffaf yönetimin en büyük faydası herhalde berrak zihinler sağlaması, huzursuzluğu büyük ölçüde engellemesidir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Tam Kapasite

Kişisel Gelişim

Tam Kapasite İçin, Şartlarının Gözetilmesi Bir Garanti Değildir. Kapasiteyi oluşturan bütün şartların bir arada gözetilmesi kapasitenin tam kullanılması için bir garanti değildir. Dış etkiler de kapasite kullanımını azaltabilir. Fizikî engeller, huzursuzluk, kişisel değer yargılarının önemsenmemesi, yönetim sürecinin kendi yapısındaki hatalar, planlama -organizasyon- örgütleme hataları kapasitenin tam olarak kullanılmasını önleyebilir. Hiçbirimiz her gün iyi olamayız. Dış etkilere intibak için harcadığımız belli süreler vardır. Bu dış etkilere müdahale edilemezse "iyi olamama" sürekli olur. Kapasiteyi oluşturan şartlardaki devamlılık, kapasitenin uygulanacağı şartlardaki devamlılığa bağlıdır. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

 1 2