Çocukken benimsemiş olduğum bir kalıbı hâlâ tekrarladığımı fark ettim. Ne zaman ailem bana kızsa ya da olumsuz olduğunu düşündüğüm bir şey söylese, içime kapanır, bir yere kaçar ve insanlar olmadan yaşayabileceğim, tek başıma yaşayabileceğim fikriyle kendimi avuturdum. Şimdi, arkadaşlarıma da aynı tepkiyi verdiğimi görmeye başladım. Bu sadece kanıksanmış bir eski alışkanlık. Tam tersini yapmaya çalış. Ne zaman içine kapanma duygusu hissetsen, kendini aç. Eğer gitmek istiyorsan, gitme; eğer konuşmak istemiyorsan, konuş. Eğer tartışmayı kesmek istiyorsan, kesme ve tam aksine her şeyinle devam et. Korku yaratan bir durum yaşandığı zaman iki seçenek vardır; ya savaşırsın ya da kaçarsın. Normalde küçük bir çocuk savaşamaz, özellikle geleneksel ülkelerde. Amerika'da çocuklar öyle bir savaşır ki, anne ve babalar kaçar! Ama eski ülkelerde, geleneksele bağlı olan ülkelerde - ya da geleneksel bağların hâlâ çok güçlü olduğu ailelerde - bir çocuk
Şimdiye kadarki en önemli iki soru, Bana olanlar konusunda en yararlı olacak hangi ruh halinde olmak istiyorum? ve Bunu nasıl sağlarım? sorularıdır. Ruh hallerimiz, biz yaşadığımız ortama tepki verdikçe, sürekli değişir. Ruh haliniz konusunda bir tercih yapabilmeniz için, onu neyin tetiklediğini bilmeniz gerekir. Televizyon reklamlarını düşünün. En etkili olanları, bir ürünü arzulanan bir ruh haliyle özdeşleştirenlerdir. Söz gelimi, birçok otomobil reklamında, arabanın adı ve üreticisinin dışında, araba hakkında hiç bilgi verilmez. Bunun yerine arabanın, heyecan, özgürlük, kontrolü elde tutmak veya başarılı olmak gibi arzu edilir bir ruhsal durumla bağlantısını kuracak bir ortam kurarlar. Derler ki, bu arabayı alınca, bu ruh halini almış olursunuz. Hafif bir 'TV transı' içinde bulunan, eleştirel yetileri askıya alınmış izleyicile
Uyanık ya da uykuda olduğumuz her an, dış dünyadan duyularınız aracılığıyla milyonlarca veri alıyoruz. Ama bilincimiz aynı anda ancak beş ile dokuz arasındaki veriye odaklanabilir. Siz, yedi rakamlı bir telefon numarasını belleğinize kaydetmeye çalışırken ikinci bir telefon numarasını da aynı anda aklınızda tutamazsınız.
Şu anda bulunduğunuz mekana ait tüm veriler bilinçaltınızda kayda geçiyor. Sadece veriler mi? Mekanla ilgili düşünce ve duygularınız, orada otururken kafanızdan geçen başka şeylerle ilgili düşünce ve duygularınız, anılarınız, umutlarınız, beklentileriniz ve korkularınız, kendinizle yaptığınız iç konuşmalarınız, üzerinizdeki elbisenin, ayakkabının rengi, rahatlığı vb. her şey ama her şey bilinçaltında kayda geçiyor.
Ama size gözünüzü kapattırıp odanın duvarlarının rengini sorsam belki ona bile yanıt veremezsiniz. Özellikle ilk kez bulunduğunuz bir mekansa.
Oysa derin hipnoz esnasında odayla ilgili her türlü s
Sıkışık mı sıkışık bir trafikte iş randevunuza yetişmeye çalışıyorsunuz. Bir taraftan yeterince hazırlanmadığınız için bu buluşmanın nasıl geçeceğinin stresini yaşıyorsunuz. Diğer taraftan geç kalacağınız endişesini duyuyorsunuz. Tam o sırada radyoda bizim şarkımız dediğiniz bir şarkı çalmaya başlıyor. Birden gevşediğinizi hissediyorsunuz. Gözünüzün önünde sevdiğiniz kişi canlanıyor. Yüzünüzü bir tebessüm kaplıyor.
Yüzünüzde mutlu bir tebessüm, hülyalara dalmışken mavi-kırmızı ışıklı bir arabanın tam arkanızda olduğunu dikiz aynasından görüyorsunuz. Aniden içinizi sıkıntı kaplıyor çünkü ruhsatınızı evde unuttuğunuz aklınıza geliyor. Panikleyerek arabayı sağa çekmeye hazırlanırken, arkadaki polis arabasının sizden yol vermenizi istediğini fark ediyorsunuz.
Eliniz otomatikman sevgilinizin size şans getirsin diye verdiği arabanın aynasından sallanan Noel baba figürüne gidiyor. Rahatlıyorsunuz.
Çapalar iş başında,
Öğrencilik hayatımızda sayılamayacak kadar çok ve çeşitli sınavlarla karşı karşıyayız. Sınavlarda başarı yönüyle rakiplerimizin önünde olmak disiplinli çalışmayı gerektirmektedir. Bu disiplini ise iç motivasyonumuzla sağlayabiliriz.İç motivasyonumuzu sağlamayı bize sınav koçu öğretebilir.Bir Yaşam Koçu ile çalışmak sınav sürecinde olan kişilere mutlak başarı getirecektir.Sınava hazırlık kursundan önce ailelerin çocuklarını sınava ruhsal olarak hazırlamaları ya da bunu sağlayacak bir koç ile tanıştırmaları çok yararlı olur.Sınava hazırlık konusunda harcanan paraların çöpe gitmesini engelleyebilir. Sınav Koçluğu sınav yolculuğunda yapılan ve belli ilkelere dayanan bir eğitim sürecidir.. 20 saatten başlayarak tüm sınava hazırlık sürecini de kapsayacak bir süre ayarlaması yapılabilir. İçerik; Motivasyonel süreçler nelerdir? Dikkati ve konsantrasyonu artırmanın yolları Sınav stratejileri Motivasyon engellerinin tanınmas
Sınav kaygısı, öğrencinin sınavla ilişkili çoğu gerçekçi olmayan olumsuz beklentilerinin yarattığı yoğun sıkıntı hissidir. Sorumluluk sahibi olan, bir hedefi olan ve bunun gerçekleşmesi için çaba gösteren her öğrencinin, bilgisinin değerlendirildiği bu tip sınavlardan önce kısmen kaygı duyması doğal ve gereklidir. Sınav kaygısı az miktarda ise kişi üzerinde motivasyon ve performansı arttırıcı etki gösterir. Ancak sınav kaygısı istenen düzeyin üzerine çıktığında kişinin dikkat, öğrenme, bellek fonksiyonlarını olumsuz etkiler ve başarıyı ve motivasyonu düşürür. Stresin artmasıyla birlikte olumsuz düşünceler öğrencinin zihnini kaplamaya başlar. Sınav stresi ve kaygı durumda vücutta birtakım hormonal değişiklikler meydana gelmektedir. Bunun sonucu olarak kaygı ve stresin derecesine göre kişide sınavdan günler öncesinde bile kendisini göstermeye başlayan huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk, karın ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi
1) Takıntılı kişilik özeliklerini taşıyan kişiler; hem kendi üzerlerinde hem de çevrelerinde denetimi sağlamak üzere önlemler alınır. 2) Yaklaşımlarında ölçülüdürler. 3) İlişkilerde ihtiyatlı,düşünceleri mantıklıdır. Bu özeliklerinde aşırıya kaçarlarsa sert görünüşlü ve bilgiçlik taslayan kişiler olur. 4) Duygular ve sezgiler yerine, nedensellik ve mantıksal olma üzerine dururlar. Nesnel olmak için ellerinden geleni yaparlar. 5) Taşkınlık yapmaktan kaçınırlar. 6) İlişkilerde ölçülü ve duygusal olarak mesafeli görünürler, aynı zamanda dengeli, güvenilirlik ve dürüstlük niteliklerine sahiptirler. 7) İlişkilerinde kendilerini tutma duygularını frenlemelerine ek olarak çevrelerinde egemenlik kurmayı severler. 8) Takıntılı, saplantılı kişiler için her şeyin bir yeri vardır. Her şey yerli yerinde olmalıdır. 9) Temizliğe düşkün ve düzenlidirler. 10) her şeyi t