Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik, boyun eğme, aşırı uyum gösterme, yalnızlık, eleştirilere karşı hassas olma, güvensizlik, depresyon, aşağılık duygusu ve sevilmediğini hissetme gibi kavramlarla tanımlanabilir. Günümüzde özgüven eksikliği beklide birçoğumuzun yaşadığı ve çocuklarımızda gördüğümüz bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Özgüven bazı insanlar için önemsiz bir sorun, bazı insanlar içinde sıkıntı kaynağı olabilir. Çünkü modern yaşam da ve hepimizden özgüvenli olmamız beklenmekte, özgüven içeren davranışlar çoğu zaman beğenilmekte ve taktir edilmektedir. Çocukluğumuzdan itibaren yaşamın her alanında, öğrencilik yıllarında, yeni bir işe başlarken, özel ve sosyal yaşantımızda, mesleğimizi yaparken, özgüvenli davranmamız bizi başarıya ulaştırmakta, özgüven eksikliği ise kendimizi değersiz ve başarısız hissetmemiz
Çocuğunuzun hayatta başarılı olmasının ön koşullarından biri kendine güvenli bir birey olarak yetişmesidir Oysa kızgınlık anında söylenen sözler, verilen olumsuz tepkiler özgüven gelişimini engeller. Çocuklar okul çağına geldiklerinde özsaygı duygusu da gelişmiş olur Özsaygısı gelişmiş bir çocuk yeni şeyler denemek, arkadaş edinmek ve genel anlamda başarılı olmak için özgüvene sahip olur Özsaygısı fazla gelişmemiş bir çocuksa bu alanlarda zorluk çeker ve daha çok yardıma ihtiyaç duyar. Bireyin kendini iyi hissetmesi; başarılı, dengeli ve haz aldığı bir yaşama sahip olup, olmaması ile özgüvenin yüksekliği ya da güvensizlik duyguları paralel süreçlerdir. Yaşamdan haz alabilmek için özgüvene ihtiyacımız vardır. Bu temel ihtiyacın karşılanmaması hayatı çekilmez kılabilir. Özgüven yaşamın ilk yıllarından itibaren yavaş yavaş gelişen bir duygudur. Çocukluk döneminde bu duygunun gelişmesine olanak tanınmaz, eksik bırakılırsa yetişkin dönemde telafi edilmesi mümkün olmaya
Satış Koçluğu Programında, satış yöneticilerinin, ekiplerinin direnç ve motivasyon unsurlarını ortaya çıkartarak, doğru yönlendirmeler yaparak, ekip içi uyum ve ahengi koruyarak iş sonuçlarını daha da iyileştirmesi hedeflenmektedir. Ekip performansının sürekli kılınması için gereken temel koçluk becerilerini, satış becerileri ile harmanlayarak ekiplerine tanımlanmış bir satış koçluğu programı geliştirebilecekler. Ekiplerine, geribildirim ve koçluk vererek daha da güçlü takımlar oluşturmanın yöntem ve metotlarını katılımcılar ile birebir ve takım olarak deneyimleyerek pekiştirebilecekler. Satış Koçluğu, satış becerilerini ekibine aktarmakla görevli olanlar için, satış danışmanlarının motivasyonlarını üst düzeye çıkartmak ve daha çok satış yapmaları konusunda, nasıl daha etkin, daha arzulu ve hızlı öğrenebilecekleri konularında bilgilerle yapılandırılmıştır. Çok iyi satış yapan bir yöneticinin bu özelliğini elemanlarına iyi derecede öğretebileceği varsayımını çoğu insan taşırız. S
Çocuklarımızla, hayat arkadaşımızla, dostlarımızla olan ilişkilerimizde, sıkışıyoruz, çaresiz durumda kalıyoruz, bazen bir adım önümüzü göremez oluyoruz. Hayatta bir takım fırsatlar çıkıyor önümüze, aynı anda 2, 3 fırsat çıkıyor ve karar veremiyoruz hangi kapıyı tercih edeceğimize, bazen de hiç fırsat yokmuş gibi….Bazen bir şeyi yaşamımıza çekmeyi çok arzularız, çabalarız onun için, uğraşırız olmaz, yeniden deneriz, yeniden ve yeniden….Farklı bir şeyler yapsak başaracağızdır da nedir o farklı, denememiş yol…. Koçluk; tüm bu durumlar içerisinde etkili sorularla ve uygun yöntemlerle göremediğimiz ya da farkında olmadığımız noktalarla ilgili yanıt bulmamıza yardımcı olurken aynı zamanda dengeli bir hayat oluşturmamıza, yaşam yolculuğumuzu eğlenceli kılmamızı da destekler. Avrupa ve Amerika’da Koçluk çalışmalarının neredeyse tamamına yakını telefon ve internet yoluyla yapılmaktadır. Dünyanın neresinde olursanız olun, Online Koçluk çalışmalarından yararlanmanız i
İzmir Bilinçaltı Temizliği Eğitimi; Bilinçaltımız bizim ruhsal, zihinsel, duygusal, bedensel sağlığımızı büyük ölçüde etkiliyor. Bilinçaltımızdaki dosyalar bilinçli inançlarımızı desteklemedikçe paradoks yapmaya devam ederiz. Sonra da bunu kader, talihsizlik, şanssızlık olarak adlandırırız. Hedeflerimize gerçekleştirmek bilinçaltımızdaki dosyaları tek tek çıkartıp orada bulunan kalıpları temizleyip yerine yenilerini koymakla mümkün olur. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bilinçaltımızla dost olmamız gerekir. Bilinçaltı her ekilen tohumu ayırım yapmadan saf bir şekilde kabul eder. Bu tohumlar yaşadığımız süre içinde filizlenmeye ve açmaya başlarlar.’’Her ne ekerseniz onu biçersiniz.’’Gül ekerseniz gül, soğan ekerseniz soğan biçersiniz. Hiç soğan ekipte gül biçeni görmedim. Bilinçaltımızda aynı bu şekilde işler. Bugüne kadar farkında olmadan da olsa olumsuz kalıplar bilinçaltınıza yerleşip orada duruyor olabilir.
Çok sayıda başarısızlığa uğramasına rağmen yılmayan ve çaba göstermeye devam eden kişinin başarıya olan inancının pekiştiğinden söz edebiliriz. Vazgeçtiği yerde inancını da yitirmiş olur. Kişi olayların artık kendi kontrolünde olmadığına inanmaya başlar. Bir daha başarıyı denemeye cesaret etmeyecektir. Tarif olarak öğrenilmiş cesaret geçmişteki acı deneyimlerden çıkartılan negatif şartlanmaların bugünkü davranışları belirlemesidir. Daha önceki denemelerde karşılaşılan başarısız sonuçları kendini sinirlendirecek şekilde yanlış yorumlamaktadır. Bir insanın başarısını belirleyen en temel etkenlerden biri, onun başarısızlığı nasıl karşıladığıdır. Başarılı olmayı arzu eden herkes, başarısızlığı yenmek ve ilerlemeye devam edebilmek için stratejiler geliştirmelidir. Eğer geliştirmezse, başarısızlık mutlaka cesaretsizliğe ve cesaretsizlik de yenilgiye yol açar. Başarı isteği doyumsuz bir canavar gibidir eğer ona aşırı önem verirseniz sürekli onun için çalışmaya başlarsını
Modern dünyada insanoğlu sürekli başarıya odaklanarak yaşıyor ve hayat boyu girilen sınavlarda ve iş görüşmelerinde başarılı olmanın önemini arttırıyor. Sayısal olarak sınav sonucunu gören kişi kendini başarısız ya da başarılı olarak sınıflandırıyor. Bu düzene göre makbul kişi başarılı olan olarak algılanabiliyor ve başarısızlık sonucunda derin bir üzüntü, hayal kırıklığı, öz değer azalması sorunu ile karşı karşıya kalınıyor. Bunun sonucunda kişi başarısızlık korkusu ile tanışabiliyor. Mesela bir iş görüşmesine gidip mülakat sonucunda elenen aday sonraki iş başvurularında işe kabul edilmeme, başarısız iş görüşmesi yapma korkusu nedeniyle iş aramaktan vazgeçebiliyor ya da ilk ÖSS girişinde istediği bölümü kazanamayan bir öğrenci ailesine üniversiteye gitmekten vazgeçtiğini söyleyip iş hayatında şansını denemeye kalkıyor. Başarısız olmaktan korkan insanlar istediklerini yapmaktan ve denemekten kaçınırlar zira onlara göre başarısızlık dünyanın sonudur, başarısızlık göstermek b