• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Sayı Korkusu

Kişisel Gelişim

"Matematik", "hesaplama", "cebir", "kesirler", "iki den fazla haneli bölme", "çıkarma", "çarpma", "toplama" ve sayılar dünyası ile ilgili daha birçok benzeri sözcük, onları duyan insanların yarısından çoğuna korkudan küçük sancılar vermektedir. Neden? İyi ki bu alanda temel yeteneksizliğimiz olduğundan değil, matematikten "uzaklaşmaya eğitildiğimizdendir". Okulda matematiksel konular "akademik", "zor" ve "sadece gerçek beyinlere göre" şeklinde tanımlanmaktadır. İlk dönemlerde birçok çocuk çarpım tablolarını tekrar tekrar ezbere okumaktan çok çabuk sıkılıyorlar, başkaları ise ilk hesaplamalarının bazılarında başarısızlığa uğradıklarından, bu işte "iyi olmadıklarını" varsayıp başka konulara dikkatlerini yoğunlaştırıyorlar. Matematikle olan sorunlarımıza eklenen bir de sayıların özellikle erkeklerin sahası olduğu varsayımıdır. Bir çok okulda kızlar matematiği ilerletmekten aktif olarak caydırılıyorlardı. Gerçeklerden ziyade batıl inanç ve varsayıma dayalı olan bu karar,

Büyük Akıllar

Kişisel Gelişim

Tarihte hemen hemen tüm büyük beyinlerin, dehalarının temelinde yaratıcı hayal güçlerini kullanmış olmaları rastlantı değildir. Einstein'ın kendi kendine keşfettiği hayal gücü oyunlarında farklı fikirleri ele alarak, ataş alıştırmasında özetlenen tarzda, yaratıcı bağlantılar kurduğunu biliyoruz. Bu da, birinci bölümde verilen Einstein örneğini bir kez daha teyit etmektedir. Akıllarının bu yönünü gel düşürmekte başkalarının kendisine katılmasını sürekli rica ediyordu. Fizikokimyacı olan Kekule, yaratıcı hayal gücünü kullanarak benzin halkasının yapısını buldu ve yarışı zandı. Laboratuarda geçirdiği günden sonra, eve gider, şöminenin önünde oturur, yarı uyanık, yarı uykulu, alevlerin ve kömürlerin şekillerinin ona ilham vermesine izin verirdi. Kekule şöyle anlatmıştır: Sandalyemi ateşe doğru çevirdim ve kestirdim. Yine atomlar gözümün önünde oynuyorlardı. Bu sefer küçük gruplar mütevazilikle arka planda kalıyorlardı. Bu tür görüntülerin tekrar

İnsan Beyni Neler Yapabiliyor

Kişisel Gelişim

Beyniniz uyuyan bir dev gibidir. Son yıllarda psikoloji, eğitim, biyokimya, fizik ve matematikte yapılan araştırmalar beynin potansiyelinin genelde düşünüldüğünden çok daha büyük olduğunu göstermiştir. Beynimizin ortalama %1'ini kullandığımız şeklindeki yaygın kanı bile yanlış olabilir çünkü %1'den daha azını kullandığımız şimdi anlaşılıyor, bu da yeteneğimizin muazzam bir kısmı geliştirmeye halen uygun demektir. Bu yazının o şaşırtıcı, kullanılmayan potansiyeli geliştirmenize yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır. beyin hakkında son buluşların bazılarını özetlemektedir, en heyecan verici olan, beynin sağ ve sol yanlarının değişik zihinsel fonksiyonları içeren "beyin sahası" ile ilgili haberler de buna dahildir. Beynin yapısıyla ilgili bu buluşlar ve diğer gerçekler, beynin yapabileceği bağlantı şekillerinin sayısı anlatılıyor. Kendi zihinsel performansınızı ilerletirken bu bilgiyi kullanmanıza yardımcı oluyor. Belleğinizin temel kapasitesini ve olayları, isimleri, yüz

Gurur

Kişisel Gelişim

Kendinize ve yeteneklerinize güvenmek iyidir. Ama gururun kötü bir şekli, başkalarından daha iyi olduğunuz hissine kapılmaktır. Gurur engeline takılanlar, kendi kendilerine yeterli olmaları gerektiğini düşünürler. Sormak ya da temek, diğer insanlara ihtiyaçları olduğunu ve diğer insani; yardım ettiklerinde onların üzerinde bir güçleri olacağını düşünürler. Bu hataya düşmeyin, hepimizin yardıma ihtiyaçınız olduğu zamanlar vardır. Ayrıca unutmayın, tek başınız başarılı olamazsınız. Ne kadar çok insandan destek alırsnız, o kadar hızlı yol alırsınız. Bir gün onlar da sizden yardım isteyebilirler. Sormayı ya da tavsiye almayı reddetmek bağımsızlık demek değildir-, 'Ben yeterince güçlüyüm, her şeyle başa çıkabilirim.' tuzağına düşmeyin. Başarılı insanlar, bulundukla noktaya ihtiyaçları olan yardımı tekrar tekrar istemekten çekinmedikleri için gelebildiler. Hiç kimse tek başına başarmaz. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Hedef Belirleme

Kişisel Gelişim

1. Hedeflerin önemini anlamıyoruz. Hedeflerin bize neler katabileceğini ve neleri değiştirebileceğini bilmiyoruz. Eskiden ailenizin yemek masasında, hedeflerden bahsediliyor muydu? Bazı ailelerin sofralarında 3-4 nesildir fakirlik, yoksulluk, yokluk ve hayatın zorluklarından başka bir şey konuşulmuyor. Başka bir yaşam şeklinin mümkün olabileceğini akıllarına bile getirmiyorlar. Sizin çevrenizde, net hedefleri ve bunları gerçekleştirmek için yazılı planları olan ve bu uğurda çalışan insanlar var mı? 2. Nasıl hedef belirleneceğini bilmiyoruz. Bazen hedefimize ulaşmak için yaptığımız planlarda esnek davranmayız ya da öyle hedefler belirleriz ki, bulunduğumuz noktadan oraya ulaşmak neredeyse imkânsız gibidir. Bunun sonucunda kendimizi başarısız görürüz ya da hedef belirlemenin bir yararı olmadığına karar veririz. Eğitim sistemimizde, 15 yıllık eğitim süresince bir saat bile hedef belirleme konusunda bilgi verilmiyor. Bu, eğitim sistemi

Karar Vermek

Kişisel Gelişim

Ailelerimiz kararları kendimiz verirsek hata yapacağımız düşüncesini bize aşıladılar ve bizim yerimize kararlar aldılar. Hata yapmanın, öğrenmenin bir yolu olduğu öğretilmedi bizlere. Riske girmememiz gerektiği defalarca hatırlatıldı. Bize içgüdülerimize kulak asmamamız gerektiği vurgulandı. İçgüdüyü olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir unsur ya da başına buyruk bir şey olarak görmemek gerekir. İçgüdüler, sahip olduğumuz bilgi ve tecrübeyle beslenir. Eskiden hep başkalarının düşüncelerine göre hareket ederdim. Olumsuz bir sonuç aldığımda ve aslında ilk başta içime doğan seçeneği değerlendirilmiş olmam gerektiğini gördüğümde, 'Biliyordum!' derdim, ama dersler çıkartmazdım. Şimdi ise içimdeki sese kulak veriyorum. Bir karar arifesinde danıştığım birçok kişinin bir seçenekte karar kılmasına rağmen, farklı yönde kararlar aldığım zamanlar olur. Herkese göre çok mantıklı bir seçenek gibi görünmese de içgüdülerimi takip ediyorum. Çoğu durumda da kararlarımda haklı çıkı

Hayaller

Kişisel Gelişim

Hepimizin hayalleri var. Hepimiz hayattan bir şeyler istiyoruz, önemli başarılar elde etmek ve saygınlık kazanmak istiyoruz. Hiç kimse kendini gösteremediği, kendini yaşayamadığı, mücadeleden yorgun düştüğü, çıkmazlar arasında geçen bir yaşam hayal etmez. Herkes hayatıyla farklı bir şeyler yapmayı hayal eder. Herkes farklı olmak ister. Ama çoğumuz kendimizden vazgeçtik. Hayallerimizden vazgeçtik. Onlara ulaşamayacağımıza şartlandık ve ölmelerine izin verdik. Sahip olduklarımıza razı olduk, şartlarımıza boyun eğdik. Başarı hep başkalarına ait, şans hep başkalarına güler diye düşünmeye başladık. Hayal kırıklığı, zorluklar, günlük problemlerle, mücadele ve bezginliğin arasına sıkıştık ve bunun kaderimiz olduğuna inanmaya başladık; 'Hedef mi dedin? Benim hedef belirlemeye vaktim yok. Kendimi eve zor atıyorum. İşim başımdan aşkın.' . DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:bilgi@cemalk

 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31