Görselleştirme yaptığınız zaman birçok değişikliklerin olduğunu düşünün ve bunun sizde ne gibi bir his uyandırdığını ve yeni bir insan olmanın doğal sonucu olan davranışlarınızı hayal edin. Bir bayan bana mektup yazdı ve kişisel gelişim seminerinden sonra on iki yıldır tam bir tiryaki olduğu halde sigarayı bırakabildiği için teşekkür etti. Şimdi bunu nasıl başardığına bakacağız. O yukarıda verilen genel öğütleri kendi özel durumuna uyarladı. Kendini yaklaşmakta olan yeni yılda sigara kullanmayan biri olarak hayal etti. Görselleştirmesinde, o zaten sigarayı bırakmıştı ve kendini sigara içmeyen biri olarak farklı bir aile ortamında, farklı bir tatil ve farklı sosyal olaylar içinde gördü ve bu halini sevdi. Bu başarısından dolayı aldığı iltifatlardan zevk aldı ve hala bu alışkanlıktan kurtulamayan insanların ondan öğüt ve yardım istemeleri hoşuna gitti. Görselleştirmesine sürekli ve canlı bir hayal olarak devam etti! Üzerinden haftalar geçtikç
Bir şeyleri daha farklı perspektiflerden görmeye çalıştığımız yeniden tasarlama tekniğini hatırlayacaksınız. Başka şeyler meydana geldiğinde veya farklı bir durumda olunduğunda sonucun nasıl olacağını hayal ederek genellikle zihinsel engellerin üstesinden gelebilirsiniz. Bu teknik, özgüveninizin düşük olması sebebiyle performansınızın aşağılara çekildiği her durumda kullanılabilir. Toplantıyı şöyle şöyle yönetseydiniz ne olurdu? Astronomik ücretlerle çalışan profesyonel bir konuşmacı olarak bu konferansı vermiş olsaydınız ne olurdu? Hemen karar vermek zorunda olsaydınız kararınız ne olurdu? Hoşlanmadığınız bu iş ay sonunda değil de bugün saat beşte bitiyor olsaydı değişen ne olurdu? Onun üstesinden gelemez veya onun için daha iyi şeyler mi hissederdiniz? Grafikler ile çalışmayı seviyor olsaydınız aylık bütçe grafiklerini çıkarmak sizin için nasıl bir şey olurdu? Evet onlardan nefret ediyorsunuz, fakat onları sevmiş olmanın nasıl bir şey olacağını düşünebiliyor musunuz? Evet
Hedef belirleme çok uzun süredir, kişisel ve kurumsal başarıda en önemli faktör olarak kabul edilmiştir. Ne başarmak istediğimizi bilmek, davranışlardaki herhangi bir değişiklik için olması gereken ilk şeydir. FaKat, kendi kendimize belirlediğimiz hedeflerimizin özellikleri neler olmalıdır? İlk olarak, bu hedefler genellikle dışa dönük, somut bir başarıyla ilgili olduğu kadar ruh halimizle de ilgili olmalıdır. Örneğin, hedefimiz "finansal güvence"ye ulaşmak olabilir. Bunu kesin ifadelerle tanımlamak çok zordur ve bunun ne anlama geldiği kişiden kişiye değişebilir. Bu, tamamen ruh halinize bağlıdır, yani finansal iniş ve çıkışlardan etkilenmemek ve hayat standardı olarak kabul ettiğiniz şey her ne ise başkalarına muhtaç olmadan o konumda kalabilmek ile ilgilidir. Finansal güven ile bağlantılı olan mutluluğunuz -ruh halinizle bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde- gerçekten ele geçirmek için çabaladığınız hedefinizdir. Geçici Hedefler Zevk belki son hedef olabilir fakat
Tüm bu alt durumlar, sizin nasıl hissettiğiniz üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir. Mutlu, üretken hatıraları canlandırarak ve bunların alt durumlarını tanımlayarak alt modellerden hangisinin acı, hangisinin haz duygusu; hangisinin üretkenliği, hangisinin verimsizliği getirdiğini tespit edebilirsiniz ki bunlar da sizin davranışlarınızı değiştirmenize ve istediğiniz sonuçlara ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Hoş olmayan bir hatıranızı hatırlayabilir ve bunun alt durumlarını tek tek değiştirerek bu deneyimle ilgili neler hissettiğinizi değiştirebilirsiniz. Bu konuya somut bir örnek verelim. Çoğu yönetici için toplum önünde konuşmak "korktukları" şeyler listesinin başında gelir. Sunuş ve konuşmalar yapma konusundaki hislerinizi değiştirmek için bu alt durum anlayışını nasıl kullanabilirsiniz? Öncelikle, geçmişte size acı vermiş olan deneyimlerinizi hatırlayın. Belki de çok büyük sıkıntı çekmiştiniz ve bu sıkıntı, konuşmanızı altüst etmişti. Şimdi her şeyin iyi gittiği bir durum
Yapısal Bozukluklar Kopmayı Arttırır. Amaçlara bağlı olmakla işe bağlı olmanın her zaman aynı şey olmadığını gözlüyoruz. Girişimin amaçlarını paylaşan bir eleman, girişime bağlılık duymayabilir. Bir insanı işe bağlı tutmak için yerine getirilmesi gereken şartlar vardır. Bu şartlar yerine getirilmediğinde bağlılık zedelenir. Şartlan korumak ve iyileştirmek gerekir. Kopmalar amaçlarla ilgili şüphe ve güvensizliklerden ziyade yapısal bozukluklardan kaynaklanabilir. Eleman, girişimin amacını paylaştığı halde, içinde bulunduğu yapısal şartları kişisel gelişimi ve refahı bakımından yetersiz gördüğünde, aynı amacı taşıyan ama bu yapısal bozukluğu taşımayan bir başka girişime geçme isteğinde bulunabilir, geçebilir. Öyleyse amaçların, güçlü yapısal şartlarla desteklenmesi, güven verici bir alt yapı burulması gerekir. Kamuda olsun, özelde olsun birçok sektörde amaçlara bağlı olmamakla suçlanan insanların asıl problemleri bünyenin yapısıdır. Bunların yapısal değişikliklere ilişkin
Huzursuzluk, Kavrama Zorluğu Meydana Getirir. Huzursuz insanlar kavrama zorluğu çekerler. Huzursuz bir ortamda ise herkes "kavrama özürlü" olur. Huzursuz bir insan, huzursuzluğu hangi sebebe bağlı olursa olsun günlük talimatlardan tutun, haftalık plan detaylarına kadar birçok konuda yeterli kavramayı gösteremez... Birçok defalar "Aptal aptal bakmanın" arkasında hemen araştırılması gereken bir huzursuzluk vardır. İşyerlerindeki huzursuzlukların en önemli sebeplerinden birisi, nedenleri konusunda bilgi verilmemiş ani gelişmeler, değişiklikler ve türü ne olursa olsun söylentilerdir. Söylentilerin başıboş gezindiği bir yerde huzur olmaz. Bu yüzden herkes gerektiği zaman gerektiği kadar bilgilendirilmeli, söylenti ilk turunun sonunda kapı dışarı edilmelidir. Sınırları iyi çizilmiş şeffaf yönetimin en büyük faydası herhalde berrak zihinler sağlaması, huzursuzluğu büyük ölçüde engellemesidir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Girişimin yeniden yapılafrıması söz konusu olduğunda ilk belirtiler göründüğü andan itibaren endişeler başlar. Girişimi oluşturan bütün insanlar açısından endişe şudur: Girişimin alacağı yeni şekilde benim yerim ne olacak? Bana yer olacak mı? Uygun bir konum bulabilecek miyim? Bu endişeler yeniden yapılanma önünde engel teşkil edebilir. Sürtünme, dolayısı ile ısınma meydana gelir. Bu bakımdan endişelere yol açmayacak bir strateji takip edilmelidir. Herkesin yeni tavır ve sonuçlara hazır olması, herkesin ikna edilmesi ve inandırılması ile mümkün olabilir. Bunu da iyi bir iletişimden başka hiçbir şey sağlayamaz. Yüz yüze iletişim burada daha da önem kazanır. Yeniden yapılanmanın önceden motive edilmiş teknisyenleri, yeni yapılanmada görevi olacak ya da katkısı gerekli herkesle bire bir ilişki kurmalıdır. Gizli önderlere de özel önem verilmelidir. Değişik bir şeyler yapmak istediğinizde, birşeyleri değiştirmek istediğinizde ya da köklü bir değişiklik öngördüğünüzde, beraber