Okuma yazma zorluğu çeken, harflere takla attıran, matematikte fark edilemeyen sayılarla işlemler yapan, harfler ve sayıları değişik algılayan, konsantrasyonu azalan, öğrenme kalitesi bozulan, okuma korkusu sosyal fobiye dönüşen dahiler tanıyor musunuz? Türkiye’de “Dâhilerin Hastalığı: Disleksi” konferansını düzenleyerek bu konuya dikkat çeken, Disleksinin beynin sembolleri farklı algılaması ile oluştuğunu ve kalıtımsal olduğunu belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun % 15’inin disleksi ile yaşadığını vurguluyor. Konuşma seslerini zihinde düzenleyebilmenin, sözcük listesini tekrarlayabilmenin, bir resim serisini adlandırmanın ilk bakışta çok basit eylemler olarak gözükebildiğini, fakat disleksi olan çocuklar için bunun zorlu bir mücadele olduğunun altını çiziyor. Bu zorlukların disleksinin üç temel belirtisini oluşturduğunu ve okumayı engellediğini belirtiyor. Disleksi hakkında yeni bir araştırma yapan
Hızlı okuma; gözümüzün kaslarını eğitmeyi, gözümüzün çevik görmesini, görme alanını genişletmeyi, okurken satırların üstünde serseri gibi dolaşan gözümüze daha etkin bir şekilde ritim kazandırmayı ve bütün bunlar ile görme ile algılama arasında uyum sağlamayı amaçlar. Öğrenim hayatımızda, uğraşı alanlarımızda ve zevk için okumada, okumanın amacı amacı zihnin yetenek ve gücünü, kuvvetli fikir ve düşüncelere karşı kullanmak suretiyle geliştirmektir. Sürekli ve düzenli bir okuma uygulaması ile değişik fikirleri yargılama, bunlar üzerinde kurulmuş mantık ve muhakemeyi tespit etmede yetenekler kazandırmış olacaktır. Dünyaya bakışımızı okumayla genişletiriz, bilgilerimizi tabiattaki güzelliklerin inceliğini, düşünce çabukluğunu okumayla arttırırız. Kültürlü bir insan olmanın en etkili yolu okumaktır. İnsanlar bilgilerinin %80 ini okuyarak elde ederler, bu kadar bilgiyi elde etmekte de zaman kavramı devreye girmektedir; yani bilgiyi minimum sürede elde etmek hızlı okumak
Koçluk, gerek kişilerin gerekse kurumların daha güçlü hedefler belirlemesini, proaktif kararlarla olumlu farklar yaratan girişimlerde bulunmasını, kişisel zenginliklerini ve olası potansiyellerini daha etkin kullanmasını amaçlayan süresi, çalışma prensipleri, sistemi olan bir yol arkadaşlığı sürecidir. Koçluk, bireyin veya kurumun gelişimine, değişimine, hedeflerine ulaşmasına ve performansını artırmasına destek olmaktır. Koçluk, günümüzde fark yaratmak, profesyonel ve özel yaşamda daha fazla tatmin ve başarı elde etmek için etkin bir araçtır. Koçluk bireylerin ya da takımların gelişimlerindeki ivmeyi, daha etkin seçimler yapmalarını sağlayacak güçlü odaklanma ve karşılarına çıkan fırsatların farkına varmalarını sağlayarak, arttırır. *Koçluk bireylerin şimdi nerede oldukları ve gelecekte olmak istedikleri yere ulaşmak için neler yapmak istedikleri üzerine yoğunlaşır. Koçluk iş yada kariyerlerinde değişiklik yapmak, başkalarıyla ilişkilerini
En kısa tabiriyle, seslerin, sözlerin, ses ve söze yardımcı olan öğelerin yerli yerinde, olması gerektiği gibi, kullanılması sanatı diksiyon olarak adlandırılır. Daha geniş bir tanım yapmak gerekirse, güzel ve etkili konuşmak üzere kullanılacak dil malzemesinin doğru tercih edilmesi ve bunların konuşmaya yardımcı farklı bir takım unsurlarla (sesin uyumu, Vurgu, ton, tonlama, durak, üslûp, jest ve mimikler, tavır vb.) uyumlu bir halde kullanabilme sanatına diksiyon adı verilir. Diksiyon, anlamlı ve alımlı bir şekilde ve etkili söz söyleme sanatıdır. Diksiyon Eğitiminin Amacı: - Kurallarına Uygun, Akıcı ve Anlaşılır Konuşma Becerisini, - Bireyin Kendisini Etkili Bir Biçimde İfade Edebilmesini, - Topluluk Önünde Konuşurken Heyecanını Kontrol Edebilmesini, - Sesbilim Açısından Tüm Seslerin Doğru ve Güzel Söylenebilmesini, - Bireyin, Sesini Etkili Bir Biçimde Kullanabilmesini, - Bireyin Bede
Diksiyon kelimeleri, jest ve mimikleri doğru kullanarak herhangi bir konuyu karşı tarafa açık ve anlaşılır bir biçimde aktarmaktır. Tiyatro, piyes gibi sahne oyunlarında, radyoda, televizyonda belirli bir topluluğu seslenirken, şiir okumada, sözle ilgili sanatlarda diksiyonun önemi büyüktür. Bu işi doğru bir biçimde yapabilmek bir sanattır. Ancak doğru şekilde yapabilmek için öncelikle doğuştan gelen bir kabilenin olması ve konuşmaya yarayan organımızın sağlıklı ve işlek olması gereklidir. Ayrıca ses tonu jest ve mimiklerin birbirine uyumluluğu da oldukça önemlidir tabi bu durumun sağlanabilmesi için konuşmayı yapacak kişinin kelime haznesinin de geniş olması gerekir. Böylesine başarılı bir diksiyona sahip olabilmek için uzun süre çalışma ve eğitim gerektirir. Herhangi bir dili konuşmak, yalnızca o dil hakkında temel bilgilere sahip olmak; dilin kelime kadrosunu öğrenmek ve iletişim kurmaktan ibaret değildir. Dilin doğru ve güzel kullanılması da önemlidir. Dilin seslerini doğ
Bilinçaltı kişiliğin zihne yansımayan ve gizli kalan kısmıdır. Beyin mekanizmasında belirli ayarlama olmadan bilinçaltı sıradan insanın bilinçli çabalarına rağmen ulaşılmaz kalır. Bilinçaltı devasa potansiyele sahiptir. Bunu modern psikoloji de kabul etmektedir. Günlük yaşamda kullandığımız uyanık bilinç buzdağının sadece görünen kısmıdır. Fakat su altında kalan kısım çok daha büyüktür. Bu sualtı kısım beynin işleyişinde kesinlikle yer almaktadır. Kişi, anne karnına düştüğü andan itibaren her şeyi kaydetmeye başlar... Annenin karnında iken, onun davranış ve duygularını kaydeder. Doğumdan sonra, anne ve babanın kişiye, başkalarına ve karşılaştığı olaylara nasıl davrandığını kaydeder. İleriki yaşamımızda, ilişkilerimizde yaşadıklarımız, bu kayıtlar referans alınarak oluşur. Hayatta kalabilmek için, en yakınımızdakilerin hayatta nasıl kaldıklarını modelleriz. Bu, bilinçli bir davranış değildir, bir güdüdür. Bilinçaltı, iyi niyetlidir. İyiliğimiz için çalışır. Tek amacı, b
Bilinçaltı Temizliği; Bilinçaltımız mıknatıs gibidir. Kendi inançlarını yansıtan şeyleri çeker. Bilinçaltımızda belli bir inanç varsa, bilinçaltımız bu inanca uygun titreşimler yaratır ve bunu yansıtan veya buna uyan olayları ve insanları kendine çeker. Buna son dönemlerde adı çokça duyulan çekim yasası denmektedir. Yerçekimi yasasının varlığının kesin olması gibi çekim yasasının varlığı da kesindir. Eğer bilinçaltınız yaşamınızın zor geçeceğine inanırsa, gerçekten yaşamınız zor olacaktır. Karşılaşacağınız olaylar ve insanlar hayatımızı zorlaştıracaktır. Eğer bilinçaltımız paranın zor kazanılacağına inanırsa, para zor kazanılır. Karşınıza çıkan fırsatlar para kazanmak için insan üstü çaba göstermeniz gerekenler olacaktır. Sizin gerçeğinizi yaratan inancın ne olduğuna siz karar veremezsiniz, bilinçaltınız verir. Bilinçaltımız sezgilerimiz aracılığıyla bizimle konuşur. Bilinçaltımızdan rehberlik veya yardım istediğimizde, bir dürtü, ilham veya önsezi hissederiz. Bilinçaltımızı