Disipline katılma, disiplini arzu etme, kolaylaştırma tavrının "yakıtı" moraldir. Bir başka deyişle moral olmadan sorumluluk duygusu "taşınamaz". Sorumluluk duygusuna sahip olmak başkadır, bu duyguyu "taşımak" başkadır. Bunu da boş ve dolu tabancalara benzetebiliriz. Moral; dayanma gücü (tahammül), direnç, istek, coşku ve benzeri duyguların bir demetidir. "İşim önemli, başarıyorum, takdir ediliyorum.." gibi duygular moral kaynağıdır. Bu kaynağın başında "yönetici" durmaktadır. "Moralsiz" bir faaliyetin en büyük sorumlusu yöneticidir. İnsana, insan kaynaklı problemlere ilgi duymayan bir yönetici "moral" veremez. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Birçok kaynakta etkili konuşmanın-konferansın-nutkun önemi ve usulleri üzerinde durulmuş ve bazı esaslar dile getirilmiştir. Burada bir özet yapmakta fayda görüyoruz.
1) İyi bir dinleyici olun. Bu başkalarına saygılı olmanın da asgari bir şartıdır. Dikkatle ve saygı ile dinlemek iyi konuşmanın ilk hazırlığıdır. Konuşma maçı konuşmasında boşluklar bırakıyorsa bu boşlukları da konuşulan konu üzerinde düşünmekle değerlendirin.
2) Sistemli olarak okuyun.
3) Söyleyeceğiniz şeyler ayrılan süreyi tam olarak doldursun.
4) Konuşmanız için bir ana cadde tesbit edin. O caddeden dışarı çıkmayın.
5) Herhangi bir aksilik karşısında telaşlanmayın. Sakin olmaya çalışın.
6) Dinleyenlere karşı samimi bir saygı
Yönetici Nasıl Olmalıdır? Sorusuna Çerçeve Cevaplar
1) Moral ihtiyaçların tatminine büyük önem verir. Kendilerini iyi hisseden insanlar iyi şeyler yapabilirler.
2) Ne kadar küçük olursa olsun her olumlu katkıyı değerlendirir. Her olumsuz katkıya dikkat eder.
3) En ilgisiz göründüğü bir anda bile bütün ayrıntılar kontrolü altındadır. Ayrıntıların sonuçları nasıl etkilediğinin örneklerini defalarca yaşamıştır. Ciddiyet ve disiplinin ayrıntılardaki dikkatle devam edebileceğini bilmektedir.
4) İç rekabetin düşmanlığa dönüşmesine asla izin vermez. İnsanları birbirine ezdirmez.
5) Olayları tarafsız bir gözle inceler ve hükmünü bu tarafsız bakıştan sonra verir. Hükmünü verdikten sonra artık taraflıdır ve taraflı olmak ne gerektiriyorsa onu yapar.
6) Sabır büyük bir organ
Yönetici, insan gerçeğinin farkındadır. Yeryüzünün bu anlaşılması en güç ve zor canlısı karşısında olduğunu hiçbir zaman unutmaz. Canlı organizma daima dış etkilere açık, büyük bir değişme, gelişme gücüne sahiptir. İnsan, bu gücün farkına vardırıldığında ve teşvik edildiğinde gelişme eğilimi gösterir. Yönetici, gelişme zaruretini daima vurgular ve bunun için gerekli tedbirleri alır.
Kendisini geliştiren, gelişmek için gerekli vasıtalara müracaat eden yönetici, etrafındakileri de bu yolda etkiler. Gelişen yöneticinin yönettiği insanlar da gelişme vasıtalarına ulaşmak isterler.
Kendisine kapanmış yöneticinin etrafında bulunup da gelişme arzusu içine girmek zordur. Yönetici gelişme süreci içine girerek hem bu olgunun gerekliliğini vurgulamış, neticelerine işaret etmiş, hem vasıtalarını göstermiş olur. Tersine bir durumda bu avantajlar kaybedilmiş demektir. Ücretsiz ön görüşme yapmak içinbizden randevu almanız yeterli olacaktır. Yö
Ben Perişanım.. îşi Siz Götürürsünüz. İşyerinize "Bugün de her meselenin altından kalkmaya hazırım" diyen bir mesajla gelmenizin ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bu mesajı gözleriniz kadar yürüyüşünüz, yürüyüşünüz kadar omuzlarınız da vermeli. En çabuk ve etkili alman mesaj budur. Sizin bu haliniz beraberinizdekilere yansır ve onlarda her meselenin altından kalkmaya hazır olurlar. "Ben bugün perişanım.. Ama siz işi götürürsünüz., endişem yok" mesajı bir müddet üst üste tekrarlanırsa endişe edilecek durumlar kapıda demektir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Bir yaşam koçuyla tanıştığınızda, akla gelen ilk soru bu olur. Koçluk nedir? Yaşam koçları bu soruya birçok şekilde yanıt verilebilirler. Bunun dışında siz de internet ortamında arama yapar ve yaşam koçluğuna ait bir çok tanım okuyabilirsiniz. Bütün bunlar bir fikir oluşturmakla beraber, bazen size uygun gelen bir cevap olmayabilir. Bunun sebebi koçluk çalışmalarının (uygulamalar her ne kadar teknik ve statik gibi görünse de) kişiye özel olması ve koçluk uygulamasının herkes için farklı bir sonuç vermesidir. Hepsinden önemlisi de beklenilen sonucu danışanın kendisinin belirlemesidir. Kısacası, Koçluk uygulamaları kişiye özeldir ve yaşandıkça fark yaratır. Biz yine de koçluğu tanımlarsak; ’’Koçluk, hayatımızı istediğimiz yönde değiştirebileceğimizi bilerek, gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimize (hayallerimize) en kısa yoldan ve hızlı bir şekilde ulaşabilmenin yöntemleridir.’’diyebiliriz. Şimdi bu statik tanımı bırakalım ve daha yakından koçluğu
Yapısal Bozukluklar Kopmayı Arttırır. Amaçlara bağlı olmakla işe bağlı olmanın her zaman aynı şey olmadığını gözlüyoruz. Girişimin amaçlarını paylaşan bir eleman, girişime bağlılık duymayabilir. Bir insanı işe bağlı tutmak için yerine getirilmesi gereken şartlar vardır. Bu şartlar yerine getirilmediğinde bağlılık zedelenir. Şartlan korumak ve iyileştirmek gerekir. Kopmalar amaçlarla ilgili şüphe ve güvensizliklerden ziyade yapısal bozukluklardan kaynaklanabilir. Eleman, girişimin amacını paylaştığı halde, içinde bulunduğu yapısal şartları kişisel gelişimi ve refahı bakımından yetersiz gördüğünde, aynı amacı taşıyan ama bu yapısal bozukluğu taşımayan bir başka girişime geçme isteğinde bulunabilir, geçebilir. Öyleyse amaçların, güçlü yapısal şartlarla desteklenmesi, güven verici bir alt yapı burulması gerekir. Kamuda olsun, özelde olsun birçok sektörde amaçlara bağlı olmamakla suçlanan insanların asıl problemleri bünyenin yapısıdır. Bunların yapısal değişikliklere ilişkin