Öğrenme, yaşantılar yoluyla davranışlarda oluşan oldukça uzun süreli değişmelerdir.
Bu tanımda iki noktanın üzerinde durmamız gerekir:
• Öğrenme bir davranış değişikliği yaratmaktadır.
• Davranış değişiklikleri uzun süreli olmalıdır.
Öğrenme psikologları öğrenmenin üç farklı yoldan gerçekleştiğini söylemektedirler. Bunlar: tepkisel koşullanma, edimsel koşullanma ve gözlem yoluyla öğrenmedir.
ÖĞRENMENİN YOLLARI
1. Tepkisel Koşullanma (Klasik Şartlanma) Yoluyla Öğrenme
İvan Pavlov laboratuvar ortamında yaptığı bir deneyle bir köpeğin geçirdiği bir yaşantı sonucu belirli bir uyarıcıya şartlanabileceğim ispatlamıştır. Pavlov deneyde aç bir köpeğin ağzına et konulmasını sağlamış ve ağzına et konulan köpeğin sal
Herkese güvenme.Yoksa hayatın hayal kırıklıkları ile dolar. İlkelerin olsun, o lkeler doğrultusunda insanları değerlendir. Kuralların olursa daha güvenli olursun. Güvenmenin de bir sınırı vardır. Sadece kaybetmeyi göze alabileceğin kadar insanlara güven ki, kaybettiğinde bir yıkım yaşama asla. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Dürüst, namuslu ve güvenilir bir insan ol. Siliang, Şaabi ülkesinde yaşayan bir adamdı. O iyi kalpli, dürüst ve namusluydu. Aşırı derecede akıllıydı ve çocukluğundan beri öğrenmekten hoşlanmıştı. Daha 17 yaşındayken, vilayete ait milli servis sınavında birinci oldu. 24 yaşındayken, sultanın sarayında düzenlenen imparatorluğa ait milli servis sınavında birincilik kazandı. Bir devlet lideri olduktan sonra, memleketindeki yaşlı insanları unutmadı. O sıkça kendi maaşıyla memleketindeki çiftçilere yardımlar yaptı. Nerede görev yaparsa yapsın* daima normal kişilerin refahını düşündü ve onlara yardım etti. İnsanlardan yüksek takdir aldı. Birçok mevzuda sadece geniş ve derin bilgiye sahip değildi, aynı zamanda çok yüksek ahlak standartlarına da sahipti. Bunun dışında, kaligrafi ve resim yeteneği de güçlüydü. Birçok kişi onun kaligrafilerini veya resimleri hazine olarak toplamaya çalıştı. Onun etkisi ile oğlu da kaligrafiye ve resme ilgi duydu. Babasından kendisine resim çizm
Gözden uzak olan gönülden de uzak olur, derler. Aile fertleriniz ülkenin dört bir yanına dağılınca, hayatınızda olup bitenleri onlarla paylaşmayı unutmayın. Yakınlarınızla aranızdaki bağı koruduğunuz sürece kendinizi daha iyi hissedersiniz.
Yirmi yıl önce Sally koleje gitmek için baba evinden ayrıldı. Annesi o günleri üzülerek hatırlıyor ve şöyle diyor: ‘Korkunç bir şeydi. Onun hayallerini gerçekleştirmesini istiyordum ama, onu kaybetmek de istemiyordum. Onun evden uzaklaşıp beni terk etmek istediğini hissetmiştim.’
Sally annesinin tepkisini bir sevgi işareti değil de, kendisine duyduğu güvensizlik olarak algılamış ve birbirlerinden uzaklaşmışlardı. ‘Neden bu kadar uzağa gittiğimi bana sormalıydı. Bunu onun sorunu olduğunu düşündüğümden, ben de üstelemedim.’
Sally'nin kariyeri onu coğrafi olarak ailesinden uzak tutuyordu. Zaman geçtikçe Sally'nin
Siz sadece meydanı doldurmak veya bir başkasının filminde arka plandaki karakteri canlandırmak için burada değilsiniz. Şunu düşünün: Siz var olmasaydınız hiçbir şey aynı olmayacaktı. Bulunduğunuz yerler ve konuştuklarınız siz olmadan farklı olacaktı. Hepimiz birleşmiş durumdayız, aramızda bir bağ var ve hepimiz verilen kararlardan, hatta çevremizdekilerin varlığından bile etkileniriz. Philadelphia'dan avukat Peter'i ve köpeği Tucket'i örnek alalım. Tucket çok hastaydı. Omuriliğindeki tümörden dolayı yavaş yavaş felç oluyordu. Peter köpeğini kurtaracak olan bir veteriner bulamamıştı. Yardımı dokunacak birini bulmaktan umudu kesilince çocukları tedavi eden sinir cerrahına başvurdu. Doktor, Tuc-ket'e bakmayı kabul etti ve karşılığında Peter'den çalıştığı çocuk hastanesine bağışta bulunmasını istedi. Jerry hiçbir zaman Peter ile tanışmadı, Tucket'i de görmedi. Jerry patates püresini çok seven mavi gözlü, sarı saçlı bir çocuktu. Henüz beş yaşındaydı ve onun
Çoğumuzun tatmin olma veya olmama duygularının kökü, kendimizi başkalarıyla nasıl karşılaştırdığımıza dayanır. Kendimizi bizden daha fazla şeye sahip olanlarla karşılaştırırsak, kötü duygulara kapılırız. Bizden daha az şeye sahip olan kişilerle karşılaştırdığınızda ise minnettar oluruz ve kendimizi iyi hissederiz. Öyle veya böyle hepimizin yaşamının aynı olduğu gerçeğini kabul etsek bile, yaşamımız hakkındaki duygularımız kendimizi kiminle karşılaştırdığımıza dayanır ve bu karşılaştırmayla ilgili olarak da duygularımız büyük ölçüde değişebilir. Bu anlamlı örneklerle kendinizi karşılaştırın ama, bu karşılaştırmada birlikte olduğunuz kişi kendinizi rahat hissetmenizi sağlasın ve sahip olduğunuz şeylerden dolayı da rahatlık duyun. Joe altı erkek kardeşin en büyüğüdür. Kardeşlerin yaşı yirmi bir ile kırk iki yaş arası. Ailesinin hiçbir zaman çok fazla parası olmamış. Ve özellikle de büyük kardeşler mütevazı şartlarda büyümüşler. Liseyi bitirdikten sonra Joe ile iki büyük
Bir sayfanın ortasına hakkında yaratıcı fikirler üretmek istediğiniz şeyi çizin. Aklınızın en üst hız sınırında çalışarak, merkezden dışarı dallanarak, aklınıza geldiği kadar hızlı olarak fikirleri "uydukları" yerlere bağlayın. Bu faaliyeti yaparken bir satırda tek sözcük yazmak daha iyidir çünkü her sözcüğün kendisiyle ilgili büyük bir dizi bağlantıları vardır ve eğer ayrı tutulur, cümle veya tümce içinde kısıtlanmazsa, daha çok fikir ve imge "saçacaktır". Merkeze yakın dallardaki imge ve sözcükler çoğunlukla öncelikli fikirlerdir ve ikincil fikirler şemanın dış çevresine doğru dallanırlar. Fakat bazen belirli bir fikrin her tarafta ve uçlarda ortaya çıktığını fark edeceksiniz, bu varlığın hakimiyeti dolayısıyla onun belki de gerçekten ilgilendiğiniz temel kavram olduğunu anlayacaksınız. Bu fikirleri yaratırken harfleri ayrı ayrı yazmak da önemlidir. El yazısıyla birbirlerine bağlı oldukları hale kıyasla gözünüz onları çok daha çabuk ayıracaktır. Fikirlerin hızlı ür