• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Bahaneler

Kişisel Gelişim

Bahanelerden Kurtulmak ; Başarılı insan her türlü engele rağmen çalışmaya devam edendir, ilerlemenin durdurulduğu yer, engellerin bahaneye dönüştüğü yerdir. Bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük karşılaştığı zorluklara teslim olmasıdır. Dünya kar ve tipi ile karşılaşmak zorunda kalmadığı bir kış yaşamamıştır. Hayat engellerle doludur ve kim olursa olsun, tüm insanlar bir gün mutlaka o engellerle yüzleşeceklerdir. Zengin veya fakir, meşhur veya unutulmuş bir insan olsun herkes, hayat yolunda aynı geçit vermez dağlarla yüzleşecektir. Bazıları hayatın dağlarıyla erken yaşlarda yüzleşirler. Onlar erken yaşlarında yukarılara baktıklarında zengin ailelerin çocuklarının kendilerini geçtiklerini düşünür, kaderlerinin kendilerine adaletsiz davrandığını sanırlar, ama yıllar geçer; çıktıkları zirveden aşağıya bakarlar. Bir zamanlar çok yukarıda gördükleri insanların küçük tepeleri bile aşamayışlarına hayret ederler. Başarının gerektirdiği ücreti ödemekten k

Korkuların Kökeni

Kişisel Gelişim

Korkuların birçoğu temelsizdir. Birçok insan bazı korkuların aslında temelsiz ve saçma sapan olduğunu bilir. Yine de korkmayı sürdürür. Hayaletlerin var olmadığını ya da gecenin içinden bir vampirin uçarak bize gelmeyeceğini bildiğimiz halde bunları düşündüğümüzde tüylerimiz diken diken olur. Çünkü korkunun akılla bağlaşmayan bir yönü vardır. Aklımız ne kadar mantıklı düşünürse düşünsün korku bütün sesleriyle insana fısıldar. Korku arttıkça akıl devreden çıkar; geride yalnızca kişinin kendine telkin ettiği bir korku kalır. Bir insan, uçağın kapısından 2000 fit yükseklikte tereddüt etmeden kendisini atabilir. Başka birisi, 2000 kişilik bir seyirci kitlesi önünde terlemeden konuşmasını yapabilir. Korkular mantıklı bir sebebe dayanabildiği gibi sebepsiz de olabilir, fakat her zaman kişisel ve gerçektir. Herkes bir şeylerden korkar. Korktuğunuz şeyin üstesinden gelmek için ilk önce onunla yü-zleşmelisiniz. Yüzüncü atlayış veya konuşma sizin için ilki kadar sarsıcı olmayac

Kocanızı Dikkatle Dinleyin

Kişisel Gelişim

Kocanızı Dikkatle Dinleyerek Moralinin Yerine Gelmesine Yardımcı Olun Bir gün Bili Jones adlı birisi Chicago'da beş katlı bir binanın tepesinden kendisini atmıştı. Tereddüt ve kuşku hastası olduğu için intihara girişmişti. Bir zamanlar çok iyi olan işi, çok çabuk gelişmiş, yayılmış ve birdenbire borç içerisine girivermişti. En kötü tarafı ise bu durumları karısına söylememesiydi. Zîra, karısı daima onun başarılarıyla iftihar ederdi. Gerçeği karısına itiraf ettiği zaman onu hayal kırıklığına uğratacağını, mahcup edeceğini sanmıştı. İşte bu endişe ve korku, sonunda onun hayatına mal olmuştu. Kendisini, kendi binasının tepesinden fırlatıp attı. Aşağı doğru süratle düşen Bili, birinci katın tentesi (kalın bezden gölgelik) içine ve oradan da kaldırıma düştü. Mucize kabilinden kurtuldu. Yalnızca başparmağının tırnağı kırılmıştı. Bir de üzerine düştüğü tenteyi tazmin etmek zorunda kalmıştı. Bu tente görünüşte onu ölümden kurtarmıştı. İşte, öldürmeyen Allah öldürmemişti. Bu

Fırtınaya Karşı Durabilmek

Kişisel Gelişim

'Detroit'te bulunan bir elektrik şirketinde haftada 11 dolar ücretle genç bir makinist çalışıyordu. Günde 10 saat mesai yaptıktan sonra akşam evine geliyordu ve genellikle, bu andan gecenin yarısına kadar olan zamanı da, evin arkasında bir köşede, kafasında tasarlamış olduğu yeni bir makina üzerinde çalışmaya ayırıyordu. Çiftçilikle uğraşan babası, oğlunun vaktini boşa geçirdiğini düşünüyordu. Komşuları da gece yarılarına kadar yılmaksızın çalışan bu gence "çatlak kafa" diyorlardı. Herkesin kendisiyle alay etmesine aldırmaksızın o bıkıp usanmadan çalışıyor, çalışıyordu. Geceleri, devamlı olarak çalışırken ona karısından başka kimse yardım etmiyordu. Uzun kış gecelerinde, dişleri, soğuktan birbirine vururken bile o elinde petrol lâ

Arzu Ve Heyecan Uyandırın

Kişisel Gelişim

İş hayatındaki başarısının sırrı sorulduğu zaman: "Yaşadıkça arzu etmenin, heyecan duymanın başarmada daha az bilinen bir sır olduğuna inanıyorum. Başarılı olanlarla olamayanlar arasındaki gerçek hüner, kabiliyet ve zekâ farkının büyük ya da küçük olması değildir. Bunlardan eşit olan iki kişiyi alacak olursak heyecan duyup istek sahibi olanın lehinde terazinin ağır çektiği görülür. Heyecan, ne olursa olsun işinize inanarak sevmek ve onu yapmak için büyük bir arzu duymaktır. İnsan bu coşku ile dört elle işine sarılır. Coşkulu bir kimseye işi, ne kadar zor ve mes'uliyetli olsa da o oranda da zevkli ve eğlenceli gelir." diye cevap vermişti. Bunlar tecrübelere dayanarak söylenmiş sözlerdir. Emerson'un da dediği gibi: "Dünyada hiçbir zaman büyük bir iş coşkusuz olarak başarılmamıştır." Bebeğini doyurma heyecanı, isteği değil midir anne göğsünden süt akıtan? Hiç arzu duymasaydı insan,,olur muydu yok iken var? Büyük bir istek ve heyecanla s

Hedefe Yöneltilmesi

Kişisel Gelişim

Doğru Hedefe Yönelebilmesi İçin Kocanıza Pusula Olun. Bir tarihte iki delikanlı New York şehrinde bir pansiyon odasını paylaşıyorlardı. Bunlardan birisi Missouri mısır tarlalarından gelip New York'ta Amerikan Dramatik Sanatlar Akademisine devam eden hayalperest Dale Carnegie, diğeri ise Massachusetts'li bir köylü çocuğu olan J. F. Whitney idi. Dale'in anlattığına göre: Whitney, bir çiftlikte hayata atılmıştı. Günün birinde büyük bir şirketin müdürü olabilmek onun tek amacı idi. Whitney bu idealinde o kadar samîmi idi ki, şehirde daha sonra bir yazıcı olarak girdiği işe dört elle sarılmıştı. Hatta, şirkette olup bitenleri bir ân evvel kavrayabilmek için yemek saatlerini bile işine verdi. Fakat onun bu yoğun çalışması karşısında ne bir teşekkür etmek, ne de ücretini arttırmak kimsenin aklına gelmedi bile. Yalnız bir gün boş bir yer açılmıştı. İşverenleri bu işi Whitney'e verdiler. Whitney, yazıcılıktan tezgâhtarlığa, daha sonra büro şefliğine ve nihayet ma

Okuma Ve Göz

Kişisel Gelişim

Okuma anında çevresel olumsuz etkileri en aza indirebilmek gerekir. Okuma sırasında gözler çabuk yorulur. Yorulan gözleri dinlendirmek için, avuç içleri, tam göz yuvarlaklarının üzerine getirilerek; çok bastırmadan ve tam bir karartma oluşturacak biçimde konur. Böylece, göz üzerindeki avuç içi ısısı, gözleri yatıştırarak, bir gevşeme yaratır. Bu uygulamanın başında, karanlıktaki gözlerin önünden ışık panldamalarının geçtiği görülür. Bu panldamalar geçinceye değin gözler aynı durumda kapalı tutulur. Bu biçimde birkaç dakika bekledikten sonra gözler açılarak yeniden okumaya başlanırsa, gevşemiş ve rahatlamış gözlerle okunan metin daha kolay anlaşılacaktır. Gözlerin çabuk yorulmasından sakınmak için elden geldiğince uygun ışık altında okuma yapılmalıdır. Ayrıca: 1. Görme yorgunluğu duyulduğu anda, okuma konusu değiştirilerek, daha kolay bir konu ele alınabilir. 2. Gerek duyulduğunda okurken sık aralarla gözler dinlendi-rilebili

 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15