Özgüven nedir? Bireyin kendisinden memnun olması, kendi çevresiyle barışık yaşaması demektir. Başka bir tarif de Melody Beattıe'nin Bağımdaşlığa Son kitabındaki gibi; Nasıl görünüyorlar? Ne kadar para kazanıyor? Kimleri tanıyorlar? Ne çeşit araba kullanıyorlar? Ne tür işte çalışıyorlar? Çocukları ne kadar başarılı? Eşleri ne kadar önemli, güçlü ya da güzel? Kaç diploması var? Başkalarının gözünde ne kadar başarılı? Tüm bu saydığım şeylerden doyum ve zevk almakta bir sakınca yok. Ama bunların hiç biri özgüven sağlamaz. Özgüven bu şeyler kaybedildiğinde geride kalandır. Özgüven doğuştan sahip olduğumuz bir duygu değildir. Sonradan edinilen bir kavramdır. Çocukluğumuzda büyüklerimizin bize davranış biçimleri bu duygumuzu iyi veya kötü yönlendirir. Büyüklerimizden gördüğümüz sevgi,
Koçluğun, kişilerin performansını ve başarısını artıran etkili bir sistem olduğu tüm dünyada kabul görmektedir. Kişisel gelişim ve iş dünyasının yanı sıra, koçluk okullarda da başarıyla uygulanmaktadır. Öğrenci koçluğu Kanada, A.B.D, İngiltere, Avustralya gibi ülkelerde gittikce yaygınlaşmakta ve bu ülkelerin başarılı okullarınca rağbet görmektedir. Bugün ülkemizin başarılı bazı okullarında da uygulanmaya başlanmıştır. Öğrenci koçluğu, tüm bu sürecin sizin için sorunsuz, çocuğunuz için keyifli, doyumlu ve başarılı bir hale dönüşmesinde ihtiyacınız olan rehberliktir. Keyifli bir süreç olması gereken eğitim, çocuklarımızın katlandığı bir sıkıntı haline geldi. Öğrenmenin en önemli kaldıracı olan merak duygusu köreltilmiş durumda. Öğrenci Koçluğu, ders çalışmayı zoraki yapılan bir görev olmaktan çıkarıp yeniden eğlenceli bir faaliyete dönüştürüyor. Öğrenci koçluğu programının hedefi: • Sınavlara hazırlanan öğrencilere hede
Öğrenci koçluğu, sistemi öğretmenlere öğrencileriyle olan iletişimlerini geliştirmeleri ve güçlendirmeleri için güçlü bir yöntem sunar. Bu yöntem, akademik başarının yükselmesi ve öğrencilerle yaşanan sorunların çözümünde anahtardır. Öğrenci koçluğunun uygulandığı okullarda akademik başarının yükseldiği ve disiplin problemlerinin büyük ölçüde azaldığı gözlenmektedir.
Öğrenci koçu kişinin yaşantısında, kendi benliğinin oluşmasında ailenin büyük bir etkisi vardır. Değerlerimizin ve inançlarımızın oluşumunda etkin rolü olan ailede sağlıklı ortamlar yaratmak, aile sisteminin içinde oluşan sorunları çözmek için verilen danışmanlık hizmetidir. Özellikle okul-sınav sürecinde yaşanan sorunlar zaman zaman ailelerin kendi başlarına çözümü bulamayacak noktaya gelmelerine neden olmaktadır.
Öğrenci koçluğu programının hedefi:
• Sınavlara hazırlanan öğrencilere hedeflerine ulaşmalarının yollarını göstermek
•&n
Koçluk hizmetlerimizden kimler yararlanabilir ? Doğru hedefler belirleyerek ,etkin ve verimli bir şekilde çalışarak başarıyı yakalamayı hedefleyen bütün çocuklarımız ve gençlerimiz için Öğrenci Koçluğu, Kariyer hayatını düzenlemek ve değiştirmeyi hedefleyen, iş hayatı içerisinde daha başarılı olmayı arzulayan ya da iş hayatına tam da arzu ettiği gibi bir başlangıç yapmayı isteyen tüm bireylere yönelik Kariyer Koçluğu, İş yaşamı içerisinde 360 derece farklı bakış açılarıyla bakabilmek, kriz zamanları dahil olmak üzere tüm süreçleri başarı odaklı bir şekilde yönetip, hem kendi vizyonunu hem de takımın vizyonunu genişletebilmeyi arzulayan tüm yönetici ve yönetici adaylarına yönelik geliştirilmiş Yönetici Koçluğu, Yaşam çemberini daha iyi bir şekilde yönetebilmek, 24 saatlik zaman dilimini daha etkin, daha keyifli bir şekilde geçirmeyi arzulayan tüm bireylere yönelik Yaşam Koçluğu, Şirketler bünyesi içerisinde bulunan, zirvey
Meta programlar, evrensel oldukları kadar çeşit çeşittir. Onları izleyerek, sorarak ve dinleyerek bilmeye başlarsınız. Çoğu durumda, özellikle düzenli ilişki içinde olduğunuz insanlar söz konusu olduğunda, başlıca farklılıkların farkında olunca, onları tanımakta, örneğin geçmişte yaşıyor görünen, sürekli ‘okşanmaya’ ihtiyaç duyan, maddi sahiplik ve statü sembolleriyle ilgilenen ya da bir göreve başlamadan önce tüm olası sonuç ve etkileri anlamak ihtiyacı hisseden türde insanlan tanımakta hiç zorluk çekmezsiniz. Duyusal tercihi tanımada gördüğümüz gibi, insanların kullandıkları sözcük ve ifadeler de düşüncelerinin yapılanma biçimini ele vermektedir.
Öteki insanın ‘harita’sına nüfuz etmek için ‘duyusal keskinliğe’ ihtiyacınız olacaktır. Bir insana, planlı bir yeniden yapılanmadan, başka bir değişim önerisinden ya da bir ilişkiden ne istediğini sorduğunuzda, neyi istediğini mi söylüyor yoksa neyi istemediğini mi? Bir ürünü ya da hizmeti, onun sizi nelerden kurtardığ
Çalışma ve boş zamanın ne anlama geldiği işçiden işçiye ve yöneticiden yöneticiye değişir. Gözde sporlara, hobilere ve özel zamana değer veren zirvedeki çoğu lider için bu farklılık önemlidir. Çünkü onlar, çalışma hayatı dışındaki hayatın faydalarının tamamen farkındadırlar. Onlar kendilerini şirket veya başka biri tarafından 'sahiplenilen' olarak görmek istemezler. Böylece, diğer herhangi bir yöneticinin olduğu gibi, onlar şirketin ürünü ve onun kültürü değildirler. Tam tersine, liderler olarak onlar kendi şahsiyetleri olmaya meyillidirler. Onların günlük programlan tam tersini gösterse de, kendi çalışma hayatlarını bir esnaftan veya dokuz-beş arası çalışan işçiden daha iyi düzenleyebilecek daha fazla bir özgürlüğe sahiptirler.
Fakat, aynı zamanda çalışma/boş zaman ayrımı, en azından uç noktalarda bulanıklaşmaktadır.
Diğerleri için -veya gerçekte liderlerin kendileri için- 'iş' te mi 'boş zaman' döneminde mi olduklar
Sürekli birbirimizin ölçütü olursak asla zirveye ulaşamayız. Bu fikre milyonda bir de olsa karşı çıkanlar vardır! Bu şekilde davranmaya devam edersek, düşüncelerimizin yetersiz ve ikinci sınıf olduğunu göstermiş oluruz. 'Mantıklı' sonuç, 'Ben değersizim', 'Mutluluğu ve başarıyı hak etmiyorum.' şeklinde olacaktır. Birçoğumuz hayatımızın bazı devrelerinde kendimizi çok kötü hissetmişizdir. Bazıları ise hobilerinde veya kariyerlerinde en iyi olmuşlardır. Olimpiyatta altın madalya kazananlar bile kendi sporlarının dışındaki aktivitelerde mükemmel değillerdir. Gerçekten, insanların birçoğu hayatlarının bir kısmını aşağılık duygusuyla mahvetmektedirler. Benim vurguladığım kelime 'duygular'dır. Mükemmel olmadığımızı objektif olarak kabul etmenin bir zararı yoktur. Eğer bir piyanist iseniz, virtüözün çaldığı şeylerden büyüleniyorken, canlı bir piyano konçertosunun üstesinden kolaylıkla gelebilmenin ne demek olduğunu da bileceksiniz. Böyle bir durumda kendinizi nasıl değerlendireceksi