Varılan noktadan daha ileri gitmek istiyorsak, düşüncelerimize nereden başlamamız gerekir? Kusursuzluk çabasını, ya da bazı hallerde karşılaştığımız şekliyle üstünlük çabasını, daha az bilgi sahibi yazarların yakıştırdığı gibi Kudret çabasını pek az sayıda kimseler öteden beri tanımaktadırlar. Ama bu konudaki bilgileri, başkalarına yansıtacak kadar kapsamlı olmadığı gibi, bu çabanın kişiliğin tüm yapısı üzerindeki temel önemi de aydınlatamamakta-dır. Bu kusursuzluk çabasının her bireyde bulunduğunu ortaya atmak, ancak Bireysel Psikoloji dalına nasip olmuştur. Nietzche'nin o atak girişimindeki gibi, insana önce bir süpermen olarak gelişme isteğini aşılamak şart değildir. Bireysel Psikoloji bize her insanda kusursuzluk çabasının ve yukarı doğru yükselme çabasının var olduğunu göstermektedir. Bu kitabı okurken satırlar arasında gizli anlamlan da görmeye alışkın bir okuyucu, kusursuzluk çabasının önemini her an bilerek konuştuğumuzu anlayacaktır. Herhangi bir hastalık olgusunun
Zihinde canlandırmanın önemini anlattıktan sonra, zihinde mükemmel çalışmalar yapmanın ve onları prova etmenin performansı nasıl etkileyeceği düşüncesi akla gelebilir. Antrenman yapmak daha yararlı olmaz mı? Bu düşünce başlangıçta çok doğaldır. Örneğin, zihinsel canlandırmanın etkisini bile azaltabilecek birçok deyim günlük konuşma dilimize yerleşmiştir: "Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır", "Bakmakla öğrenilseydi kediler kasap olurdu."
İlk olarak, gerçek gibi yapılan zihinsel egzersizlerde harcanan eforla, fiziksel olarak harcanan efor hemen hemen birbirine eşittir. Beyin gerçek bir şey ile canlı biçimde hayal edilen olayları seçemez ve iki olayı da aynı şekilde değerlendirir. Bu çalışma, olimpiyatlarda kayakçı Richard Suinn üzerinde denenmiştir. Suinn'in çalışma sırasında elektrotlarla saptanan elektrik aktivitesi ile aynı çalışmayı zihninde tekrar ettiğinde oluşan elektrik aktivitesi birbirine yakın bulunmuştur. Aynı çalışma Arizona basketbol takımı üz
ÖĞRENME VE HAFIZA
Sevgili meslektaşım, anlatığınız dersin, öğrencilerinizin hafızasında yer etmesi için, dersinizi aşağıda sıralanan beş anahtarı göz önünde bulundurarak hazırlayın ve anlatın. 1 - Güçlü bir başlangıç yapın Bir derste en değerli zaman, derse başladığınız ilk dakikalardır. Bu sebeple sınıfa zamanında gelin ve hiç oyalanmadan derse başlayın. Uzun giriş cümlelerinden, öğrencileri motive etmek için kaygı artırıcı, açık veya kapalı tehdit havası taşıyan yaklaşımlardan kaçının. Başlangıç etkisinden yararlanmak için iki öğeye dikkat edin. . a) İlişki kurun: Sizi dinleyecek olan öğrencilerinize bildiklerinizi ve öğretmek istediklerinizi aktarmanın yolu, onlarla ilişki kurmaktan geçer. Bu istek gözlerinizden, bedeninizden ve hareket biçiminizden dışarı yansır. Sınıfın ilgjsini çekecek bir giriş yapın, bir soru sorun, bir espri yapın, fıkra veya olay anlatın. b) Öğrencilerinize derste anlatacaklarınızla ilgili bir plan verin: Bu
Yaklaşık 7000 yıllık bir geçmişi olan EFT (Duygusal Özgürlük Tekniği) kişilerde yüz güldürücü sonuçlar aldırıyor. EFT tekniği akupunktur tekniğinde kullanılan bölgelere parmaklarla minik dokunuşlarla kullanılan bir teknik ancak sadece bundan ibaret değil.
EFT tekniğini başarı ile uygulayan kolay ve etkili sonuçlar veriyor. Korku ya da kaygı varsa, geçirilmiş bir travma, stresle baş edememe, sürekli geçmişin göz önüne gelmesi ile yaşamı daha da kalitesizleştiren hatıralar varsa ETF tekniği sayesinde bunların yok edebilmesi mümkün olmaktadır. İnsan yaşamını çekilmez kılan, kişiyi her zaman etkisinde tutan, travmalar ve sonrasında oluşan stres bozukluğu durumlarının önemli oluyor.
EFT (Duygusal Özgürlük Teknikleri) vücudun enerji meridyenlerinin uç noktalarına parmak uçlarıyla vurmaktan ibarettir. EFT (Duygusal Özgürlük Teknikleri) 'nin prosedürüne uyulması, sistemin düzenli uygulanması, doğru sözcükleri kullanılması, asıl kaynağa inileb