İnsanoğlu kendi yaşamının anlamını ve kendi tanımını belirlerken diğer insanlarla olan ilişkilerini de anlamlandırmak durumundadır. Varoluşçu psikologlar kendini gerçekleştiren insanı tanımlarken onun başka insanlar (ötekiler) kavramına fazlasıyla önem verdiğini irdelemişlerdir. Söz gelimi Abraham Maslow, insanın kendini gerçekleştirmesinin bazı tutumlara bağlı olduğunu irdelerken insanın rasyonelliği ile duygu, değer yüklü moral yanını uzlaştırmaktadır. Ona göre kendini gerçekleştirmek en temel gereksinim olup; hoşgörülü olmak, dünyayla bütünleşmek, yetilerinin bilincinde, yaratıcı, aktif ve sorumlu olmak, kendine güven duymak, dünyadan bağımsız olmak, özgür olabilmek, problem görmek, bunları çözümlemek ve mutlu olmak gibi tutumların ateşleyicisidir. Yapılan araştırmalarda bu tutumları geliştirmeyen bireylerde kaygı düzeyinin (anksiyetenin) arttığı görülmüştür.
Duygunun açık bir tanımını yapmak oldukça güçtür. Ancak duygunun üç yönünden söz etmek mümkündür. a) Duyguların fizyolojik yönü: Bir takım fizyolojik tepkiler duygularımıza eşlik eder. Duyguların şiddeti arttıkça, fizyolojik tepkilerinde şiddeti artar. Duyguların fizyolojik tepkilerinin ortaya çıkmasında sinir sistemimiz önemli bir rol oynamaktadır. Sinir sistemimizin beyin ve omurilikten oluşan kısmına merkezi sinir sistemi denir. ' Beyin ve omuriliği vücudun diğer kısımlarına bağlayan sinir ağına ise, peri-ferik sinir sistemi denir. Periferik sinir sistemi otonom ve somatik sinir sistemi olmak üzere ikiye ayrılır. Somatik sinir sistemi iskelet ve kas hareketleri gibi istemli hareketlerimizi kontrol eder. Otonom sinir sistemi ise, kalp atışı, sindirim, iç salgı bezlerinin faaliyetleri gibi bizim kontrolümüz dışındaki faaliyetleri düzenler. Otonom sinir sist
İnsanlar mutsuz oldukları zaman kendilerini kötü hissederler ama, bunun nedenini bilmezler. Duygularınızı ve heyecanlarınızı düşünün. Bunu yaparsanız, mutsuz olduğunuz zaman bile bunun nedenini ve nasıl değişebileceğini bildiğiniz için rahatlayacaksınız. Profesör John Haniler bilimsel düşünce dersi veriyor. İlk dersinde öğrencilerine şunu dedi: ‘Bütün, bilim dalları örneklere dik- kat eder.’ Öğrencilerine bütün bilim adamlarının dünyayı çok düzenli gördüklerini anlatıyor. Neyle neyin gittiğini arıyorlar. Olaylar ve durumlar rastgele olmuş değillerdir. Nedenleri ve etkileri var- dır. ‘Bilim örneklere dikkat etmek demektir, örnekler ister büyük, ister küçük olsun fark etmez. Bir taşı havaya attığınız zaman ne olur? Her seferinde yere düşer. Bu bir örnektir. Bilimin özü budur.’ Bilim adamlarıyla birçok insanın arasındaki farkı Profesör Hamler şöyle açıklıyor: ‘İnsanlar dünyada olanları tesadüfe bağlarlar. Olayları başka olaylara bağlamadan geçiştirirler. Bir şey olduysa
Arkadaşlığınıza güvenen, sizinle ilgilenen, size yol gösteren ve yardım eden kişileri düşünün. Yaşamınızdaki insanlar için ne denli önemli olduğunuzu belki de bilmiyorsunuz, bunun (arkında değilsiniz. - İşçi Dairesi yaşlı işçilerin işe gelmemelerinin nedenini ve neden emekliliklerini istediklerini öğrenmek için bir araştırma yaptı. İşi bırakmalarının en sık sözü edilen nedenlerinden biti bu insanların yorgun oldukları veya bahçeleriyle ilgilenmek için daha farla zamanlarının olmasını istedikleri değildi. Yaşlı insanları çoğu zaman emekliliğe götüren neden işyerinde artık kendilerine ihtiyaç duyulmadığını hissetmiş olmalarıydı. İşçiler kuşku duydukları zaman emekli oluyor, başkalarının ortaya daha iyi iş çıkardıklarını ve kendilerinin boşuna yer kapladıklarını, iş güçlerine ihtiyaç duyulmadığını düşündüklerinde işten ayrılıyorlar. Bunun yaşamımız açısından ne anlama geldiğini düşünün. Kendi yaşamımızdan emekli olamadığımız halde bize ihtiyaç duyulduğunu hissetmeye iht
Hayatınız birçok farklı facets bölümden oluşmuştur. Dikkatinizi hayatınızın bir noktasında toplamayın, aksi halde bu alanda bir kararsızlık, belirsizlik varsa, siz de bir hoşnutsuzluk yaratır. Bu durumda hep o alanı düşünür ve artık hiçbir şeyden zevk almazsınız, sevdiklerinizden, sevdiğiniz şeylerden bile. Paranızın tümünü bir tek şirketin hisse senetlerine mi yatırırsınız? Elbette ki yatırmazsınız. Hangi uzmana danışırsanız danışın, size paranızı değişik yerlere yatırmanızı söyleyecektir, umutlarınızı bir tek yere bağlamamalısınız. Yatırımınızı çeşitli yerlere yapmalısınız. Böylece birikiminizin tümü ziyan olmaz. Aynı şey yaşadığınız hayat için de geçerlidir. Umutlarınızı farklı yerlere bağlamalısınız. Yaşamınızı ailenin bir tek ferdiyle mükemmel bir ilişki kurarak sınırlandırmayın ve sizi sıkan, hoşlanmadığınız bir ilişkiyi de bitirin.&nb
Paranın peşine düşerken o kadar çok zaman harcarız ki, bu konuda endişe ederiz ve paramızı durmadan sayarız. Şunu öğrenmeniz sizi belki şaşırtacak ama, hayatta sadece zenginler tatmin olmaz. Bir dakika için şunu düşünün: Bu ülkede birçok insan oydan çok piyango bileti alıyor.
Hepimiz zengin olmak istiyoruz. En azından zengin olmak istediğimizi düşünüyoruz. Ne var ki, piyangodan para kazananlar zengin oldukları için bunun mutluluğunu yaşayacakları, zevkini çıkaracakları yerde, bu yüzden aile içinde çıkan kavgalarla, arkadaşlar arasında çıkan tartışmalarla karşılaşıyorlar. Bu olaylar parayı kazanan kişinin ilk etapta gerçekten değer verdiği şeylerin çoğunu alıp götürüyor, yok ediyor. On üç milyon dolar kazanan lllinois'li bir erkek haftalar sonra boşanma ilamı alıyor ve karısı paranın yarısının kendisine verilmesini istiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde minimalist denen yeni bir akım var. Bu akıma inanan kişiler en az parayla ya
Mutlu ve mutsuz insanların doğuştan böyle olduklarını sanıyoruz. Fakat her iki insan türü de ruhsal durumlarını güçlendirici ve tayin edici şeyler yaparlar. Mutlu insanlar mutluluğa kucak açarlarken. mutsuz insanlar kendilerini üzecek şeyleri yapmaya devam ederler. Sağlıklı bir işin ilk işareti nedir? Sağlıklı iş planı. Bu, iş danışma şirketi Stratejik Yönetim Merkezi'nin tartışmasıdır. Onlar her işin amacının tanımlanmasına ve sonra da bu amacın üstesinden gelmek, bunu başarmak için bir strateji saptanmasına inanıyorlar. Aynı yaklaşım insanlar için de kullanılabilir. Ne istediğinizi tanımlayın, sonra da bunu elde etmek için bir strateji kullanın. Gariptir ama. çocuklar bu konuda yetişkinlerden daha iyidirleı. Ulak çocuklar huysuzlaştıkları zaman kendilerine dondurma alınınığını bilirler. Gürültü ve yaygara kopardıklarında azarlanacaklarıın bilincindedirler. Çocuklar yaşamın kurallarını ve önceden konmuş, belirlenmiş bir düzeni olduğunu kavramışlardır. V