HIZLI OKUMA NEDİR?
Görsel algılama düzeyimizi geliştirecek okuma, algılama ve anlama düzeyimizi yükseltmeyi amaçlayan farklı bir tekniktir.
Göz ile beyin arasındaki sinirlerin, göz ile kulak arasındaki sinirlerden 25 kat daha hızlı hareket ettiğini biliyor muydunuz? O halde neden en az 10 saat süren bir çalışmayı en fazla 1–2 saatte bitirmeyesiniz? Hızlı Okuma Eğitimi Hakkında Genel Bilgiler
* Anlayarak Hızlı okuma Eğitimi Toplam 24 saat sürecek ve %25 Teorik %75 uygulama içerikli olacaktır.
* Anlayarak Hızlı okuma Eğitimi konusunda yetkin isimlerden birisi Sayın Cemal KONDU verecektir.
* Anlayarak Hızlı okuma Eğitimine katılanların mevcut okuma performanslarında %40 artış olması ve anlayarak okunan kelime sayısında % 300 art
1) Çalıştığınız Konuyu Zihinde Canlandırın ; Ders çalışırken öğrenciler genelde iki olumsuzluktan şikâyet ederler: Çalışmaların sıkıcı ve verimsiz olması. Çalışmalarınızdan verim almak için öncelikle onu sıkıcılıktan kurtarmak ve zevkli duruma getirmek gerekir. Haz duyarak yapılan çalışmalarda basan oranı yüksek olmuştur. Onun için çalışmalarınızı farklı formata getirmelisiniz. Hafızanın genel özeliğine bakıldığında istenilir ve renkli, zevkli ve hareketli olan konulan daha kolay öğrendiğimizi görmekteyiz.
Coğrafya dersinde Türkiye'deki iklimler konusunu çalıştığınızı varsayalım. Konu çalışmasını bitirdikten sonra zihinde onun hayali canlandırmasını yapın. Çalıştığınız konuları ve yerleri hayalen dolaşın. Zihninizde canlandırın. Renklendirmiş olursunuz. Konu çalışmasında aktif olursunuz. Mesela felsefe dersinde Platon'un felsefi anlayışını çalışıyorsunuz. Hayalen kendinizi Platon'la röportaj yaparken görün. Onun siyaset, bilgi, ahlak konularındaki düşüncelerini
Yeni bir meslek olan öğrenci koçluğu alanında ilerlerken karşılaştığım sorular ve gördüğüm uygulamalar bunları yazmama neden oldu. Eğitim-öğretim yılının bitmek üzere olması ve sınavların yaklaşması öğrenciler ile anne babalarda telaşa neden oluyor. Kimi zayıf notlardan, kimi deneme sınavlarında istediği performansı gösterememekten şikayetçi. Durum böyle olunca ?yapmam gereken ne vardı da ben yapmadım? diye düşünenler araştırma yapmaya başlıyorlar ve sonuçta ya bir psikologa ya bir psikiyatriste ya da son çareymiş gibi bir öğrenci koçu başvuruyorlar.
Son günlerde aldığım telefonlarda veliler;
“Son sınavlara giriyoruz çocuğumun notlarını yükseltmek için ne yapabilirsiniz?”
“Üniversite sınavına çok az kaldı ve bizimki yeterince çalışmadı. Sizinle bir ay çalışsa istediği sonuca onu ulaştırabilir misiniz?”
“Veli toplantıların
Dünya sürekli bir devinim içerisinde, ama hiç bir şey tekrar aynı olmaz. Akıp giden su içinde bile iki kez yıkanamazken, hayatınızda aynı günü tekrar nasıl yaşarsınız. monotonluk diye bir şey olmayan doğada, insanoğlu monoton bir hayat yaşadığından bahseder oldu. aslında, hayatı yakalayamamaktan korktuğu için buna kendisi izin verdi. artık bu durağanlığı bozma zamanı geldi.... 1899 yılında Amerika patent başkanı enteresan bir sözle, “ Dünyada icat edilecek her şey icat edildi ” diyor. Bugün yeni dediğimiz şey bir süre sonra eskiyor ve çöpe atılıyor. Değişim çok ama çok hızlı… 70 yıllık karbüratör piyasasını 7 yılda enjeksiyon ele geçirdi. 50 yıllık plak piyasasını 5 yılda CD’ler ele geçirdi. 30 yıllık faks sektörünü 3 yılda e-mail ele geçirdi. Değişim hayatımızın tam kalbinde… Değişime direnmeye çalışırsanız, değişimi istemezseniz, değişim sizi yok eder. 1917 yılında 100 büyük şirketten