Hızlı Okuma Eğitimi almış bir okuyucu olursanız sizde; - 200 sayfalık bir kitabı 2 saat içerisinde bitirebilirsiniz. - Eski okuma hızınıza göre 4-5 kat daha hızlı okur, anlar ve diğer sayfaya geçebilirsiniz. - Ortalama bir kitap sayfasını 30 saniye içerisinde okur, anlar ve diğer sayfaya geçebilirsiniz. - Okurken uykunuz gelmez, can sıkıntısı durumu yaşamazsınız.. - Dikkatiniz sürekli olarak dağılmaz tekrar tekrar okumak zorunda kalmazsınız. - Okuduğunuz yeri unutup sürekli geriye dönüşler yapmazsınız. - Öğrenciyseniz SBS,LYS,YGS,ALES, KPSS gibi sınavlarda “zaman yetmedi” gibi bir probleminiz olmaz. - Her şeyden önemlisi 1 dakika içerisinde en az 500- 600 kelime okuyabilirsiniz. İzmir Hızlı Okuma Semineri Programın İçeriği: Hızlı okuma faaliyetinin tarihsel süreci Okuma nedir? Biz ne şekilde okuyoruz? Okuma frenleri hangileridir? Ne için bu frenlere
Kim hızlı okumak istemez ki? Türkiye’de okuma hızı ortalaması dakikada 160 – 220 kelime aralığındadır. Halbuki insan beyninin ve gözünün koordineli bir şekilde, yüksek bir anlama oranıyla, dakikada 500 kelimeden daha fazla okuyabilme kapasitesi vardır. Sahip olduğumuz bu yüksek okuma hızı kapasitemize ulaşabilmek için şüphesiz bazı özel teknikleri bilmek veya öğrenmek gerekir. Yüksek bir okuma hızına ulaşan bir kişi öğrenciyse daha iyi notlar almanın, iş dünyasındaysa kariyerinde hızla yükselmenin tüm avantajlarını elinde tutar. Okuma hızını geliştiren teknikler temelde iki mantığa dayalıdır. 1.Gözün herhangi bir bilgiyi beyne iletme hızı saniyenin üçte bir kadardır, birinci mantığın temeli, bu yöntemin gözün algı becerisini geliştirerek verilerin beyne daha çabuk ulaşmasını sağlamaktır. 2.Göz normalde okurken tek bir kelimeye odaklanır. Oysa bir bakışta 3-10 kelimeyi aynı anda görme yeteneğimiz var, İkinci mantığın temeli de, bu odaklanma davranışını y
İnsan beyninden, bilinçli olarak bir şey düşünmese bile, dakikada 600 sözcük kadar bir düşünce aktığı hesap edilmiştir. Hızlı ve bilinçli okuma tekniklerini bilmeyen bir okuyucu dakikada ortalama 150 sözcük okumaktadır. Geriye kalan 450 sözcük zihinden geçen parazit düşünce kalıntılarıyla doludur. Ama insan hızlı okuma becerileriyle bu boşluğu doldurabilir ve okuma hızını üç katına çıkarabilir. Çağımızda insanı öteki canlılardan farklı ve ayrıcalıklı kılan temel özellik, bilgi, başarı ve öğrenmedir. Buna en hızlı, en ucuz ve en etkili ulaşma vasıtası ise okumaktır. Günümüzde okumak için zamanı olmadığından şikâyet edenler için birtakım okuma becerilerini artırıcı teknikler geliştirilmiştir. Bu tekniklerin genel adı hızlı okumadır. Okumayı fiziksel etkinlik olarak düşünürsek, hızlı okuma da bir tür fiziksel etkinliği artırıcı uygulamadır. Hızlı okuma eğitimin temelinde görsel algılama vardır. Böyle olunca da temel hedefimiz gözümüzün kaslarını eğitmeyi, gözümüzün ç
Hızlı okuma eğitim hayatından iş hayatına kadar birçok alanda, büyük bir avantaj halini alarak bir ihtiyaç haline dönüşmüştür. Çok yavaş okuyan insanlar dahi bu teknikleri öğrenerek en az 2 - 3 kat daha hızlı okuyabilir ve okuduğunu kesinlikle anlayabilmektedir. Hızlı okuma teknikleri sayesinde hayatınızın çok fazla alanında büyük kolaylıklara sahip olabilirsiniz. Diğer insanların öğrenmek için harcadığı vaktin yarısını dahi harcamadan aynı bilgiyi edinmek, her insanın hayalini kurduğu bir yetenektir. Gelişen ve değişen dünya üzerinde en önemli olgunun zaman olduğu bilincine varan her insanın bu tür kurslara başvurduğunu ya da bu alanda hazırlanmış eğitim setlerinin yok sattığını rahatça görebiliriz. Aynı zamanda konsantrasyonu da artıran bir yöntem olarak bilindiği için özellikle çalışan insanlar ve öğrenciler üzerinde çok büyük faydaları olduğu konuşulmaktadır. Bu teknikler, hiçbir şekilde olumsuz sonuçlar doğurmayan kişilerin yararına olan bir yöntemlerdir. Oku
Hızlı okuma teknikleri, okuma tekniğinin modern eğitim teknikleri ile birleştirilmesi sonucunda oluşturulmuş ve bu şekilde meydana gelmiş bir yöntem olarak karşımıza çıkar. Gelişen ve değişen dünya üzerinde en önemli olgunun zaman olduğu bilincine varan her insanın bu tür kurslara başvurduğunu ya da bu alanda hazırlanmış eğitim setlerinin yok sattığını rahatça görebiliriz. Aynı zamanda konsantrasyonu da artıran bir yöntem olarak bilindiği için özellikle çalışan insanlar ve öğrenciler üzerinde çok büyük faydaları olduğu konuşulmaktadır. Bu teknikler, hiçbir şekilde olumsuz sonuçlar doğurmayan kişilerin yararına olan bir yöntemlerdir. Hızlı ve etkili okumada önemli kavramlardan biri de çabukluktur. Bir kaynak ne kadar çabuk okunursa o kadar kolay anlaşılır, kavranır. Süratli okuma sırasında anlama olmazsa çabukluğun hiçbir değeri yoktur. Hızlı okuma eğitimi çabuklukla kavrama ve belleme arasında bir bağ kurmaya çalışır. Hızlı okuma süreci okuma profilimizde yaratmaya çalıştığı
Dil, insanlar arasındaki iletişimin baş aktörüdür. Kişinin dili kullanma şekli kişinin eğitim seviyesi, yaşadığı çevre, ailesel yapı ve bir kısım kişisel özellikleri gibi pek çok konuda ipuçları verir. Dile hakim olmak ve doğru kullanmak, insanlarla sağlamış olduğumuz iletişimin daha güçlü olmasına ve sağlıklı ilişkiler kurmamıza sebep olur. Konuşurken argo sözcükler kullanmaktan kaçınmak gerekir. Özellikle iş hayatında güven duyulmasını engeller ve iş yerinin saygılığını yitirmesine neden olur. Konuşulan konuya göre ses tonunu ayarlamak ve vurgulamalara dikkat etmek gerekir. Yerinde kullanılacak bir sözümüz önemli bir soruna çözüm olabileceği gibi, tam tersi yerinde ve zamanında kullanılmayan, uygunsuz bir cümlemiz bizi çok zor durumlarda bırakabilir. Öyleyse yerinde ve zamanında söylenecek sözlerimizin etkili oluşu, aynı zamanda bizim gücümüzdür. İnsanın sözü onun gücüdür. Ne söylediğini bilen, sözünü tartarak, düşünerek, lafının nereye gittiğini iyi bilen insanl
Anlayarak Hızlı Okuma Eğitmenliği Ülkemizde ortalama okuma hızı dakikada 150-200 kelime olarak belirlenmiştir. Bu eğitimin amacı katılımcıların okuma hızlarını dakikada 500-600 kelime ve daha yukarılara taşımak; okuma disiplini ve sistematiği kazandırmaktır. Günümüz insanı zamansızlıktan yakınmaktadır. Okumak ve incelemek zorunda kaldığımız maillerin, dosyaların ve evrakların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Zamansızlıktan yakınan insan için bu durum gerçekten önemli bir sorundur. Konuya öğrenciler açısından bakarsak onlar için de durum aynıdır. Öğrencilerin de önlerinde onların hayatlarını etkileyecek SBS ve Üniversite sınavı gibi engeller vardır. Bu sınavlarda da yakınılan en önemli konulardan biri zamanın yeterli gelmemesidir. Okuma-yazma becerilerinin kazanılması ve aktif bir şekilde kullanılması çağdaş uygarlığa ayak uydurmanın yanı sıra, günlük hayatın kolaylaştırılması ve akıcılığı açısından da büyük önem arz eder. Günlük hayat içinde karşısına çıkan uya