Evrende var olan her şey bir enerji ve insanın da bir enerji boyutu bir de fizik boyutu vardır. Herşey aslında önce enerji boyutunda olup biter ve daha sonrasında da bizim anladığımız boyuta geçerek, fizik boyutuna ulaşır. Biz ailemizden bize taşınan genetik özelliklerle, kendi yolumuzla ilgili bilgilerle, bulunduğumuz ülkenin, evrenin bize yüklediği sorumluluklarla doğar ve negatif veya pozitif düşünce kalıpları ile hayata dair seçimlerimizle de daha iyi veya daha sorunlu oluruz. Reiki 1 Reiki birinci derece inisiyasyonu kişiyi evrensel yaşam gücü enerjisine açar. Kişinin üstteki 3 çakrası ile ellerdeki çakraları Reiki 'ye uyumlanarak ellerin şifa niyetiyle bir varlığa dokunulması ile yüksek bir enerjinin o varlığa aktarılması sağlanır. Reiki I temelde fiziksel düzeyde şifa uygulamaları içindir. Öğrenciler kendilerine, başkalarına, yemeklere, hayvan ve bitkilere enerji verebilirler. Sorunlu olabilecek bölgeleri hissedebilmek için bedeni tarama yöntemi öğrenilir. Reiki
Evren ilk oluşumundan bu yana evrensel yaşam enerjisi ile doludur. Var olan her şey evrensel yaşam enerjisinden beslenir. Yaşamsal faaliyetlerimiz olduğu kadar, yaşamımızın şekillenmesi de bu enerjinin doğru ve yerinde (ya da yanlış) kullanılması ile oluşur. Her hücremiz bu enerji ile beslenir, her talebimiz bu enerjinin yardımı ile yerine getirilir. Yani evrensel yaşam enerjisi yaşamımızın her aşmasında her noktasında vardır. Fizik ve enerji bedenlerimizi evrensel yaşam enerjisi ile besleriz, yaşamdaki tercihlerimizi de evrensel yaşam enerjisini kullanarak yaparız. Evrensel yaşam enerjisi tekniğini kullanmayı öğrendiğimizde fizik ve enerji bedenlerimizin denge ve uyum içerisinde olmasını sağlamış oluruz. Reikinin hiç bir zararı yada yan etkisi yoktur, zamanla unutulmaz ve etkisi kaybolmaz. Birçok hastalıkta tıbbi tedaviyi tamamlar, zihinsel ve bedensel gerginlilerden kurtulmayı sağlar, ilaçların yan etkisini azaltır, yorgunlukları giderir, bağımlıklardan
Evrendeki enerjiyi, düşünce gücümüzle önce beynimizde, kalbimizde hissedip, sevgi ile besleyerek ellerimizden kendi vücudumuza veya başkalarının vücuduna aktarabiliriz. Reiki aktarımı ile içimizdeki kendi kendini tedavi güçleri harekete geçer. Çünkü her insan sadece kendi kendini iyileştirebilir. Bu nedenle, Reiki seansı sırasında, Reiki'yi hem veren, hem de alan kişi kendi kendine tedaviyi yaşamaktadır. Reiki, sevgi dolu ve pozitif bir enerjidir. Bu olumlu enerjiyi, içimizde yaşatır ve etrafımıza bu titreşimleri yayarsak, çok kısa bir zaman sonra önce kendimizin, sonra da etrafımızdaki kişilerin yavaş yavaş değiştiğini ve çok daha olumlu, huzurlu bir hayata adım adım geçtiğimizi görürüz. Çünkü hayatımızda ne ekersek onu biçeriz. Reiki binlerce yıllık şifa çalışmalarına ve ruhsal çalışmalara dayanan, evrende var olan enerjinin aktarımı ile şifa verme tekniğidir. Reiki, Japonca bir kelimedir. Batıya ilk yayılmaya başladığında kısaca ‘ Evrensel yaşam enerjis
İnsanlar çevresinde ki kişilere bir şeyler aktarmak için sürekli iletişim kurarlar. Bu iletişimin büyük çoğunluğu sözlü olmaktadır. Anlatmak istediklerimizi bir topluluğa daha etkili ve çabuk şekilde aktarmak için bazı hususlara dikkat etmeli ve bazı ilkeleri göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Beden dili nasıl ortaya çıktı. Yüzyılın başında hepimiz yeni bir bilim dalına tanık olduk. Bu bilim sözel olmayan iletişim biçimleriyle ilgilendi. Sözel olmayan iletişim biçimleriyle uğraşan bilim adamları insanların hareket ve işaretlerini seyrederek yorumlamaya başladı. Aslında her insan, beden dilini kullanır. Etkili konuştuğunuzda daha ilgiyle dinlenir, düşüncelerinizi zorlanmadan aktarabilirsiniz. Sizi dinleyenler ilgiyle takip ederler. Zorlanarak değil, doğal ve akıcı konuşursunuz. Az ve öz konuşarak amaçladığınız sonuca ulaşma becerilerine sahip olursunuz. Hedeflediğiniz kariyer basamaklarını normalden çok daha hızlı çıkarsınız. İç dünyanızı, duygu ve düşünceler
İletişim alanındaki büyük gelişmelere karşın yine de insanoğlunun çevresindekilerle anlaşmasını sağlayan en etkili araç onun konuşma yetkisidir. Birçok etkinliğe konuşma düzleminde katılırız. Konuşma düşündüklerimizi tasarladıklarımızı özlemlerimizi kinimizi öfkemizi biçimlendirip yansıtmada başlıca aracımız olmuştur. Güzel ve etkili konuşmada önemli bir konu sesin mükemmel çıkışıdır. Sesin mükemmel çıkışı ses çıkışı ile nefesin kullanımı arasında başarılı bir uyum oluşturulmasını gerektirir. Konuşmak için insanların huzuruna çıktığımızda insanlar da dinlemek için bizlere yönelirler. O anda hepimiz başarılı konuşmayı arzulamaktayız. Daha da iyisi bizi dinlemekte olanlar da başarılı olmamızı arzulamaktadırlar. Eğer biz utanç verici bir duruma düşersek dinleyenler de bu utançtan nasiplerini almakta ve onlar da utanmaktadırlar. Etkili Konuşma Nasıl Yapılır? • Konuşmacı konuşmaya başlarken gelen alkışları dinlemeli •&
İnsanların birbiriyle anlaşması her şeyin önünde gelir. İletişimin olmadığı bir ortamda insanlar yine anlaşacaklardır fakat bu anlaşma diyalog yoluyla olmayacaktır. Orta yol bulmak ve istediğimiz sonuçları almak istiyorsak her şeyden önce iletişimde bir hedefimiz olmalı ve iletişimde esnek olmalıyız. İstediğimiz sonuçları alana kadar farklı yollar geliştirmeliyiz. Etkili iletişimin ilk basamağı budur. Etkili iletişim becerilerini geliştirmek istiyorsak kendimizi sürekli iletişime açık konumda tutmalıyız. Her zaman yapıcı olmalı ve sonuç odaklı davranışlar sergilemeliyiz. Etkili iletişim; iletişimimizde istediğimiz sonuçlara ulaşmamızdır. İletişimi, emirlerin, bilgilerin, düşüncelerin, açıklamaların ve sorunların bireyden bireye veya gruptan gruba aktarılma ve iletilme süreci olarak tanımlayabiliriz. Kısacası iletişim, bireyler, gruplar ve örgütler arasında ilişki kurmayı amaçlayan bir etkileşim sürecidir. Bir başka ifade ile davranışların açıklanması ve anlaşılmasını s
Türkiye’de de son yıllarda, kişisel gelişim üzerinde yoğun bir şekilde durulduğunu sevinç ve memnuniyetle görmekteyiz. Ülkemizde insanlar, artık, genel başarılar yanında bireysel gelişmelere de önem vermektedirler. En başta gençler olmak üzere, insanımızın kültürel değerlerimiz zemininde, evrensel ölçülerle kendilerini yenileme ve geliştirme gayretleri sevindiricidir. Bireysel mutluluğa ve toplumsal huzura katkıda bulunacak bu tür gayretler, bizi, memnun etmektedir. Çocuklarınızı, güzel konuşan insanların bile, toplum önünde konuşma yaparken kendilerine güvenemeyebilecekleri konusunda ikna edin. Kendine güvenen insanların büyük çoğunluğu "konuşmadan önce düşünür" ve yapacakları herhangi bir konuşmadan önce ellerinden geldiğince çok hazırlık yapar. Bu nedenle çocuklarınızı hazırlık yapmaya ne kadar erken yaşta alıştırırsanız, o kadar iyi olur. İş ve sosyal yaşantısında başarılı olmak ve kendini geliştirmek isteyen herkes Doğru, güzel ve etkin konuşmanın temel kurallarını