Yanlış ya da yanlış yönlendirilmiş olduğunu düşündüğümüz davranışlara ilişkin olumlu bir nedeni anlamakta zorluk çekeriz. Ama bu, başkalarının davranışlarına yön veren farklı algı haritalarını anlayamamak demektir. Bir davranış bizim neyin doğru ya da anlamlı olduğuna ilişkin haritamıza uyarsa ‘olumlu’ ve anlamlıdır. Bir terörist ya da adi suçlunun bile, davranışı için, kendisince olumlu anlam ifade eden bir neden göstermemesine çok ender rastlanır.
Her türlü durumda, görünüşte garip olan davranışlar, sonunda bizim o zaman fark etmediğimiz bir niyeti açığa vurur. Örneğin, ilgi çekme ya da tanınma arzusu, ilgi çekmek için hemen her şeyi yapabilen çocuklarda daha belirgin olmasına rağmen, açıklanamaz denen bu tür davranışların nedenidir çoğu kez. Çok az insan ifade ettiği hedeflerinde bir hastalığa yer verir, ama milyonlarca insanın davranışı bir rahatsızlıkla ilintili davranışın doğrudan ya da dolaylı sonuçlarının etkisi altında olabilir. Bazı durumlarda, yalnız b
Tüm düşüncelerimiz ve anılarımızın bir yapısı vardır. Beyin; gözler, kulaklar ve diğer duyusal ‘alıcılar’ aracılığıyla aldığı tüm duyusal verileri sınıflandırmaya ya da kategorize etmeye çalışır. Bu derece muazzam bir veriler yığınını işte böyle anlamlandıra-biliyoruz. Ama her bireyin bir temsil sistemi (diyelim, resimler halinde düşünmek) bir başka kiplikten daha fazla kullanmaya yönelik her tercihi, bir düşünce modeli ya da yapısı oluşturmaya -düşüncenin içeriğini dikkate almaksızın- eğilim gösterecektir. Ek olarak, bu içsel temsil sistemlerinin resmin parlaklığı ya da sesin yüksekliği gibi karakteristikleri ya da alt-sistemleri de bir yapı oluşturacaktır. Bu yüzden, örneğin farklı mutsuz anılar pekâlâ benzer bir yapıya sahip olabilir. Kuşkusuz, bu yapı mutsuzluğun genel özelliğini üretir. Düşüncelerin dizilişi de deneyimin yapısının parçasıdır. Bir insan başlangıçta görsel imajlarla motive olabilir ve bunu belki de iyi duygular izlerken, bir başka insan içsel diyalog ya da kend
İhtiyacımız Olan Tüm Kaynaklara Zaten Sahibiz. Tüm becerilerimiz ve eylemlerimiz, ne olabileceğine dair düşünceler, düşler ve resimler olarak önce zihinde başlar. Zihinsel ve fiziksel kaynaklarımızın bu yapı taşları hepimizde mevcuttur. Bunlar kendimizi hissetme biçimimizi değiştirebilir ve başarmak istediğimiz şeye yöneltebilir. Dışımızdaki kaynakları (örneğin, para) elde etmek ya da istediğimizi gerçekleştirmek için kullandığımız beceri ve yeteneklerimiz içimizdeki bu kaynaklardan doğar. Bunu şöyle de ifade edebilirsiniz: ‘Biri yapıyorsa, ben de yapabilirim.’ İzmir’deki NLP Eğitimleri ile ilgili detaylı bilgi için 232 422 59 54 numaralı telefondan veya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Her birimiz dünyayı eşsiz biçimde algılarız; sanki gerçek dünyaya ilişkin, kendimizin çizdiği kişisel bir haritaya sahibizdir. Öncelikle, biz insanlar, bireysel olarak, etrafımızdaki görüntüler, (ışık dalgalan), sesler ve diğer duyusal uyarıcılar şeklindeki enerji dalgalarının sadece çok küçük bir kısmına ulaşabiliriz. Yani anlayışımız, bir numuneye ya da gerçek dünya üzerindeki küçük bir duyusal pencereye dayalıdır. Her birimiz, ayrıca geçmiş deneyimlerimiz, bunların sonucunda oluşan tavırlarımız ve inançlarımız açısından da benzersizizdir. Deneyimi, kavrayışlarımız ve inançlarımıza ‘uydurmak’ üzere süzgeçten geçirmeye eğilimliyizdir. Gözlerimiz ve kulaklarımızla algıladıklarımızdan çok, milyonlarca elektro-kimyasal sinaptik beyin bağlantısı, dünyaya ilişkin kişisel haritamızı oluşturan ‘anlayış’ haline gelir. Ama haritalarımızın hiçbiri gerçekliğin ‘ülkesi’ değildir ve olamaz da. Bu yüzden, doğru iletişim, başka insanların algı haritalarını anlamaya çalışmalıdır. Farklılıkl
Bir iletişimin başarısı, niyet edilen sonucu gerçekleştirip gerçekleştirmediğine bağlıdır. Başka her davranış gibi, iletişimin amacı da, bilgi aktarmak, uyarmak, eğlendirmek, cesaretlendirmek, vb. türünden bir sonuç meydana getirmektir. İletişim, mesaj ya da araç açısından hangi şekle bürünürse burunsun ve ‘girdi’ davranış ne derece gelişkin olursa olsun, istenen sonucu gerçekleştirmiyorsa etkisizdir. Buna karşın, sonuca ulaşan bir ‘iletişim’ (hiç sözcük ya da fark edilebilir bir mesaj içermese bile) etkilidir.
Bu durum, sorumluluğun büyük bölümünü, mesaj iletilen kişiden çok, iletene yükler. Mesajınızı açık bir şekilde aktardığınıza inanmanız, niyetlendiğiniz sonucu sağlamayacaktır; mesajınızı aktarmak için farklı bir yol bulmak zorunda kalabilirsiniz. NLP, başarıyı, iletişimin girdilerinden çok çıktılarım temel alarak değerlendirir ve ölçer. Yöneticinin şüphe ve öfke uyandıran bir konuşması, niyeti personelin güvenini tazelemek ve moralini yükselmekse, işi
Her bilim dalının, her sanat dalının, her işin öğrenilmesini kolaylaştıran temel ilkeler vardır. Bu ilkeler işlevsel olduğu için kabul edilir, kişilerin inançlarına göre değişmez ve sağduyuya hitap eder. Aşağıdaki ilkeleri yaşamınızda gerçekleştirdiğinizde, deneyim ve davranışlarınızda, NLP'nin yaklaşım ve becerilerini doğal olarak göreceksiniz. Bu ilkeler kendinizi ifade etmekte, başkalarını isabetli algılayabilmekte, istediğiniz sonucu alabilmekte ve esneklik kazanmanızda yol gösterici olacaktır. Önce ilkeleri, sonra bu ilkeleri yaşamda en etkin biçimde uygulama yollarını öğreneceğiz.
1. Harita temsil ettiği arazinin kendisi değildir.
Her birimiz beş duyumuzla dış dünyadan gelen verileri ve bilgileri alırız ve kendi özel kalıplarımıza göre bu bilgilere bir anlam veririz. Bir şehir haritası bize şehrin yollarını, sokaklarını gösterebilir ama o yollarda, o sokaklarda karşılaşacağımız manzaralar ya da gördüklerimizden hoşlanıp hoşl
Yönetim yerine yönlendirmenin önem kazandığı günümüz işletme anlayışında koçluk sistemi kumanda ve kontrol etmek yerine destekleme ve kolaylaştırma odaklı bir tekniktir.Yönlendirmenin bir liderlik tarzı olarak benimsenmesi ve uygulanması yöneticilerin bazı becerilerle donanması ile mümkün olucaktır.Yöneticilerde koçluk becerilerinin geliştirilmesi ,hem yöneticinin hem astın bilgi ve becerilerine hem de örgütsel ortama bağlıdır.
Yönetsel süreçte koçluk uygulamaları koçluk (coach) görevini yapan yöneticinin çeşitli becerilere sahip olmasını ve onun da koçluk yapılan kisi (coachee) gibi sürekli kendisini geliştirmesini gerektirmektedir. İşletmeler bu ihtiyaca yönelik olarak kendi insan kaynakları departmanlarından ya da
dışarıdan koçluk eğitimi desteği sağlayarak yöneticilerini geliştirmektedirler.
Koçluk Beceriler: • Dinleme Becerileri,