İnsan hayatında yaptıkları ve yapacakları ile sınırlandırılmaktadır. Sizde her konuda sınırlarını kendiniz çizmek istiyorsanız, öncelikle hitap dilinizi geliştirmeli ve hayata hitabet sanatını en doğru kullanan bir kişi olarak atılmalısınız. Bu yüzden ne çok konuşmanın ne de az konuşmanın bazen hiçbir şey ifade etmediğini öne sürerlerken, yerinde ve açıklayıcı konuşmanın istenilen her şeyi karşı tarafa aktarabildiğini belirtmektedirler. Bu durumun ise akıcı ve sağlam bir diksiyondan geçtiğini, konuşmanın aslında birçok kişinin farkında olmadığı bir sanat olduğunu öne sürmektedirler. Kişiler duygularını, düşüncelerini değişik ve renkli ses tonlarıyla zengin kelime dağarcıklarından oluşturdukları cümlelerle ifade ederlerken, söylediklerini uygun mimikler ve beden diliyle de desteklediklerinden, dinleyicileri etkilemeyi başarırlar. İletişim, kurulamadığında ya da yeterli olmadığı zaman, bu durumun neden olduğu sonuçlar ilk etapta çok açık şekilde belli olmayabilir. P
Bazı insanlar şeyleri ortak yönlerine göre sınıflandırırken, bazılan ise farklılıklan dikkate alırlar. Bir insan örneğin bir ortak eğilim yakalarken, diğerinin dikkatini belki de bir istisna çekecektir. ‘Uyum’u temel alan bir insan genelleme yapma eğilimindedir. ‘Uyumsuz’ bir insan ise genellikle özgül yanlar üzerinde yoğunlaşır. Bir insanla anlaşamadığınız durumlarda, bunun nedeni dünyaya bakışınızdaki bu temel farklılık olabilir. Bu meta programların neyi amaçladıklarını bilmezseniz, bir insanı çok kolay cahil, kavgacı, olumsuz veya önemsiz aynntılara takılan biri olarak defterinizden silebilirsiniz. Aslında böyle bir durumda karşılaştığınız şey, dünyayı temsil etmenin, muhtemelen sizinki kadar geçerli ve benzersiz, yine sizinki kadar zengin olan başka bir yol, başka bir algı haritasıdır.
DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Şimdi duyusal farklılıkların bilincinde olarak, yöneticilikle ilgili farklı durumlardaki uyuşmayan düşünme tercihlerine ilişkin örnekler hatırlıyor olabilirsiniz. Sizin için açık olan bir şey, amirinizi ya da bir yöneticiyi ikna etmeye çalışırken aynı açıklıkta olmayabilir. Bu durumda hayal kırıklığına uğramanın tipik tepkisi, ‘Meseleyi göremiyor’, ‘Dinler gibi görünmüyor,’ ya da ‘Departmanımın ne hissettiğini kavrayamıyor' gibi tepkiler olabilir. Özenle hazırlanmış bir rapor, iletişimin bu basit ilkesinden ve nörolojik gerçekten haberdar değilseniz, kısa sürede çöpe atılabilir. Sinestetik olarak düşünebilme, yani farklı temsil sistemleri arasında kolayca gidip gelme becerisini kazanmak biraz zaman alabilir. Bu arada, öteki insanla uyuşan ve uyumlu ilişkiyi güçlendiren bir tarzda davranmak başarılı iletişim sonuçları doğuracaktır. Bir diğer ödül de, daha uzun süreli daha iyi ilişkilerdir. Böyle bir davranış benimseyerek ve duyusal becerilerinizi artırarak, kendi düşünme güçleriniz