• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Çocuk Ve Evden Kaçmak

Kişisel Gelişim

EVDEN KAÇAN ÇOCUKLAR üzerinde yapılan araştırmalarda, zihinsel özürlüleri hariç, hemen hepsinin aileleriyle sorunları olduğu görülmektedir. Ailede şiddetli geçimsizlik, işsizlik, fakirlik, dayak, eğitimsizlik gibi olumsuzluklar öncelikle çocukları etkilemektedir. Çocuklar sıcak aile ortamından, sevgiden, ilgiden ve şefkatten mahrum olarak büyümektedirler. Bu çocuklar kendi ayakları üzerinde duracak yaşa geldikleri zaman sıkıcı aile ortamından, dayaktan, kötü muameleden ve sefaletten kurtulma hayalleri kurmaya başlarlar. İlk fırsatta ellerine bir yerden para geçince, iyi bir iş bulmak, ses veya sinema sanatçısı olmak, kısa yoldan şöhrete kavuşmak ümidiyle evden kaçarlar. Bazı çocuklar, ailenin maddî durumu iyi olduğu halde, anne ve babanın sevgisini denemek için evden kaçarlar. Ancak fazla uzağa gitmeyi göze alamazlar. Genellikle evin bodrumuna, bir akraba veya arkadaş evine sığınır; kısa zamanda geri dönerler. Anne babanın affedemeyeceği bir suç işlediklerinde, karneleri za

Çocuk Ve Hırsızlık

Kişisel Gelişim

ÇOCUK VE HIRSIZLIK OKUL öncesi dönemde görülen izinsiz eşya alma bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilmez. Bu dönemden önce, özellikle 3-6 yaşları arasında çocuklar ben merkezci bir kişiliğe sahip oldukları için gittikleri evlerde veya kreşte arkadaşlarında gördükleri objeleri ve oyuncakları almakta sakınca görmezler. Bu yaşlarda çocuklar kendilerini dünyanın merkezinde görürler. Herkes ve her şey onlara hizmet etmek ve isteklerini karşılamak için vardır. Mülkiyet duygusu tam olarak gelişmediği için, çocuklar, başka birine ait eşyayı izinsiz olarak almanın kötü bir davranış olduğunu anlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle, çalma davranışının bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ele alınabilmesi için çocuğun ilkokul çağına gelmiş olması gerekir. Çocuklarda bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ortaya çıkan ve psikolojide 'kleptomani' olarak isimlendirilen hırsızlığın altındaki sebepleri şu başlıklar altında özetleyebiliriz: 1. Hatalı anne-baba tutuml

İzmir Koçluk Eğitimi

Koçluk

Koçluk bir işin nasıl yapılacağı konusunda yol göstericilik yapmaktır. Kişilerin kendi kaynakları bir işi yapmaları, yaratmaları ya da nasıl yapacaklarını öğrenmeleri için yeterlidir. Dolayısıyla bu anlamda asıl ihtiyaç duyulan, “yaptıran” değil “yol gösteren”dir. Koçluk, hayatın akışı içerisinde daha doyurucu bir yaşam sürmeyi amaçlayan kişilere destek amaçlı bir “kişisel gelişim modeli”dir. Hayatımızda ciddi bir problem olmadığı halde yaşam amacımızı birlikte sorgulayabileceğimiz, bugüne kadar işimize yaramayan düşünce ve alışkanlıklarımızı tekrar gözden geçirebileceğimiz güvenilir ve sırdaş bir dost kazandırır koçluk. Yaşam koçluğunda; hayatınızın çeşitli alanlarında değişim ve gelişim istiyorsanız ve bunun için bir koça ihtiyacınız varsa, bu süreç içinde yanınızda (güvenilir, dürüst) bir dost ve sırdaş istiyorsanız; karşılaştığınız sorunlar için birebir ya da gruplarla çalışma yöntemiyle bize katılabilir ve destek alabilirsiniz. Daha planlı, kalıcı ve etki

Belleğin Görevi

Kişisel Gelişim

Ayrıntılarla uğraşan bir kimse, rakamları ve diğer verileri zihninde iyice tutamazsa, kaçınılmaz yanlışlar yapacaktır. Böylece sadece kendinin ve çalışma arkadaşlarının zamanını değil, üstelik işini ona havale etmiş müşterilerin de kıymetli dakikalarını savurganca harcamış olacaktır. Böyle birisi istenilen konuda derhal hizmet göreceği yerde, önce boş yere beynini zorlayacak, sonunda başka bir görevliye danışmak zorunda kalacaktır. Büyük bir firmada sorumlu yönetici olan bir tanışım, başka insanların parlak belleklerine şaşıp dururdu. Bir seferinde bana, ‘Ah!’ demişti, ‘toplantılarda ikide bir sekreterime rica edip, bu yüzden görüşmeleri aksatacağım yerde, olguları ve rakamları zihnimde böyle hazır buluversem, başka şey istemezdim.’ Belleğindeki bu tutuklukların o zamanlar birçok nedeni vardı -ama bugün kendisi, eskiden sık sık hayalini kurduğundan da güçlü, hiç aksamayan bir hatırlama yeteneğine sahiptir. Çünkü belleğinin verimini, kitabımızda daha sonraki bölümlerd

İnsan Neden Hatırlar?

Kişisel Gelişim

Bilim adamları çoktandır öğrenme derecesinin, buna ilişkin gerekçenin dozuna bağlı olduğunu kanıtlamış bulunuyorlar. Kendi gerekçenizi keşfetmeyi ve bunun itici gücünü istenilen yola yöneltmeyi öğreneceksiniz. Böylece de hatırlama yeteneğinizdeki her türlü dağınıklığı önleyeceksiniz. Birdenbire ortaya çıkıveren kaprislerin kölesi olmaktan kurtulmayı öğreneceksiniz. Ödevini yapması için insanın ille de bu konuya eğilimli olması gerekmez. Gerçek kafa işçisi, gelgeç heveslere ve dıştan gelen bozucu etkilere bağımlı olmaz. Beyninizin dinlenme araları denilen sürelerde de çalıştığını öğreneceksiniz. Onun için de, yorucu olan, zihni bir konu üzerinde yoğunlaştırmak eylemine zaman zaman ara verebilir ve hatta bu aralardan kazançlar sağlayabilirsiniz. İnsan beyninin etkileme yollarını ve zihinsel güçlerin nasıl korunacağını öğreneceksiniz. Beynin yorgunluk diye bir şey tanımadığını, zihni en yüksek derecede verimli kılmanın bir yolu bulunduğunu keşfedece

İnsan Belleğin Çeşitleri

Kişisel Gelişim

Belleğiniz birbirinden farklı iki görev yapmaktadır: 1- Daha önce bir defa yaptığınız şeyi, yeniden tekrarlamak eyleminde size yardım eder. Burada edinilmiş bir bilginin, ya da becerinin otomatik uygulaması söz konusudur. 2- Daha önceki deneyimlere dayalı olarak, şimdiki veya gelecekteki bir eylemin nasıl yapılacağını Akla uygun biçimde planlamanızda size yardım eder. Burada öğrenilmiş şeylerin otomatik ve dolaylı bir uygulaması söz konusu değildir. Belleğinizin ne kadar önemli olduğunu gördünüz. Onun çalışması olmazsa, kolunuz kanadınız kırık demektir. O zaman her eyleminiz, sonu ne olacağı bilinmez bir girişime kalkışmak olurdu. Zira aynı cinsten daha önceki girişimleri ‘hatırlamaksızın’ her defasında beklenen sonuçları önceden kestiremezdiniz. Eyleminizin sonucu sadece rastlantılara bağlı olurdu. Bir defasında genç bir öğretmen bana, ‘Bir belleğim va

Müthiş Bir Hatırlama Tekniği

Kişisel Gelişim

O halde iyi ve kötü denilen bellekler arasında fark, yalnızca hatırlama tekniğinden ileri gelmektedir. Bu konuda da belirli bir tekniğin zorunlu oluşuna asla şaşmamalıdır. İnsana özgü işlerin her alanında, ortalama sınırının üstünde verimlilik, doğru bir ‘tekniğin’ işletilmesini öngörür. Boks yapma tekniğini içinize sindirmeden iyi boksör olamazsınız. Dans etme tekniğini öğrenmeden, iyi dansçı olamazsınız. Seçtiğiniz çalgının teknik güçlüklerini yenmeden, iyi müzisyen olamazsınız. Daktilo makinesinin kullanılma tekniğini iyice bellemeden, iyi sekreter olamazsınız. İsterse söz konusu tenis, golf oynamak, yüzmek, kayak yapmak, ressamlık, yazarlık, şarkı söylemek, y

 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54