Zihinde canlandırmanın önemini anlattıktan sonra, zihinde mükemmel çalışmalar yapmanın ve onları prova etmenin performansı nasıl etkileyeceği düşüncesi akla gelebilir. Antrenman yapmak daha yararlı olmaz mı? Bu düşünce başlangıçta çok doğaldır. Örneğin, zihinsel canlandırmanın etkisini bile azaltabilecek birçok deyim günlük konuşma dilimize yerleşmiştir: "Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır", "Bakmakla öğrenilseydi kediler kasap olurdu."
İlk olarak, gerçek gibi yapılan zihinsel egzersizlerde harcanan eforla, fiziksel olarak harcanan efor hemen hemen birbirine eşittir. Beyin gerçek bir şey ile canlı biçimde hayal edilen olayları seçemez ve iki olayı da aynı şekilde değerlendirir. Bu çalışma, olimpiyatlarda kayakçı Richard Suinn üzerinde denenmiştir. Suinn'in çalışma sırasında elektrotlarla saptanan elektrik aktivitesi ile aynı çalışmayı zihninde tekrar ettiğinde oluşan elektrik aktivitesi birbirine yakın bulunmuştur. Aynı çalışma Arizona basketbol takımı üz
Suçluluk, olumsuz duyguların en tehlikeli olanlarından biridir. Suçluluğun kullanılmasının iki sebebi var. Birincisi cezalandırmak, ikincisi kontrol etmektir. Suçluluğun bu kadar kullanılmasının nedeni işe yarıyor olması. Eğer karşınızdakine suçluluk hissettirebilirseniz, bir balığın oltaya takılması gibi tepki verir.
Çocukluğumuzdan gelen suçluluk duygusu varsa, savunma mekanizmamız sürekli aktif haldedir. Bir şey olduğunda, bizimle ilgili olsun ya da olmasın, bizi suçlayan olsun ya da olmasın, anlık tepkimiz 'Benim suçum değil!' olur. Başkalarını olduğu kadar, kendimizi de suçlu olmadığımıza inandırmaya çalışırız, içimizden bir ses, 'Ben yapmadım.' der.
Suçlu hissettirilerek yetiştirilen kişiler, kendilerini kompleksli ve yetersiz hisseder. Kendilerini iyi şeylere layık görmezler. Hayatlarında iyi giden bir şeyler olursa, bunun uzun sürmeyeceğini düşünüp konuşurlar ve evrenin yasalarına göre düşündüklerini hayatlarına çe
Akletmenin, akıl yürütmenin, tüm zihinsel faaliyetlerin beyinden kaynaklandığı bilinir. Ancak şu sorunun cevabı henüz verilmiş değildir: Bir madde yığını olan milyarlarca hücreden meydana gelen beyinde, bilme, düşünme, akıl yürütme gibi zihinsel melekeler nasıl oluşmaktadır? İkibinli yılların başında bilimin cevaplaması gereken bu soru, hem konuyla ilgili uzmanların hem de zihnin, özellikle şuurun kökenini merak eden felsefecilerin kafalarını kurcalıyor. Şuur, bugün üzerinde çok durulan bir konu. Çünkü genel anlamıyla biyoloji, özelde nöroloji hayatın bir sürü sırrını gözle görülür bir nitelikte açığa çıkarma iddiasını hâlâ sürdürüyor. Bunu da maddi bileşelerine indirgeyerek, parçalarına ayırarak yapmaya çalışıyor. Oysa, beyni ne kadar indirgerseniz indirgeyin, ne kadar ayrı parçalara bölerseniz bölün, arada bir zihnin ya da şuurun çıkamayacağı açıktır.
90'h yıllar bu sırrın çözümlenmesi yolunda önemli mesafeleri alındığı yıllar olarak
İşinden başını kaldıramamaktan, yakınlarına ve kendine vakit ayıramamaktan yakınan ya da hayatta ne yapmak ve ne olmak istedikleri konusunda belirsizlik yaşayan kişilerin yaşamlarını dengelemek ve anlam kazandırmak için aldıkları Koçluk hizmetidir. Yaşam Koçluğu sonucunda bireyler, yaşam kalitelerini artırmak için ulaşmak istedikleri amaçlara ve bunun için hangi becerilere ihtiyaç duydukları belirler, hazırlanan eylem planı ile olumlu enerji aldıkları aktivitelerle diğer sorumluluklarını entegre etmeyi başarırlar.
Yaşam Koçluğu, Kendi yaşamınızın lideri olmanızı sağlar. Yaşam Koçluğu, vizyon, misyon ve kişisel amaçlarını tanımlar. Yaşam Koçluğu, amaçlara ulaşmak için gerekli becerileri kazandırır. Yaşam Koçluğu, yaşamdan alınan manevi tatmini artırır. Yaşam Koçluğu sayesinde kişi, aynı zamanda sorumluluklarını da yerine getirerek daha verimli bir yaşamı olmasını sağlar. Yaşam Koçluğu sayesinde kişinin, çevresi ile ilişkilerini
Bollukve Bereket İçin; Hepimiz, hayatımızı daha bolluk ve bereket içinde yaşam boyu daha iyi standartlara yaşamak isteriz. Peki, yaşamda çalışmak haricinde de, başka neler yapılabilirsiniz. İstediğimiz zenginliğe ulaşmamızı sağlayacak değişik teknikler var mı?
Yaşamda bolluk ve bereket bilinci ortaya çıkaran sistemlerden birisi reikidir. Bolluk ve bereket reiki uyumlaması alan herkes kendi istediği ölçüde refaha kavuşturmada ilk adımı atmış olur.
Reiki belirli çalışmaları bolluğa bolluk katmak için kullanılır. Maddi ve manevi her türlü sıkıntıyı uzaklaştırır.
Reiki ile Bolluk - Bereket Hedefi ;
- Reiki ile Bolluk ve bereket konusundaki bütün olumsuz inançları, tutumları, şartlanmaları temizlemek.
- Reiki ile kişinin enerji ala
ABD'de hızla yayılan 'yaşam koçluğu', Türkiye'de de uygulanıyor. Yaşamlarında iyiye yönelik değişiklik yapmak isteyen kişi ve kurumlara, doğrularını bulmakta 'sorularıyla' yardımcı oluyor Sn. Cemal KONDU, bir 'yaşam koçu'. Hayatınızı bir 'kutlamaya' çevirmek için kişisel gelişim bu alanda 12 eser yazmış. Yaptığı, kendisine danışanlara ve okurlarına belli doğruları göstermek değil; keyifli bir yaşam sürmek, hedeflerini doğru belirleyip bu yolda ilerlemek için kendi doğrularını bulmalarına destek vermek. Profesyonel Yaşam Koç’u Cemal KONDU, kendinizi sorgulamanız için gereken belli soruları veriyor, siz yanıtlarınızı bulurken de eğitimini ve tecrübelerini paylaşıyor. Yani ona danışan kişi ya da kurum sonuca ulaşana kadar antrenörlük yapıyor. 'Yaşam koçluğu' özellikle ABD'de hızlı bir şekilde yayılan bir iş ve 'sıra dışı yaşamlar' için kullanılan araçlardan biri.
Profesyonel Yaşam Koç’u Cemal KONDU, "Yaşamı değiştiren yanıtl
Dünya sürekli bir devinim içerisinde, ama hiç bir şey tekrar aynı olmaz. Akıp giden su içinde bile iki kez yıkanamazken, hayatınızda aynı günü tekrar nasıl yaşarsınız. monotonluk diye bir şey olmayan doğada, insanoğlu monoton bir hayat yaşadığından bahseder oldu. aslında, hayatı yakalayamamaktan korktuğu için buna kendisi izin verdi. artık bu durağanlığı bozma zamanı geldi.... 1899 yılında Amerika patent başkanı enteresan bir sözle, “ Dünyada icat edilecek her şey icat edildi ” diyor. Bugün yeni dediğimiz şey bir süre sonra eskiyor ve çöpe atılıyor. Değişim çok ama çok hızlı… 70 yıllık karbüratör piyasasını 7 yılda enjeksiyon ele geçirdi. 50 yıllık plak piyasasını 5 yılda CD’ler ele geçirdi. 30 yıllık faks sektörünü 3 yılda e-mail ele geçirdi. Değişim hayatımızın tam kalbinde… Değişime direnmeye çalışırsanız, değişimi istemezseniz, değişim sizi yok eder. 1917 yılında 100 büyük şirketten