Bazı düşünce, fikir ya da duygular bilinçli bir çabayla hatırlanabilir. Bu tür düşünceler bilinçöncesi olarak adlandırılmıştır. Bir olayı bilinçli zihnimizden atmış unutmuş olabiliriz fakat o olaya ilişkin bir kontakt uyaran onu tekrar bilincimize çağırabilir. Bilinçaltı 'derin akıl ' olarakta tanımlanır. Önemli bir nokta; bu derin aklın hayalle gerçeği ayırt edemiyor olmasıdır, rüyalarımızı birer gerçek gibi yaşamamız bunun en bariz göstergesidir. Eğer korku dolu bir rüya görüyorsak beyin adrenalin; keyifli, mutlu bir rüyada seratonin salgılar. Bilinçaltı bizim otomatik, düşünmeden ve istemsizce yaptığımız duygu, algı ve davranışlarımızın kontrol edildiği zihin bölümüdür. Bilinçaltı, insan yapısında buzdağının görünmeyen kısmına benzer. Kişinin davranışları üzerinde oldukça etkili olan zihinde yer etmiş gizli bir sistemdir. Bilinçaltı bilinçli bir halde yapılan sorgulama gibi zihinsel faaliyetlerde bulunamaz. İnsana baskı yapan doğrudan uygulayıcı bir sistemdir. Bilinç
Hızlı okuma sanatı aynı zamanda etkili okuma sanatıdır. Hemen hemen herkes okuma hızının iyi olduğunu düşünüyordur. Bir yetişkin ortalama olarak 1 dakikada yaklaşık 150-200 sözcük okumaktadır. Oysa pek çok okuyucu şimdi okuduğundan çok daha hızlı okuyabilir. Yüzyılın bu en önemli okuma sanatı hakkında bilgi sahibi olmayan insanlar, hızlı okumanın doğuştan gelen bir özellik olduğunu düşünür. Oysa hızlı okuma yeteneği sonradan geliştirilebilen bir okuma alışkanlığıdır ve göz sağlığı yerinde olan her insan tarafından uygulanabilir. Uzman eğitmenler tarafından hazırlanan göz egzersizleri yaparak yatay ve dikey görme açınızı genişlettikten sonra, yazıda yer alan kelimeleri tek tek takip etmek zorunda kalmaz, kelime gruplarını tek odaklanma da algılayabilirsiniz. Çeşitli göz egzersizleri ile güçlenen göz kaslarınız sayesinde okurken gözlerinin çok daha hızlı ve verimli bir şekilde çalışır. Böylece beyninize kelimeler değil anlam bütünlüğü olan kelime öbekleri iletilir.<
Mutluluğun dışarıda aranmamasını ve eğer içsel huzurunuz varsa mutluluk ve kişisel zenginliğin olduğunu kavramanıza yardımcı olur. Bunlara nasıl sahip olacağınızı, kendi üzerinizde bir keşif yolculuğuna çıkmanıza yardımcı olan profesyonel bir süreçtir. Mutlu yaşam becerisini arttırmaya, içsel kaynaklarınıza ulaşmaya, kaynakları istenildiği biçimde ve süreklilikte kullanmanıza, hayatınızda yapmak isteyip de yapamadığınız çalışmalar ve davranışlar için aksiyon planı yapmanıza ve her şeyden önce sahip olduğunuz değerlerinizin olduğuna ve bunlarla mutlu olmanıza yarayan, bireylere ve kurumlara destek sağlayan özel bir kişisel gelişim süreç programıdır. Amacı danışanın kendi belirlediği hedefe, koçun desteğiyle ulaşması ve sorunlarının üstesinden tek başına gelmeyi öğrenmesidir. Her kişi veya her işletme özgün bir yapıdadır. Bu bakımdan kurulan danışmanlık ilişkisinde çözüm yine kişinin veya işletmenin kendi içerisindedir. Kuruluşlarda tepe yöneticiden en alt kademeye k
Koçluk, gerek kişilerin gerekse kurumların daha güçlü hedefler belirlemesini, proaktif kararlarla olumlu farklar yaratan girişimlerde bulunmasını, kişisel zenginliklerini ve olası potansiyellerini daha etkin kullanmasını amaçlayan süresi, çalışma prensipleri, sistemi olan bir yol arkadaşlığı sürecidir. Koçluk, bireyin veya kurumun gelişimine, değişimine, hedeflerine ulaşmasına ve performansını artırmasına destek olmaktır. Koçluk, günümüzde fark yaratmak, profesyonel ve özel yaşamda daha fazla tatmin ve başarı elde etmek için etkin bir araçtır. Koçluk bireylerin ya da takımların gelişimlerindeki ivmeyi, daha etkin seçimler yapmalarını sağlayacak güçlü odaklanma ve karşılarına çıkan fırsatların farkına varmalarını sağlayarak, arttırır. *Koçluk bireylerin şimdi nerede oldukları ve gelecekte olmak istedikleri yere ulaşmak için neler yapmak istedikleri üzerine yoğunlaşır. Koçluk iş yada kariyerlerinde değişiklik yapmak, başkalarıyla ilişkilerini
Koçluk bir danışmanlık çeşididir; ancak koç, danışmanın aksine, amaçlanan yeni becerilerin kazanıldığından ve hedefe ulaşıldığından emin olana kadar, bunların hayata geçirilmesinde de çalışmayı sürdürür. Ayrıca koç, hatalara ve eksiklere odaklanmaktansa, güçlü özellikleri ve geçmiş başarıları vurgulayarak kişiyi başarıya doğru yüreklendirir. Mentorluk ve koçluk insanın gelişmesine yardımcı olan iki farklı yaklaşımdır. Her ikisinde de farkındalık arttırmak, motivasyon arttırmak, kişiyi ileriye doğru götürmek vardır. Amacı aslında ortaktır, yöntemlerde farklılık vardır. Koçluk, en kısa ve öz anlatımla ‘istenen performansa ulaşmak için koç (coach) ve danışan (coachee) arasında kurulan planlı bir gelişim ilişkisi’ olarak tanımlanabilir. Amacı danışanın kendi belirlediği hedefe, koçun desteğiyle ulaşması ve sorunlarının üstesinden tek başına gelmeyi öğrenmesidir. Her kişi veya her işletme özgün bir yapıdadır. Bu bakımdan kurulan danışmanlık ilişkisinde çözüm yi
Topluluk önünde konuşma yaparken sesimizin titremesi veya kayması durumu, aklımızdan geçen düşünceleri istediğimiz biçimde ifade edememe, elimizi kolumuzu nereye koymamız gerektiğini, nereye bakmamız gerektiğini, nasıl durmamızın gerektiğini şaşırma, konuştuğumuz kişinin ilgisini uyanık bir şekilde tutamama... Çoğu insanın konuşma esnasında yaşadığı doğal problemler olarak karşımıza çıkıyor. Fakat sosyal hayatımızı, kariyerimizi kısacası yaşamımızın her alanını olumsuz olarak etkileyen bu unsurlar, "Diksiyon Eğitimi" adı altında verilen eğitimler aracılığıyla yok ediliyor. Üstelik Diksiyon Eğitimi katılımcılarına sunduğu benzersiz Sınırsız Eğitim Hizmeti sayesinde Etkili Konuşma Eğitimi’ne bir defa katılıyorsunuz fakat öğrendiklerinizi dilediğiniz anda, hatta yıllar sonra bile ücretsiz olarak tekrar tekrar tazeleme şansına sahip oluyorsunuz. Bu program sonunda, katılımcılar; - Güzel konuşma becerileri geliştirebilmeyi, - Türkçeyi, doğr
Hafıza yöntemleri sizi devamlı olarak tekrarlama isteğinden kurtarıp, el değmemiş noktalarını harekete geçirerek, bilgileri belli noktalara depolamanızı sağlayacak ve uzun zaman sonra dahi istediğiniz her zaman bilgilerinizi çok rahat hatırlayabileceksiniz. Günümüzde zekanın beyin hücrelerinin sayısının fazla olmasıyla değil, beyin hücrelerinin arasında bulunan bağlantıların çokluğuyla doğru orantılı olduğu anlaşılmıştır. Aslında bu herkes adına son derece iyi bir haberdir. Çünkü Beyin hücreleri çoğalmadığı ve bu hücreler maalesef ki öldükten sonra yenilenmediği için, zihnimizin potansiyelini artırmak ve zekamızı geliştirmek mümkün olmazdı. Oysa beyin hücreleri arasında bulunan bağlar, bağlantılar güçlendirebilir ve istenildiğinde artırılabilir bir yapıya sahiptir. Hayran olarak baktığınız, “Ne kadar da zeki” şeklinde yorumlar yaptıklarınızın sizden tek farkı beyinlerini nasıl kullanacaklarını iyi derecede bilmeleri, bir takım tekniklerin varlığından haberdar olmaları