Anlayarak Hızlı Okuma Eğitiminin Amacı: Eski, verimsiz okuma yanlışlarından kurtulmak, yeni ve etkili okuma becerini kazanmak
Göze gerçek görme yeteneği kazandırarak, görme, tanıma, belleme ve anlama yeteneklerinin geliştirilmesi
Okuma hızının en az 2 -3 kat, ortalama olarak 5- 6 kat civarında artırılması
Dikkat ve konsantrasyon süresinin yaklaşık % 50 artırılması
Hiç anlama kaybı olmadan, okunanı anlama yüzdesinin artırılması
Hızlı ve etkin okuma yöntemlerinin öğrenilmesi ve aktif bir şekilde kullanımı
Okunan bilgileri hafızada tutulabilme yöntemlerinin öğrenilmesi
Okuma konsantrasyonu düzeyinin artırılması ve okumanın zevkli bir uğraş haline getirilmesi Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimi size neler ka
NLP Nedir? Değişim ve gelişimi içinde barındıran NLP yöntemleri sezgiye dayalı ve eğlencelidir. NLP, bütün yöntemleriyle dünyayı ve insanları nasıl tanıdığınız, neyi ne şekilde yaptığınız ve kendi realitenizi nasıl var ettiğiniz konusundaki tecrübelerinizle ilgilidir. Model olarak, NLP, kişisel tecrübelerinizin nasıl oluşturduğumuzu, değerlerimiz ve inançlarımız hakkındaki fi, duygusal fikirlerimizi nasıl yarattığımızı ve tecrübelerimizden yola çıkarak iç dünyamızı nasıl kurguladığımızı ve ona nasıl bir anlam kazandırdığımızı ele alır. Hiçbir olay tek başına bir şey ifade etmez, ona biz anlam kazandırırız ve farklı kişiler aynı olaya farklı anlamlar katabilir. Bu yöntemler spor, iş, eğitim ve öğrenim konularında tüm dünyada kullanılır. Bununla birlikte NLP, sadece bir teknikten çok daha fazlasıdır. Aynı zamanda merak, araştırma ve eğlenceye dayanan bir düşünme şeklidir. Bütün değişim önce bilinçdışı olarak gerçekleşir. Biz daha sonra onun farkına varı
Okuma esnasında göz metin üzerinde soldan sağa doğru kayar ve her kelime üzerinde duraklar. Bu duraklama esnasında, aynı bir fotoğraf makinası gibi kelimenin resmini çekip beyne gönderir, beyin de kelimeleri tek tek anlamlandırır. Hızlı Okuma tekniği, çeşitli göz egzersizleri vasıtasıyla, göz algılama kapasitesini ve duraklama esnasında gözün okuma alanını geliştirme temeline dayanmaktadır.
Bilgiye ulaşmanın yolu aktif bir okuyucu olmaktan geçmektedir. Okuma-yazma oranının yükseklik düzeyi toplumun gelişimi düzeyi ile doğru orantılıdır. Bu şartlarda ise okuma-yazmanın çağı yakalamak adına ön şart olduğu ortadadır. Okuma-yazma becerilerinin kazanılması ve çağdaş uygarlığa ayak uydurmanın yanı sıra, günlük hayatın kolaylaştırılması ve akıcılığı açısından da büyük önem taşır. Günlük hayat içinde karşısına çıkan uyarıları okuyup anlamayan insanlar için hayat hiç de göründüğü kadar kolay değildir. Günlük haberleri okuyup bunlardan faydalanmak, onaylanması gereken evraklar
Hafıza teknikleri sizi sürekli olarak tekrar etme zahmetinden kurtarıp, zihninizin el değmemiş noktalarını faaliyete geçirerek, bilgileri belirli noktalara depolamanızı sağlayacak ve günler, haftalar, aylar, yıllar sonra dahi istediğiniz her zaman bilgilerinizi çok rahat hatırlayabileceksiniz.
Günümüz dünyasında zekanın beyin hücrelerinin sayısının fazla olmasıyla değil, beyin hücrelerinin arasında bulunan bağlantıların fazlalılığıyla doğru orantılı olduğu anlaşılmıştır. Aslına bakılırsa bu herkes adına son derece iyi bir haberdir. Çünkü zeka beyin hücrelerinin sayısıyla orantılı olsaydı, neredeyse hiç şansımız kalmazdı. Beyin hücreleri çoğalmadığı ve bu hücreler maalesef ki öldükten sonra yenilenmediği için, zihnimizin potansiyelini artırmak ve zekamızı geliştirmek hiç bir şekilde mümkün olmazdı. Oysa beyin hücreleri arasında bulunan bağlar, bağlantılar güçlendirebilir ve istenildiğinde artırılabilir bir yapıya sahiptir. Yani zihinsel kapasitemizi ve yeteneklerimizi artırm
Güzel ve etkili konuşmak her ne kadar kolay bir iş olmasa da yukarıda sıralanan konuşma yanlışlarından sakınmakla, bu konuyla ilgili kaynakları ve örnekleri incelemekle, biraz çaba ve dikkatle en azından öncekilerden daha iyi ve başarılı bir konuşma yapmak mümkündür. Konuşma eyleminin gerçekleştiği bir ortamda konuşmacı veya dinleyici olarak bulunuyorsanız aşağıdaki hususlara dikkat etmelisiniz.
Sözlü anlatımda konuşmacının önünde geniş bir zaman, tekrar tekrar okuma ve düzeltme imkânı yoktur. Bu sebeple usulüne uygun etkili ve güzel bir konuşma yapmak, aynı konu hakkında yazı yazmaktan daha zordur. Güzel yazı yazan biri aynı derecede iyi bir konuşmacı olmayabilir.
İlkler hep heyecanla başlar. İlk anlarda duyulan heyecan bizi hayal kırıklığına uğratmamalıdır. Çünkü pek çok ünlü hatip ilk konuşmasında tam başarı sağlayamamıştır. Hattâ kürsüyü terk edenler bile çıkmıştır. Önemli olan; ilk denemedeki başarı
EFT Nedir? EFT, b,reyin enerji bedeni üzerinde oluşmuş duygusal tıkanıklıkların açılmasında kullanılan hızlı ve etkili bir teknktir. Uygulamaların kökeni, binlerce yıllık akupunktur ve akupresur yöntemlerine kadar dayanır. Bugün çok sayıda psikolog ve tıp doktoru bir takım rahatsızlıkların ortadan kaldırılmasında EFT’den destekleyici olarak yararlanmaktadır. Herhangi bir yan etkisi bulunmayan, güvenli bir tekniktir.
EFT, kolay bir şekilde öğrenilen ve uygulanan, psikoloji, enerji sistemi, teşhis ve tedavi konularında eğitim gerektirmeyen, herkesin rahatlıkla uygulayabileceği bir yöntemdir. EFT, Reiki ya da meditasyon gibi bireyin kendine yardım metodlarından biridir. EFT kesinlikle bir alternatif tıp yöntemi değildir. EFT ile Çalışmak Bedenimizin hayat kaynağı, enerji, kendileri de enerjiden oluşan "meridyen" adı verilen kanallar aracılığıyla beden üzerine yayılır. Enerjinin rahat ve dengeli bir şekilde aktığı zamanl
Kuantum Koçu, dinlemek, gözlemlemek ve danışanın bireysel ihtiyaçlarına uygun yaklaşımları belirlemek üzere eğitim almıştır. Danışanın doğal olarak yaratıcı ve becerikli olduğuna inanırlar; uygun ve güçlü soruları sorarak, danışanı çözüme götürecek stratejileri danışanın kendisinden edinirler. Kuantum koçun görevi, kişilerin içinde bulunduğu durumu fark etmelerini, arzu ettikleri hedeflere doğru yola çıkmalarını sağlayan farkındalık yaratmak ve kişinin kendi içindeki potansiyeli yükseltmek, danışanın beceri, yetenek ve yaratıcılığını geliştirmek için destek sağlamak amacıyla uygulanan yöntemlerdir.
Bilmek ve yapabilmek arasında büyük bir fark var. Belki çok kitap okudunuz, birçok seminere katıldınız, konferanslara, eğitimlere gittiniz ama arzu ettiğiniz bolluk ve bereket, zenginlik, sağlık dolu hayatı yaşamınıza geçiremediniz. Bu, sistemli bir çalışma yapmadığınız anlamına gelir. Her zaman için zihin sistemli bir çalışma ister.