Alışkanlık haline gelmiş duygular, değiştirilmesi daha zor olan tutumlara dönüşerek, davranışımızı neredeyse kalıcı bir şekilde etkiler. İyimser olmak ya da daha olumlu bir tutum takınmak gibi büyük bir strateji değişimi, davranışınızı ve performansınızı çarpıcı biçimde değiştirebilecektir.
Duygular gibi tutumlar da, şeyleri nasıl yorumladığımızla ilgilidir. Uzaktaki küçük bir bulut, iyimser mi yoksa kötümser mi olduğunuza bağlı olarak farklı şekillerde yorumlanacaktır. Kişisel davranışa ilişkin yorumlarımız NLP'de ‘gerekçeler’ olarak adlandırılmaktadır. Yaptığımız her şey bir gerekçeyle desteklenir. Eylemlerimiz bize iyi de kötü de görünse, yaptığımız her şey için bir neden ya da amaca sahip olmak zorundayız. Ve gerekçelerimiz, kendimizi nasıl hissettiğimizle, nelere inandığımızla, tutumlarımız ya da kendimizi nasıl gördüğümüzle -kendimize ilişkin imajımızla- bağlantılı olabilir. Bu yüzden, örneğin kahveyi dökmeniz, aşın çalıştığınız, şaşkın, sakar, dikkatsiz ya