Büyük ve kullanılmayan bir potansiyelin keşfedildiği bir alan daha var-, üst ve alt beyinler arasındaki ilişki.
Rasyonel beyin, "bilinçli" beyin, yeni beyin, entelektüel beyin, ve tıpta serebral korteks gibi değişik isimler verilen üst beyin, merkezi alt beynin üstünü kalın buruşuk bir battaniye gibi örten, girintili çıkıntılı "düşünme başlığı" dır. Üst beyin daha geç bir evrimsel aşamada ortaya çıktı ve kafatası boşluğunun gittikçe büyük bir oranını işgal ederek bugünkü en ileri aşamasına insanoğlunda, yunuslarda ve balinalarda ulaştı. Üst beyniniz daha ziyade entelektüel faaliyetleri ek almakta. Burada şunu not etmekte fayda var-, sağ ve sol beyinden sözettiğimiz zaman, aslında sağ ve sol üst beyinden söz ediyoruz.
Bilinçsiz beyin, eski beyin, sürüngen beyin, içgüdüsel beyin, ve duygusal beyin gibi değişik isimler verilen alt beyin, bilinçli beyninizin özellikle farkında olmak zorunda olmadığı günlük fa
Beynin sağ ve sol olarak ikiye bölündüğü bir zamandır biliniyordu. Beynin sol yanı hasara uğrarsa bedenin sağ yanının felç olmaya eğilimli olduğu ve benzeri şekilde, beynin sağ yanı hasara uğrarsa bedenin sol yanının felç olmaya eğilimli olduğu biliniyordu. Bir başka deyişle, beyninizin bir yanı bedeninizin diğer yanını kontrol ediyor.
California Üniversitesi'nden Profesör Robert Ornstein'ın yeni araştırması beynin her bir yanı tarafından ele alınan faaliyetleri daha çok aydınlatmıştır.
Beynin iki yarısının biyolojik olarak benzeştiğinin ve ikiye bölünmüş bir beyin değil de, uyum içersinde çalışan iki beyin olarak düşünülmesinin daha gerçekçi olabileceği bilinciyle yola çıkan Profesör Ornstein, her bir beynimizin, değişik fiziksel faaliyetlere ilaveten değişik entelektüel faaliyetleri ele alıp almadığını bulmaya karar verdi.
Öğrencilerinin bazılarına beyin dalgaları
Bir yaz mevsimi, kuraklık küçük bir köydeki ekin için tehdit oluşturmaya başladı. Sıcak bir Pazar günü Hoca cemaatine şöyle dedi, 'Bizi yağmur duasından başka hiçbir şey kurtaramaz. Eve gidin, dua edin, inanın ve gelecek pazar Allah yağmur yağdıracağı için teşekkür etmeye hazır olarak gelin.' İnsanlar kendilerine söylenenleri yaptılar ve bir sonraki pazar camiye geldiler. Ama Hoca onları görür görmez kızdı. 'Bugün dua edemeyiz. Henüz yeterince inanmıyorsunuz.' dedi. 'Ama' diye itiraf ettiler, 'Dua ettik ve gerçekten inanıyoruz.' inanmak mı^' diye sordu hoca, 'O zaman nerede şemsiyeleriniz?' Dış dünyamızda bir şeyler olmadan önce, iç dünyamızda bir şeyler olmalıdır. Birisi yazdığınız o hedefi gerçekleştirecek. Bu neden siz olmayasınız? Birisi yapmışsa, siz de yapabilirsiniz. 'O yaptıysa, ben daha iyisini yaparım!' deyin. Koşullar ne olursa olsun
Çoğumuzun yaptığı bize verilen rolleri oynamak. Hayatın aktörleri ve aktrisleri gibiyiz. Peki, yönetmen koltuğuna hiç oturmayı düşündünüz mü?Sizi geleceğinizi kendi kontrolünüze almayı davet ediyorum. Başka birilerine bırakmamalısınız. Şirketinize bırakmayın. Şirketin kendi hedefleri var. Sizin kendi hedeflerinizi belirlemenizi istiyorum. Kendi geleceğinizi kendiniz şekillendirin. 1. Neden? Neden bu kadar çok çalışmalıyız? İyi bir soru. Bu sorunun cevabı ikinci soru: 2. Neden olmasın? Neden ne kadar ileri gidebileceğini görmeyesin? 3. Neden siz olmayasınız? Neden hedefler belirleyip hayatını değiştiren siz olmayasınız? Ben yaptıysam siz neden yapmayasınız? 4. Neden şimdi değil? DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Doğru ile yanlışı ayırt edebildiğimiz halde neden yanlış kararlar alıyoruz? Kararlar alsak bile, neden sonuna kadar arkasında durmuyoruz? "Yarın sabah saat yedi buçukta kalkacağım" dedi genç kız... Sonra ertesi günün programını yaptı... "Duş... Kahvaltı... Evden çıkış..." diye başlayarak.. Önemli bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere alışveriş merkezine gidecekti. Sonra öğle yemeğinde uzun zamandır görmediği bir arkadaşı ile buluşacaktı. Öğleden sonra bir iş randevusu vardı. Saati sabah 7.30'd a çalarken "Duş yapmasam da o-lur" diye düşündü... "Yarım saat daha kestireyim..." Bir yarım saat daha için kahvaltıdan da vazgeçti... Alışveriş mi? O kadar da önemli değildi canım... Ertesi güne kalabilirdi. Öğleye kadar uyuşa ne kadar iyi olacaktı. O kadar sıcak ve çekiciydi ki, yatak... Öğle yemeğinde, arkadaşı ile buluşma mı? Bunca zamandır görüşmemeler de ne olmuştu yani? Birkaç gün sonra yese/er yemeği ne olurdu ki?. Bir telefon eder, yok canım, y
Yükselme arzusu içinde olan genç, otomobil dünyasının en önde gelen ismi olan Henry Ford'un bilgilerinden faydalanabilmek amacıyla sordu: 'Hayatımın başarılı geçmesi için ne yapmalıyım? Henry Ford, kısa ve net olarak şöyle yanıt verdi: 'Başladığın işi bitir.' Şöyle bir düşünün. Nelerin yapılması gerekiyor? Kapı kolu vidasının sıkıştırılması mı? Arkadaşınızdan üç ay önce ödünç aldığınız kitabın iadesi mi? Kırdığınız birisinin gönlünü almak mı? Eviniz ya da çalışma masanız dağınık mı? Etrafınızda 'Benimle ilgilen!' diye bağıran birçok şey varken, yapmak istediklerinize ya da elinizdeki işe yeteri kadar konsantre olamazsınız. Tamamlanmayan ne varsa, bir an önce halledin. Çoğunluğu büyük bir ihtimalle fazla zamanınızı almayacaktı Ama üzerinizdeki gizli yükün kalktığını hissedeceksiniz. Yerine getiremeyeceğiniz bir şeye söz verdiyseniz, onu ya yapın ya da yapamayacağınızı söyleyin. Giymediğiniz kıyafetlerden, kullanmadığınız eşyalardan kurtulun. Yeni bir şey istiyo
Hızlı çalışın ve işi bir an önce bitirin. Müdürünüzün size verdiği görevi sanki pimi çekilmiş bir bomba gibi bir an önce teslim etmeye çalışın. Üst düzey yöneticilere, 'Hangi beceriler, çalışanların daha hızlı terfi edip yükselmelerini sağlar?' sorusu yöneltildi. Yöneticiler sözleşmişler gibi iki beceriyi seçtiler. Birincisi, öncelikleri seçebilmek ya da önemsizler arasından önemlileri ayırt edebilmekti. İkincisi ise, hızlı çalışmaktı, işi hemen yapmaya başlayıp hızlı bitirmekti. Siz de kurumunuzda ya da sektörünüzde güvenilirlik ve hızlı çalışma konusunda bir şöhrete sahip olursanız, daha çok ilerleme ya de genişleme fırsatı bulursunuz. Ama eğer işi yavaş yaparsanız, ağırdan alıp vaktiniz olduğunda yaparsanız, önemli işlerin verileceği en son kişi ya da kurum olursunuz. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]