• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Kendi Kişiliği İle Kabul Edin

Kişisel Gelişim

Kocanızı Kalıba Sokmaya Çalışmayın, Kendi Kişiliği ile Kabul Edin. Lord Chesterfield: "Her insan iki cümleye bürünmüştür. Birincisi olduğu gibi kendisi, ikincisi ise olmak istediği kimsedir." der. Çekingen bir kişi cesur olmayı, sevilmediğini anlayan bir kimse sevilmeyi, kendisine kimsenin güvenmediği bir insan ise güvene lâyık olmayı arzu eder. Bir kadının görevi, diğer insanlarla kıyas etmeksizin, kocasının olmak istediği insan olmasına yardımcı olmaktır. Kadın, bunu da kocasını övüp, teşvik etmekle başarabilir. Marjorie Holmes şöyle der: "Dünyada, karısı tarafından övgü görmeye ilgisiz kalabilecek erkek yoktur. Hele hele bu kadın, "olağan üstüsün, seninle gurur duyuyorum; seninle olduğum için mutluyum" derse... Başarıya ulaşmış erkeklerin çoğunun bu sözlere hak verecekleri şüphesizdir. Fabrikatör G. P. Parks, bana yazmış olduğu bir mektubunda şöyle diyordu: "Bir, adamın arzu ettiği bir şahsiyetten başka, karısının istediği bir kişi de olabilec

Ölenleri Övgüyle An.

Kişisel Gelişim

Unutma ki, ölenler gerçekte ölmezler ve ruhları her zaman sizin sözlerinizi duyar. Onlar zaten yaptıkları kötülüklerden pişmanlık duymaktadır ve tek bekledikleri affedilmektir. Onların acı çekmesini istemiyorsanız, onlar diriyken size kötülük yapmış bile olsalar yaşadıkları büyük pişmanlıktan dolayı onları affetmeli az da olsa iyi yönleri hatırlanmalıdır. Çünkü onların ruhları artık kafeslerinden kurtulmuş ve Tanrı katına çıkmıştır. Sadece bu neden bile onları iyi anmak için yeterlidir. Alçak düşürücü kazanç yerine kaybetmeyi tercih et; çünkü kayıp bir kez acı verir, ötekiyse her zaman. İnsan için en önemli şey itibar ve vicdandır. Biri yani itibar bir kez elden gitti mi, insanların sevgi, saygı ve güvenini kaybettiniz mi, onları bir daha hiçbir para ile geri elde edemezsiniz. Vicdan ise ruhumuzun bir parçasıdır ve öldükten sonra bile yaptıklarımızdan acı duymamıza neden olur, insana pişmanlık duygusunu yaşatır. Hiçbir maddi değer, manevi değerin yerini tutama

En İyi Performans

Kişisel Gelişim

EN İYİ PERFORMANS Meadowsland'deki Brendan Byrne Arena salonunda ulusal şampiyonluğu kazandıktan birkaç dakika sonra soyunma odasına indiğimizde, yıldız oyuncumuz Antoine Walker'in gerektiği kadar memnun olmadığını fark ettim. Kazanmış olmamıza rağmen, iyi bir oyun çıkarmadığı için bunun onu rahatsız ettiğini hissettim. Antoine büyük bir yetenekti. Fakat Chicago'dan Kentucky'ye iyi bir lise oyuncusu, topa karşı bencil ve şut atmaya bayılan bir oyuncu tipi olarak gelmişti. Bu beni hiç rahatsız etmedi, çünkü birçok lise oyuncusu bencildi, ve Antoine ülkedeki en iyi liseli transferlerden biriydi. Onu almıştım, çünkü iyi bir mücadeleciydi ve ilk tercihi Kentucky'ye gelmekti. Görevim bir motivasyoncu olarak, yeteneklerini ve mücadeleciliğini zedelemeden daha bir takım oyuncusu haline getirmekti. Bu hassas bir dengedir. Bir yandan oyuncunun önce "takımı" düşünmesini ve grup başarısının kişisel başarıdan daha önemli olduğunu düşünmesini sağlamanız gereki

Hayat Ve Stres

Kişisel Gelişim

Baskı durumlarını ele alırken formülüm basittir: Baskıyı müttefik, stresi düşman olarak kabul ederim. Bu benim hem özel yaşamımda, hem de bir basketbol antrenörü olarak iş hayatımda takip ettiğim bir felsefedir. Evet baskı her zaman herhangi bir şekilde orada durmaktadır. İş yerinde olsun, özel yaşamda olsun tüm yaşamımızın içindedir. Çağdaş yaşamın bir parçasıdır, hızlı tempolu kültürümüzün bir ürünüdür. Bunu inkar etmek sadece kendimizi aldatmaktır. Ama onun performansını olumsuz bir şekilde kontrol etmesine izin vermemeliyiz. Birçok kimse size bir iyi baskı, birde kötü baskı olduğunu söyleyecektir. Buna inanamıyorum. Baskı aslında doğaldır. İyi veya kötü olması sizin bakış açınıza bağlıdır. E-ğer kendi çıkarınıza kullanırsanız iyi baskıdır. Eğer onun sizi kontrol etmesine izin verirseniz kötü baskı veya stres haline gelir. Tıpkı olumlu bir davranış sahibi olmak gibi, her gün baskıyla nasıl başa çıkacağınıza ilişkin bir seçiminiz vardır. Bunu canlandırıcı ve heyeca

Çocuk Ve Yalan

Kişisel Gelişim

BİR İNSANIN bilinçli ve kasıtlı olarak başkalarını aldatmak, küçük düşmekten kurtulmak ve çıkar sağlamak için gerçek dışı sözler söylemesine ve akla uygun bahaneler bulmasına 'yalan' diyoruz. Çocuklar beş yaşına kadar bilinçli olarak başkalarını aldatmak ve bundan çıkar sağlamak için yalana başvurmazlar. Bu yüzden çocukların söylediği gerçek dışı sözleri ve uydurma hikâyeleri yalan olarak değerlendirmek doğru değildir. Çocuklar beş yaşına kadar zihinsel olarak henüz 'gerçek' ile 'hayal'i birbirinden ayıracak olgunluğa ulaşmamıştır. Olmasını arzu ettikleri bir şeyi hayalinden geçirdikleri zaman bunun gerçekleşeceğine inanırlar. Yeni doğmuş kardeşini kıskanan bir çocuk, onun ölmesini arzu etse ve kazara kardeşi hastalanıp ölse, ‘Ölmesini ben istedim,’ diyerek büyük bir suçluluk duygusuna kapılır. Çocuklar canlı cansız ayırımı da yapamazlar. Onlara göre her şey canlıdır. Oyuncak atıyla canlıymış gibi konuşur. Rüya ile gerçeği de ayıramazlar. Rüyada gördüğü bir olayı yaşamış gi

 1 2