Yavaş okuyan bir insanın okurken, aklından bir sürü düşünce geçer ve okuduğunu anlamadığı için sürekli başa dönmektedir. Oysa hızlı okuyan bir kişinin, aklına farklı düşünceler gelmez ve okuduğunu daha rahat anlar, ayrıca zamandan da tasarruf eder. Kitap okuma günlük hayatımızı kolaylaştıran ve hayattan zevk almamızı sağlayan, oldukça yararlı bir faaliyettir. Kitap okuma günlük hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, beynimizin gelişmesine de büyük katkı sağlar. Beyin bilindiği üzere iki lob’dan meydana gelmektedir. Kitap okumayan bir insan, sadece televizyon izleyerek beyninin bir lob’unu çalıştırır, bu ise beyin gelişimine engel olmaktadır. Beyinin gelişmesi için, lobların her ikisini dengeli olarak çalıştırmamız gerekir. Bunu ise sadece kitap okuyarak, geliştirebiliriz. Hızlı okuma tekniğinde göz ile beyin uyumluluğunu geliştirip, gözün direkt olarak beyin ile iletişime geçmesi sağlanıyor ve böylece okuma hızı arttırılıyor. Aynı zamanda göz kasları geliştiriliyor ve k
Okumamızı yavaşlatan en önemli psikolojik etken ise hızlı okursak anlayamayacağımızı zannetmemizdir. Etrafındakilerden sürekli 'tane tane oku' veya 'yüksek sesle oku' direktiflerini alan bir çocuğun bu alışkanlığı zamanla kökleşmiş hale gelir. Süratli okuma teknikleri ise paragraf okumak sütun okumak çapraz okumak gibi çeşitlidir. Bunların içinde anlama bakımından sütun okuma en etkin olanıdır. Bu teknikte 3-4 kelimelik dar bir sütunu okuyorsanız sütunun ortasından bir doğru boyunca gözleri aşağıya doğru kaydırmak yeterlidir. Devamlı bir çalışma sonunda sütunu tamamıyla anladığınızı göreceksiniz. Daha geniş sütunlarda da yine aynı şekilde ancak her satırda kelimeleri birer atlayarak yani 4-5 kelimelik bir satırda ikinci ve dördüncü kelimeleri okuyarak sütunu taramak yeterli olmaktadır. Gözler diğer kelimelerin resimlerini çekecek ve beyne ileteceklerdir. Bilgi çağını yakalamak isteyen insanlar kendini geliştirmeye mecburdur. Her zaman daha iyiyi, daha güzeli
İçinde olunan durumun net bir şekilde ifade edilmesini sağlar. Mevcut konuyu ya da sorunu kişi özelinde değerlendirerek derinliğiyle ele alır, Konuşulan konuyu detaylı bir şekilde değerlendirerek; şuanda içinde bulunulan nokta ile ulaşılmak istenen nokta arasında bulunan mevcut farkı ve değeri anlamayı, çözmeyi kolaylaştırır, Soruna değil çözüm üzerine odaklanır; verimliliği üst düzeye çıkartır, pozitif sonuçlar meydana getirir. Kaynakları en iyi biçimde değerlendirme, güçlü bir şekilde hayata geçirme imkanı tanır, Zihnin etkin bir biçimde kullanılmasına imkan verir, Güçlü sorular yönelterek süreci hızlandırır. Hayat Koçluğu eğitimi, yaşamın bütün alanlarını içerisinde bulunduran, çok geniş kapsamlı bir süreç programıdır. Amerika ve Avrupa ülkelerini incelediğimizde en çok tercih edilen meslekler sıralamasında ön sıralar arasında yer almakta, her geçen gün tüm dünya üzerinde değerini gittikçe arttırmaktadır. Türkiye'de, hayat koçluğu alanında çalışanlar yaklaşık o
Hayat Koçu Nasıl Olunur? Hayat koçlarının görevi her bir bireyin en iyi bildiği ve gerçekten yapmaktan en keyif alacağı işlere sahip olduğu, her sabah yataktan fırlayarak kalkmasına neden olacak yaşam amaçlarını bulduğu, kendisini seven ve dolayısıyla herkesi seven, kendini yargılamayan ve böylece kimseyi yargılamayan, farklılıkları zenginlik olarak görerek herkese saygıyla yaklaşan, hepimizin aynı gemide ve bir olduğunun farkına vararak, bu dünyada hep beraber nasıl daha iyi yaşarız sorusuna cevap arayan, mutlu, huzurlu, sevgi dolu bireylerin olduğu yeni bir dünya yaratmaktır. İyi bir hayat koçu, bizim ışığımızı bizim yerimize taşır, yanlış bir yaşamı değil, kendimize özgü bir yaşamı yaşamamızı sağlar. Çünkü iyi bir koç yanlış bir yaşamın geçerli ve sürekli olmadığını bilir ve bizler tekrar güçlendiğimizde ve kendimize inanmaya başladığımızda, kendi cevaplarımıza güvendiğimizde ve onlara göre hareket etmeye başladığımızda bize ışığımızı tutmamız için geri verir
Koçluğun, kişilerin performansını ve başarısını artıran etkili bir sistem olduğu tüm dünyada kabul görmektedir. Kişisel gelişim ve iş dünyasının yanı sıra, koçluk okullarda da başarıyla uygulanmaktadır. Öğrenci koçluğu Kanada, A.B.D, İngiltere, Avustralya gibi ülkelerde gittikce yaygınlaşmakta ve bu ülkelerin başarılı okullarınca rağbet görmektedir. Bugün ülkemizin başarılı bazı okullarında da uygulanmaya başlanmıştır. Öğrenci koçluğu, tüm bu sürecin sizin için sorunsuz, çocuğunuz için keyifli, doyumlu ve başarılı bir hale dönüşmesinde ihtiyacınız olan rehberliktir. Keyifli bir süreç olması gereken eğitim, çocuklarımızın katlandığı bir sıkıntı haline geldi. Öğrenmenin en önemli kaldıracı olan merak duygusu köreltilmiş durumda. Öğrenci Koçluğu, ders çalışmayı zoraki yapılan bir görev olmaktan çıkarıp yeniden eğlenceli bir faaliyete dönüştürüyor. Öğrenci koçluğu programının hedefi: • Sınavlara hazırlanan öğrencilere hede
NLP Practitioner sertifika eğitim programında, kendinizle ve diğer insanlarla kurmuş olduğunuz iletişimi pekiştirmeyi öğrenirsiniz. Bu eğitimde kendi potansiyelinizi ve öz kaynaklarınızı meydana çıkarıp, nasıl daha etkili bir şekilde kullanabileceğinizi, üretkenliğinizi geliştirmeyi ve yeni öğrenme stratejilerini hayatınıza entegre etmeyi, tutsak ruh hallerinden kurtulup saniyeler içerisinde özgüven ve enerji dolu duruma gelebilmeyi ve bu sayede yaşam kalitenizi artırmayı öğrenirsiniz. NLP 1970’li yılların sonlarına doğru Amerika’da geliştirilmiş olan bir iletişim ve motivasyon modelidir. Dilbilimci Prof. John Grinder ve Matematikci – Gestalt Terapisi uzmanı Richard Bandler tarafından başarılı terapi uzmanlarının analiz edilmesi yoluyla model haline getirilen NLP teknikleri Psikoloji, Sibernetik, Nöroloji, Filoloji gibi bilimlerin ışığında geliştirilip artık günümüz dünyasında terapi alanının dışında, yönetim, eğitim, sağlık, aile, satış ve spor bilimlerinde
NLP: Neuro Linguistic Programming (Duyu Dilbilimsel Programlama) Beyni Kullanma Klavuzu olarak tanımlanabilir
Zihnimizi nasıl daha etkili bir şekilde kullanabileceğimizi, güçlü bir biçimde programlayacağımızı gösteren, bilinçaltı çalışmalar aracılığıyla olumlu bir şekilde değişim sağlayan bilimsel bir yöntemdir. NLP bir davranış şeklidir, bir yöntem, bir teknolojidir. Bireysel anlamda zenginleşmeyi, kişiler arasında ilişkilerde ve iş hayatında gerçek iletişimi kurabilmeyi sağlar. Anlama yeteneğimiz ile bilincimizin içinde olan tüm algılar, beynimize sinir uçları ile ulaşır. Dil ise, düşüncelerimizi denetlemede ve diğer insanlarla iletişimimizde önemli bir rol oynamaktadır. Beynimiz, bunun sonucunda kişisel davranışlarımızı bir bilgisayar gibi programlayarak hayata geçirir. Örneğin özgüvenli olmak bireyin elinde değildir. Bazı insan yaşadıkları ve ya yaşamadıkları dolayısıyla bunu doğal olarak geliştirmiş olabilir, bununla beraber, özg