Hepimiz hazzı arttırmaya, acıyı azaltmaya çalışacak biçimde davranırız. Bunlara ilişkin algılamalarımız kuşkusuz farklıdır; birinin tiksindiği bir şeyden diğeri zevk alabilir. Ama bazıları istedikleri şeylere yönelik hareket etme konusunda daha büyük bir eğilime sahipken, bazılarının istemedikleri şeylerden uzaklaşma yönünde hareket etmeleri daha fazla mümkündür. Olumlu motivasyon daha güçlü olmaya eğilimli olsa da, her ‘dürtü’ son derece motive edici olabilir ve benzer sonuçlar getirebilir. Biri ne istediğini, diğeri ne istemediğini açıklar. Biri işe gitmek için davranmazsa kötü şeyler olacağından korktuğu için sonunda yataktan çıkar, diğeri günün getireceği keyif verici ama zararsız bir şeyle motive olmuş olarak yataktan çıkar. Biri emekliliğini parasal bağımlılık ve yalnızlık korkularından kaçınacak şekilde planlarken, benzer bir iş ve aile koşullarına sahip bir diğeri emekliliğin vaat ettiği yeni keyifleri iple çeker. Biri ‘eğer şöyle yapmazsan...’ temelinde davranı
Şimdi duyusal farklılıkların bilincinde olarak, yöneticilikle ilgili farklı durumlardaki uyuşmayan düşünme tercihlerine ilişkin örnekler hatırlıyor olabilirsiniz. Sizin için açık olan bir şey, amirinizi ya da bir yöneticiyi ikna etmeye çalışırken aynı açıklıkta olmayabilir. Bu durumda hayal kırıklığına uğramanın tipik tepkisi, ‘Meseleyi göremiyor’, ‘Dinler gibi görünmüyor,’ ya da ‘Departmanımın ne hissettiğini kavrayamıyor' gibi tepkiler olabilir. Özenle hazırlanmış bir rapor, iletişimin bu basit ilkesinden ve nörolojik gerçekten haberdar değilseniz, kısa sürede çöpe atılabilir. Sinestetik olarak düşünebilme, yani farklı temsil sistemleri arasında kolayca gidip gelme becerisini kazanmak biraz zaman alabilir. Bu arada, öteki insanla uyuşan ve uyumlu ilişkiyi güçlendiren bir tarzda davranmak başarılı iletişim sonuçları doğuracaktır. Bir diğer ödül de, daha uzun süreli daha iyi ilişkilerdir. Böyle bir davranış benimseyerek ve duyusal becerilerinizi artırarak, kendi düşünme güçleriniz
Şimdi kendinizin ve sık sık iletişim kurduğunuz diğer insanların düşünme tercihini tanıyabilecek duruma gelmiş olmalısınız. Bu her yönetici açısından çok değerli bir yetenektir. Uyumlu ilişki ilkesini ve dört aşamalı başarı çevriminde karşılaştığımız esnekliği kullanarak, davranışınızı başarılı iletişimdeki isabet oranınızı artırmak üzere ayarlayabileceksiniz.
Farklı tercihlere sahip insanların karşılaştığı zorluklan düşünün. Özenle seçilmiş sözcükler ve iyi ifade edilmiş sözlü argümanlar aracılığıyla görsel bir insanla iletişim kurmaya çalışmanız halinde, istediğiniz etkiyi elde etmeniz pek mümkün değildir. Ama iyi seçilmiş birkaç görsel örnek, hatta bir fikir vermek için bir karton üzerine yapılan birkaç çiziktirme bile harikalar yaratabilir. Sözcüklerinizin görsel yaklaşımı desteklemesi gerekecektir, bu yüzden, hakkında konuştuğunuz şeyi görmelerini kolaylaştıran görsel bir anlatıma başvurmanız gerekebilir. Görsel bir insan olan iş arkadaşınızı rahatlata
NLP'de sık sık karşımıza çıkan tutarlı olma gerekliliği, kısmen, kişiliğimizi oluşturan pek çok parçaya sahip olma eğiliminde olduğumuz ve her zaman tutarlı, anlaşılır bir tarzda düşünüp davranmayabileceğimiz gerçeğini yansıtmaktadır. Çoğu kez ‘kalp ve beyin’ arasında diye ifade edilen bu farklılık, sağ ve sol beyinlerimizin (bir tarafta mantıklı, diğer tarafta bütüncül ve sezgisel) çalışma şeklini yansıtıyor olabilir. Diğer farklılıklar, bilinçli ya da bilinçsiz olarak peşinde olduğumuz, çatışma halinde olabilen ve sonuçlan belirlerken dikkate aldığımız ekolojiyi düşünürken gizlenmiş farklı niyetleri yansıtabilir.
DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Her iletişime doğru bir yatırım olarak bir ya da birkaç sonuç ve bir yapı atfetme konusunda rutin bir uygulama geliştirin.
Kendinize şunları sorun:
• Ne gerçekleştirmek istiyorum?
• Çatışan sonuçlar var mı?
• Mesajımı iletmenin en iyi yolu ne?
• Uyumlu ilişkiyi nasıl gerçekleştirebilir ve sürdürebilirim?
• İletmek için en iyi kişi ben miyim?
• Karşımdakiler bunu nasıl algılarlar?
Bu rutin, önemli bir konuşma ya da yazılı bir sunuma olduğu kadar en zararsız rastlantısal iletişimlere de uygulanabilir. Gerçekten gerekli olmayan kısa bir telefon görüşmesi yapmak, anlaşılmayacak, hatta okunmayacak zekice bir rapor yazmaktan daha anlamlı değildir, yine de alışkanlık
Kişisel düzeyde ekoloji ölçütünün daha ileri bir anlamı olabilir. Her davranışın arkasında olumlu bir niyet yattığı şeklindeki önvarsayımı daha önce görmüştük. Yine daha önce gördüğümüz gibi, bu niyetlerin (ya da sonuçların) bir kısmı bilinçaltı düzeyinde varlık gösterebilir. Bu yüzden, bunların bilinçli hedeflerle çatışması ve bu çatışmadan ikisinin de etkilenmesi mümkündür. Hafta sonları çalışmayı kesmek doğrultusunda verilen bilinçli bir karar, patronu hoşnut etmeye, ‘o kızlardan biri’ olmaya, işlerin yığılmasından kaynaklanabilecek başarısızlığın önüne geçmeye, vb. yönelik açıkça ifade edilmemiş bir arzuyla çatışma içinde olabilir. Buna karşın, bir part time kursa devam ederek yeni bir vasıf ya da diploma edinmeyi hedefleyen manili bir sonuç, size ait zamanda yapabildiğiniz, acil iş taleplerisin karşılanması, yaşlı bir akrabanın bakımı ya da sendeleyen bir evliliğin toparlanmaya çalışılması gibi pek çok şey konusundaki bilinçaltı niyetlerinizle çatışıyor olabilir.
İlk bakış açısına göre, hedefe ulaşma ‘sorunu’ bir durumdan (şu an bulunduğunuz nokta) başka bir duruma (olmak istediğiniz nokta) geçmektir. Burada hedef, her zaman, kendinizi nasıl hissettiğiniz ya da içinde bulunduğunuz durumun yanı sıra, fiziksel ya da maddesel bir anlamda gerçekleştirmek istediklerinizi içeren bir pakettir. Örneğin, o önemli raporu zamanında hazırlamakla, muhtemelen iyi bir iş başardığınızı hissetmek ve bunun takdir edileceğini, belki de ona göre hareket edileceğini bilmek istiyorsunuz. Hedefiniz, sadece fiziksel bir belge olmaktan çok, gerçekten daha ileri bir sonuç -bir politikanın uygulanması ya da bir yatırım önerisinin kabul edilmesi- ve onun başarısının size getireceği kişisel doyum da olabilir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]