Arkadaşlığınıza güvenen, sizinle ilgilenen, size yol gösteren ve yardım eden kişileri düşünün. Yaşamınızdaki insanlar için ne denli önemli olduğunuzu belki de bilmiyorsunuz, bunun (arkında değilsiniz. - İşçi Dairesi yaşlı işçilerin işe gelmemelerinin nedenini ve neden emekliliklerini istediklerini öğrenmek için bir araştırma yaptı. İşi bırakmalarının en sık sözü edilen nedenlerinden biti bu insanların yorgun oldukları veya bahçeleriyle ilgilenmek için daha farla zamanlarının olmasını istedikleri değildi. Yaşlı insanları çoğu zaman emekliliğe götüren neden işyerinde artık kendilerine ihtiyaç duyulmadığını hissetmiş olmalarıydı. İşçiler kuşku duydukları zaman emekli oluyor, başkalarının ortaya daha iyi iş çıkardıklarını ve kendilerinin boşuna yer kapladıklarını, iş güçlerine ihtiyaç duyulmadığını düşündüklerinde işten ayrılıyorlar. Bunun yaşamımız açısından ne anlama geldiğini düşünün. Kendi yaşamımızdan emekli olamadığımız halde bize ihtiyaç duyulduğunu hissetmeye iht
Ufak şeyler, örneğin ses tonunuz, alelade olaylarda kelimeler çok anlamlıdır, çok şey ifade eder. İletişimde hassasiyet gösterme, davranışlarda değişmenin gücü bilme evli çiftlerin tatmin olmalarını diğerlerine göre yüzde 17 oran da arttırır. Yüz ifadenizi değiştirmek gibi ufak şeyler yapmanızın gerçekten önemi var midir? İnsanlar bukalemon gibi renk değiştirmezler. Tepkilerimiz daha çok yüz ifadelerinden, ses tonlarından ve vücut dilinden belli olur. Şunu düşünün: pir insanın yüz ifadesini anlamak saniyenin altıda birinden daha az zaman alır. Yüz ifadelerini on metre öteden görüp anlarız. Bunu* nasıl yapabiliriz? Tabii ki dikkat ederek, insanların yüz ifadeleri arkadaşlarının ne düşündüğünün belirtisine göre uyum sağlarlar. Yüz ifadelerinin önemli olduğunu düşündüğümüz için bu ifadelere dikkat ederiz. Bu yüzden de onlara tepki gösteririz. Tepki gösterdiğimiz için de yüz ifadelerimiz iletişimimiz için önemlidir. Bir dahaki sefere biri verdikleri yemek dav
Hayatınız birçok farklı facets bölümden oluşmuştur. Dikkatinizi hayatınızın bir noktasında toplamayın, aksi halde bu alanda bir kararsızlık, belirsizlik varsa, siz de bir hoşnutsuzluk yaratır. Bu durumda hep o alanı düşünür ve artık hiçbir şeyden zevk almazsınız, sevdiklerinizden, sevdiğiniz şeylerden bile. Paranızın tümünü bir tek şirketin hisse senetlerine mi yatırırsınız? Elbette ki yatırmazsınız. Hangi uzmana danışırsanız danışın, size paranızı değişik yerlere yatırmanızı söyleyecektir, umutlarınızı bir tek yere bağlamamalısınız. Yatırımınızı çeşitli yerlere yapmalısınız. Böylece birikiminizin tümü ziyan olmaz. Aynı şey yaşadığınız hayat için de geçerlidir. Umutlarınızı farklı yerlere bağlamalısınız. Yaşamınızı ailenin bir tek ferdiyle mükemmel bir ilişki kurarak sınırlandırmayın ve sizi sıkan, hoşlanmadığınız bir ilişkiyi de bitirin.&nb
Gözden uzak olan gönülden de uzak olur, derler. Aile fertleriniz ülkenin dört bir yanına dağılınca, hayatınızda olup bitenleri onlarla paylaşmayı unutmayın. Yakınlarınızla aranızdaki bağı koruduğunuz sürece kendinizi daha iyi hissedersiniz.
Yirmi yıl önce Sally koleje gitmek için baba evinden ayrıldı. Annesi o günleri üzülerek hatırlıyor ve şöyle diyor: ‘Korkunç bir şeydi. Onun hayallerini gerçekleştirmesini istiyordum ama, onu kaybetmek de istemiyordum. Onun evden uzaklaşıp beni terk etmek istediğini hissetmiştim.’
Sally annesinin tepkisini bir sevgi işareti değil de, kendisine duyduğu güvensizlik olarak algılamış ve birbirlerinden uzaklaşmışlardı. ‘Neden bu kadar uzağa gittiğimi bana sormalıydı. Bunu onun sorunu olduğunu düşündüğümden, ben de üstelemedim.’
Sally'nin kariyeri onu coğrafi olarak ailesinden uzak tutuyordu. Zaman geçtikçe Sally'nin
Adalete Sonsuz İnancınız Olsun Dünyada birçok sorunun olduğu herkesçe bilinen bir şey, fakat inancınızla rahatlayın. İster dikkatinizi ağır ceza sistemi üzerinde toplayın, ister manevi sistem üzerine, dünyada kötülük eden bunun bedelini öder. John List nazik, ılımlı, sıradan görünümlü yaşlı biriydi. Yolda her zamana karşılaştığınız ama dikkatinizi çekmeyen tipti. Televizyon bir gün John List ile ilgili bir habere yer verdi. On yıl önce dikkate değer biri olmayan bu adam iğrenç bir cinayet işlemiş, ailesini öldürmüştü. Takma bir adla kendine başka bir hayat kurmuştu. Yıllar önce işlediği suçtan dolayı saklanıyordu. Onca yıldır kendini bu vicdan azabından kurtarabilmiş miydi acaba? Gerçi hapishanede değildi. Fakat daha sonra anlattığına göre işlediği cinayet bir gün ortaya çıkacak korkusuyla yaşamının her dakikasını cehennem azabı içinde geçirmişti. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Normal bir günde sayısız şeyler yapıyorsunuz. Bunlar günlük işler olarak adlandırılabilir, ama eğlenceli şeylere dönüştürülebilir. Köpeği gezdirmek yapılması gereken bir iş olmasına rağmen, yürüyüş sırasında güzel bir egzersiz yaparak, düşünmeye zamanına ve komşularınızı görme şansınız olduğunu da unutmamalısınız. Her gün ne yapıyorsanız bundan zevk alın. Günlerin çoğu birbirinin aynidir. Yaşamımızda unutamayacağımız ilgi çekici günler de olur, örneğin aile kutlamaları veya kişisel zaferler gibi. Fakat hemen her gün özel bir şey olmaz. Yine de böyle günlerde eğlenmek için birçok fırsat vardır ama bunlar aklımıza bile gelmez veya değerlendirmeyiz. GünlüK yaşantınızda zevk aldığınız, keyiflendiğiniz şeyleri düşünmek için her gün bir dakikanızı ayırın. Kısa süre önce 103'üncü doğum gününü kutlayan Lonnie'yi ele alalım. Lonnie ön verandada salıncaklı iskemlesinde oturmuş, röportaja gelenlerle konuşuyordu. Kendisine bu özel günde ne hissettiğini sorarlarken o sakin
Kitap okuyanlar öğrendiklerinden ve bundan aldıkları zevkten yararlanırlar. Aynı zamanda beyinlerine egzersiz yaptırmış olurlar. Böylece zamanımızı akıllıca kullandığımız için kendimizi tatmin olmuş hissederiz. Hangisini seçmek isterdiniz, dikkat süresi devamlı azalan biri mi, yoksa dikkat süresi sürekli artan biri mi? Yirmi yıl önce ikinci, üçüncü kalite sayılan değersiz işlere yönelik olmak mı istersiniz, yoksa gelmiş geçmiş en büyük yeteneklerin seviyesinde mi olmayı arzu edersiniz? Bir hikâyeyi on dakika sonra unutan bir insan mı ya da hayat boyu hatırlayan biri mi olmayı seçerdiniz? Hangisi olmak isterdiniz, boş zamanını genellikle televizyon karşısında geçiren biri mi ya da boş zamanını kitap okuyarak geçiren biri mi? Okumak zilini çalıştırır. Okumak, belleğimize ve hayal gücümüze egzersiz yaptırmak, aktif olumlu düşünceye benzer bir mutluluğa katkıda bulunabilir. Düzenli okuyanların günleri okumayanlara göre yüzde 8 oranında daim fazla tatmin olmuş olara