Kuantum düşünce tekniği son zamanlarda sıkça araştırılan ve üstünde durulan bir tekniktir. Standart düşünmenin biraz daha üzerinde bir düşünme biçimidir. Kuantum düşünme tekniğinde daha çok etkili olabilecek ve fark yaratabilecek kadar bir düşünme etkinliğinden bahsedilir. Bunların atom altı güçlerle sağlandığı da araştırmalardan çıkan sonuçlardandır. Kuantum düşünce tekniğini gerçekleştirebilen birey kendi kendine hükmeden yani kendisinin efendisi olabilen bir konuma yerleşir. Burada önemli olan konu tek tek bireylerden çok bir bütün olmanın sağladığı faydalar ve bunun önemidir. Kuantum düşünce tekniğinde inanılan kişinin kendini değiştirmeye başladığı andan itibaren bütün çevresinin yani evinin işinin ve ona bağlı olan her şeyin de bir değişime tabi tutulacağıdır. Aynı zamanda kişi için en doğru ve uygun şeylerin de hemen karşısında olduğuna ve kişiye düşenin sadece onu tutup almak olduğuna inanılır. Tüm bunların yanında güçlü ve sağlıklı bir beden için zemin hazırlanmış
Başarı yapılan bir işte ya da karşılaşılan bir durum karşısında en iyi tepkiyi verebilmek ve kendini en iyi şekilde ifade edebilmek gücüdür. Yani tüm olumsuzlukların üstesinden gelebilmek ve bunların sonucunda yine iyi bir durumda olabilmektir. Bu açıklama aslında sadece bu kelimenin açıklaması için değil tüm hayat süreci için geçerli bir tanımlamadır. Başarıyı sadece okulda ya da işte olabilir diye sınırlandırmak doğru değildir. Çünkü dediğimiz gibi başarı hayatın her alanında etkili ve geçerlidir. Yani kişiler iş yaşamlarında sanat alanında sosyal yaşamlarında kişisel gelişim anlamında başarılı olabilirler. Bu nedenle başarı çok genel ve kapsayıcı bir kavramdır. Başarı ve başarılı bir kişi her ortam ve koşulda kendini fark ettirir ve belli eder. Başarı herkes için çok önemli bir kaynaktır. Bu nedenle başarma isteği de herkes için geçerli bir kavram olacaktır. Her insan başarmak ve her alanda başarılı olmak ister. İnsanların başarmak istediği şeylerin elbette ki bir sınırı
Kişisel gelişim son zamanlarda pek çok kişinin üzerinde durduğu konulardan bir tanesi haline gelmeye başladı. Herkes kişisel gelişimin son derece önemli olduğundan bahsediyor. Ancak önemine değinmeden önce kişisel gelişimin ne olduğunu bilmek faydalı olacaktır. Kişisel gelişim yaşamın esas ve önemli hususlarını artırıcı ve geliştirici sistemler bütünüdür. Kişisel gelişim kişinin kendisini geliştirmesinin yanında çevresindekilerle olan ilişkileri de düzenleyici ve geliştirici imkânlar sunar. Kişisel gelişim kişinin bulunduğu durumdan çok daha ilerisini hedefler ve kişiyi sahip olabileceği en yüksek potansiyele çıkartmaya çalışır. Tüm insanlar belirli bir potansiyele sahiptir bu kanı elbette ki doğrudur. Ancak bu potansiyelin bir üst seviyeye taşınması mümkündür. Bunu da ancak kişisel gelişimle kazanabiliriz. Kişisel gelişimde pek çok teknik söz konusudur ancak bunların başında kişinin kendisini iyi bilmesi ve iyi anlaması gerekmektedir. Çünkü bir potansiyel artır
Hızlı okuma, kısa süre içinde daha çok şey okuyabilmek amacıyla yapılan bir okuma biçimidir. Bu yönden hızlı okuma, dinleyenlerde daima tereddütlere yol açmakta ve tebessüm uyandırmaktadır. Buna "Bir metni normalden daha hızlı okumaya çalışırsak okuduğumuzu anlamakta güçlük çekeriz." korkusu sebep olmaktadır. Bu konudaki bir başka hata da hızlı okumanın anlamadan yapılan bir okuma şekli olduğunu sanmaktır. Halbuki hızlı okuma aksine, dikkatin ve anlama gücünün çok iyi seviyede olduğu, zihnin son derece elâstik bulunduğu büyük disiplin isteyen, yorucu bir okuma şeklidir. Örnek olarak okuma hızını bir katına çıkaran bir okuyucunun anlama derecesinde % l2'lik bir artış olduğu görülmüştür. NİÇİN HIZLI OKUMAK GEREKİR ? "Niçin hızlı okumaya ihtiyaç duyulur? Bu tür okumanın yararları nelerdir ?" İnsanlar okuma konusunda mevcut kapasitesinin tamamını kullanamamaktadır. bilim alanındaki gelişmeler, öğretim sırasında okunması
Başarı; büyük-küçük, güzel-çirkin, genç-yaşlı, herkes tarafından elde edilmek istenen bir durumdur. Hiç kimse, hayatının hiçbir döneminde başarısız olmayı istemez. Her birey, hep başarmak ve her işinde başarılı olmak için bir gayret içerisinde bulunur. Ancak herkes, her zaman başarılı olamayabilir. Arzu etmemelerine rağmen, başarısızlık bazı bireylerin yakasını bırakmaz. Bununla birlikte, bazı bireylerin başarısız oldukları konularda başarılı olan insanlar da bulunabilmektedir. Bir insanın başarısını belirleyen en temel etkenlerden biri, onun başarısızlığı nasıl karşıladığıdır. Başarılı olmayı arzu eden herkes, başarısızlığı yenmek ve ilerlemeye devam edebilmek için stratejiler geliştirmelidir. Eğer geliştirmezse, başarısızlık mutlaka cesaretsizliğe ve cesaretsizlik de yenilgiye yol açar. Başarısızlık hayatın bir parçasıdır. Hatta gelişmemiz için ihtiyacımız var. Burada önemli olan, o başarısız durumdan başarılı olmak için ne öğrendiğinizdir. Ayağa kalkıp devam et
Başarı açısından kardeşlerin karşılaştırılmaları da olumsuz etkiler. Kardeşleri de birbirleriyle karşılaştırmanın, kıyaslamanın bir yararı yok. Kardeşlerin de yetenekleri farklı olabilir. Herkesin ilgi alanı değişik olabilir. Her çocuğu tek tek değerlendirmekte yarar var. Kıyaslama hiç bir zaman çocuğu yüreklendirmiyor, aksine umutsuzluk yaşatır. Başarı olmadan büyük yerlerde kariyer kazanamayız. Başarılı olmak büyük çaba sarfetmek gerektirir. Bunun için çok çalışmak lazımdır. Pek çok türde başarı vardır; Akademik başarı, kariyerde başarı, okul başarısı vb. gibi çoğalır gider. Bu başarılan hepsinin ayrı bir değeri vardır. Başarı sahibi olmak isteyen insanlarda en önce aranan şartlardan biri sorumluluk sahibi olmaktır. Sorumluluk başarının anahtarıdır. Sorumsuz olan biri ne başarı elde edebilir, ne de hayatında mutlu olabilir. Başarılar sadece hak ettiği insanları bulur. Hak etmeyen insan asla başarı kazanmaz. Zaten başarı hak edenlerin kazandığı ödüldür. Unutmayalım ki başar
Özgüven kişisel bir özelliktir, yaşamla ilgili sorunlarla, karşımıza çıkan engellerle gerçekçi bir şekilde mücadele etmemizi sağlar ve zorluklara dayanmamızı kolaylaştırır. Özgüven, yaşama gücüne sahip ve mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimidir. Özgüven insana güç verir, enerjisini artırır ve daha fazla çaba göstermeye özendirir. Olması gereken düzeyde bir özgüvene sahip bulunduğumuzda, en iyi için çaba göstereceğimizi ve kabul edilebilir bir sonuç ortaya koyacağımızı bilerek işleri ele alırız. Bir işi yapamadığımızda mazeret üretmek yerine yeniden denemeye başlarız. Hatalarımızı dert etmek yerine onlardan ders almasını becerebiliriz. Özgüven hedeflerimizin peşinden giderken bize güç verir. Başarılarımızla doyum ve rahatlık hissetmemize izin verir. Özgüven herkes de var olan bir kaynaktır, deneyimlerimizin oluşturduğu duygular bu kaynağı şekillendirmektedir. Özgüven seviyenizin hangi durumda olduğunu anlamanız için şu soruları kendimize sormalıyız. /