Kişisel gelişim eğitim programları özellikle kişisel gelişim ve sosyal başarı alanında uzmanlaşmış eğitmen kadrosu ile bireylere hayat boyu başarı için gerekli bilgileri sağlamak için geliştirilmiştir. İnsanların “ yapabileceklerinin ” limitini eğitim seviyelerinin , “ yaptıklarının ” limitini ise motivasyon seviyelerinin belirlediğine inanan uzmanlarımız, bireylerin başarı motivasyonunu arttırmaya özellikle odaklanmıştır. Kişilerin herhangi bir alanda sahip olduğu potansiyeli biraz daha öteye taşıması işine kişisel gelişim diyebiliriz. Kişisel gelişimin en temel noktası, kişinin kendini tanımasıdır. Kişinin kendini tanıması, hangi alanlarda ne durumda bulunduğunu belirlemesi ve eksik olduğunu düşündüğü alanlarda kendini geliştirmeye karar vermesi, kişisel gelişim sürecinin başladığı andır. Tüm dünyada her geçen gün büyüyen kişisel gelişim farkındalığı, yaşamınızda yeni bir ufuk açmak, deneyimlerini danışmanlık ve koçluk ile birleştirerek diğer bireylerin hayatın
Bazı düşünce, fikir ya da duygular bilinçli bir çabayla hatırlanabilir. Bu tür düşünceler bilinçöncesi olarak adlandırılmıştır. Bir olayı bilinçli zihnimizden atmış unutmuş olabiliriz fakat o olaya ilişkin bir kontakt uyaran onu tekrar bilincimize çağırabilir. Bilinçaltı 'derin akıl ' olarakta tanımlanır. Önemli bir nokta; bu derin aklın hayalle gerçeği ayırt edemiyor olmasıdır, rüyalarımızı birer gerçek gibi yaşamamız bunun en bariz göstergesidir. Eğer korku dolu bir rüya görüyorsak beyin adrenalin; keyifli, mutlu bir rüyada seratonin salgılar. Bilinçaltı bizim otomatik, düşünmeden ve istemsizce yaptığımız duygu, algı ve davranışlarımızın kontrol edildiği zihin bölümüdür. Bilinçaltı, insan yapısında buzdağının görünmeyen kısmına benzer. Kişinin davranışları üzerinde oldukça etkili olan zihinde yer etmiş gizli bir sistemdir. Bilinçaltı bilinçli bir halde yapılan sorgulama gibi zihinsel faaliyetlerde bulunamaz. İnsana baskı yapan doğrudan uygulayıcı bir sistemdir. Bilinç
Bireyin duyu organlarıyla algılayamadığı, yalnızca bilinçaltının algılayıp şartsız koşulsuz kalıca hafızaya aktırdığı gizli mesajdır. Bu sayede birey, verilen telkinin içeriğine göre o konu hakkındaki düşünce ve duygularını kontrol edemez. Verilen telkinde geçen her cümle ya da görüntü bireyin tıpkı su içme, yemek için alış veriş yapma gibi, yapılması gereken bir ihtiyaç gibi görülmesine sebep olur. Yani o konu hakkında kişi özgür iradeye sahip olamaz. Bilinçaltı telkini, adından da anlaşılabileceği gibi telkinleri yani herhangi bir konudaki olumlama mesajlarını doğrudan bilinçaltına göndermek için kullanılan beynin mucizevi gücünü bireyin lehine çevirmesini sağlayan bir araçtır. Bilincin algılayamayacağı frekansta oluşturulan olumlama mesajları müziğe entegre edilir ve arzu edilen değişim için uzmanlar tarafından özenle hazırlanmış olması gereken olumlama mesajları bilinç bariyerini saf dışı bırakarak, doğrudan bilinçaltına ulaştırılır. Bilinçaltı Telkinlerin tem
Mutlaka hepimizin hayatında olduğu gibi senin de hayatında kötü giden zamanların olmuştur. Bu zamanlarda her şeyin hep üst üste geldiğini düşündüğün zamanlar da olmuştur. Zaten hep öyle olur. Hayatımızda bir sorun yaşandığı zaman sorunlar hep üst üste gelir. Aslında gerçekte olması gereken bu değildir. Sadece düşünmeyle bilinçaltını etkileyemeyeceğin kaçınılmaz bir gerçektir. Düşüncelerini içselleştirmen ve onlara gerçekten inanman gerekir. Örneğin topluluk karşısında konuşmayı beceremeyen bir insan, bütün denemelerinde başarısız olduğu için artık bilinçaltına sen toplum karşısında konuşamayan bir bireysin, kendini artık böyle kabul ettin, sen busun mesajını fazlasıyla kayıt etmiştir. Bundan kurtulmanın yolunu bazen tek başına bulmak çok zordur. Profesyonel birinden yardım almak gerekir. Bilinçaltı yönetimi ile ilgili kullanılan en basit yöntemlerden biri de subliminal mp3lerdir. Buna bilinçaltına ses ile müdahale etmek diyebiliriz. Subliminal mesajlar bilinçaltım
Yavaş okuyan bir insanın okurken, aklından bir sürü düşünce geçer ve okuduğunu anlamadığı için sürekli başa dönmektedir. Oysa hızlı okuyan bir kişinin, aklına farklı düşünceler gelmez ve okuduğunu daha rahat anlar, ayrıca zamandan da tasarruf eder. Kitap okuma günlük hayatımızı kolaylaştıran ve hayattan zevk almamızı sağlayan, oldukça yararlı bir faaliyettir. Kitap okuma günlük hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, beynimizin gelişmesine de büyük katkı sağlar. Beyin bilindiği üzere iki lob’dan meydana gelmektedir. Kitap okumayan bir insan, sadece televizyon izleyerek beyninin bir lob’unu çalıştırır, bu ise beyin gelişimine engel olmaktadır. Beyinin gelişmesi için, lobların her ikisini dengeli olarak çalıştırmamız gerekir. Bunu ise sadece kitap okuyarak, geliştirebiliriz. Hızlı okuma tekniğinde göz ile beyin uyumluluğunu geliştirip, gözün direkt olarak beyin ile iletişime geçmesi sağlanıyor ve böylece okuma hızı arttırılıyor. Aynı zamanda göz kasları geliştiriliyor ve k
Hızlı okuma; gözümüzün kaslarını eğitmeyi, gözümüzün çevik görmesini, görme alanını genişletmeyi, okurken satırların üstünde serseri gibi dolaşan gözümüze daha etkin bir şekilde ritim kazandırmayı ve bütün bunlar ile görme ile algılama arasında uyum sağlamayı amaçlar. Öğrenim hayatımızda, uğraşı alanlarımızda ve zevk için okumada, okumanın amacı amacı zihnin yetenek ve gücünü, kuvvetli fikir ve düşüncelere karşı kullanmak suretiyle geliştirmektir. Sürekli ve düzenli bir okuma uygulaması ile değişik fikirleri yargılama, bunlar üzerinde kurulmuş mantık ve muhakemeyi tespit etmede yetenekler kazandırmış olacaktır. Dünyaya bakışımızı okumayla genişletiriz, bilgilerimizi tabiattaki güzelliklerin inceliğini, düşünce çabukluğunu okumayla arttırırız. Kültürlü bir insan olmanın en etkili yolu okumaktır. İnsanlar bilgilerinin %80 ini okuyarak elde ederler, bu kadar bilgiyi elde etmekte de zaman kavramı devreye girmektedir; yani bilgiyi minimum sürede elde etmek hızlı okumak
Okumamızı yavaşlatan en önemli psikolojik etken ise hızlı okursak anlayamayacağımızı zannetmemizdir. Etrafındakilerden sürekli 'tane tane oku' veya 'yüksek sesle oku' direktiflerini alan bir çocuğun bu alışkanlığı zamanla kökleşmiş hale gelir. Süratli okuma teknikleri ise paragraf okumak sütun okumak çapraz okumak gibi çeşitlidir. Bunların içinde anlama bakımından sütun okuma en etkin olanıdır. Bu teknikte 3-4 kelimelik dar bir sütunu okuyorsanız sütunun ortasından bir doğru boyunca gözleri aşağıya doğru kaydırmak yeterlidir. Devamlı bir çalışma sonunda sütunu tamamıyla anladığınızı göreceksiniz. Daha geniş sütunlarda da yine aynı şekilde ancak her satırda kelimeleri birer atlayarak yani 4-5 kelimelik bir satırda ikinci ve dördüncü kelimeleri okuyarak sütunu taramak yeterli olmaktadır. Gözler diğer kelimelerin resimlerini çekecek ve beyne ileteceklerdir. Bilgi çağını yakalamak isteyen insanlar kendini geliştirmeye mecburdur. Her zaman daha iyiyi, daha güzeli