Her kişinin kendi içindeki keşfedilmemiş bir yetenekler ve beceriler hazinesi vardır. Kişiler kendi içlerindeki potansiyelden bütünüyle yararlanabilen kişilerin sayısı ne yazık ki çok azdır. Bunu nedeni ya bu potansiyelin yada hazinenin farkına varamayışımız ya da onu geliştirmek için gerekli bilgiye sahip olamayışımızdır. Hem iş hem de özel hayatımızda karşımıza her an, problemler ve fırsatlar çıkar. Bunlardan bir kısmı “gerçekler dünyası”, diğer bir kısmı ise “duygular dünyası” ile ilgili problem ve fırsatlardır. Gerçekler dünyasından kaynaklanan sorunları ve fırsatlar konusundaki tavrımızı, genellikle akıl ve mantığımızı kullanarak, deneyimlerimizden, mesleki bilgilerimizden yararlanarak belirleriz. Duygular dünyasına ait olanları anlamak ve çözümlemek ise çoğu kez daha zordur; hayal kırıklığı ve üzüntüye neden olurlar. Kişisel ve kurumsal gelişimin önünü tıkayan unsurlar çoğu kez bu tür ploblemlerin çözümlenem
Eğer hayal birçok dahice görüşün ve anlayışın kaynağı ise, yöneticiler daha iyi olabilmek için onun gücünden nasıl faydalanabilirler? Altın kurallardan biri, bunu düşünmek ve yansıtmak için zamana ihtiyacımızın olduğudur. Petrol endüstrisinin büyük şirketlerinden birinin genel müdürü olan bir yönetici bana her gün üç saatini düşünmeye ayırdığını söyledi. Bu, onun söylediğine göre, başarısının kaynağı, görüşlerinin doğduğu ve en iyi çözümleri ortaya çıkardığı zaman dilimiydi. Onun seviyesindeki biri için bunun, işinin en can alıcı noktalarından biri olduğunu söyledi. Onun statüsü ve pozisyonu bu vakti kullanmaya müsait olduğu için şanslıydı. Onun ofisi ana binanın girişinde, kabul binasının yanındaydı. Aynı zamanda, yüzlerce çalışanının geliş ve gidişlerini de ofisinden görebiliyordu. Herkes patronlarının zamanının yarısını uyuyarak geçirdiğini biliyordu! Fakat hayal edebilme gücünün ve liderlik yeteneklerinin bir sonucu olarak hak ettiği saygıyı görüyordu. Bana felsefesi
Önyargılar sadece hayatınızın bir bölümüyle ilgili değillerdir. Birçok insan sosyal hayatlarında ve ev hayatlarında, profesyonel davranışlarına kadar kolayca yayılabilecek negatif önyargıları biriktirme eğilimindedirler. Örneğin, bir organizasyonda veya bölümde bir ve iki numaralı pozisyonlar arasındaki büyük psikolojik bölünmeyi ele alalım. Teknik olarak iki bölüm arasında çok az farklılık vardır, fakat kaç yönetici yanlış bölümde bulunduklarını anladıklarında açmaza girecektir? Veya bir iş konuşmasında sıradan bir yönetim işi için ne söylenebilir? Bir konuşma yönetim kurulunda kendi ofisindekinden nasıl farklı olabilir? Bazıları için dünyalar kadar farklı olabilir. Soru 'Ben bunu yapabilir miyim?' şeklinde değil 'Kendimi nasıl gördüğümle yaptığım şey uygun mu? Bu ben miyim?' şeklinde olmalıdır. Gayet tabi cevap da kendinizi olmak istediğiniz gibi görecek şekilde olmalıdır. Kendinizi önceki hayatınızın tam tersi, farklı bir insan gibi görmek zorunda değilsiniz. Sadece daha ö
Üstün nitelikli "kilit personelin" bütün vasıfları ile bilinmesi bunalım dönemlerinin az zararla geçiştirilmesini sağlar. Bu, yola çıkan bir insanın, cebinde "tamirci" adresleri bulundurmasına benzer.. Hangi tür krizde, hangi elemana, hangi görevin yükleneceği önceden planlanmalıdır. Bu süreç kendi haline bırakılırsa kriz kendi personelini kendisi çıkarır... ya da çıkaramaz. Her iki durumun da sakıncaları vardır. "Sürükleyen personelin" bu şekilde ortaya çıkması geçici bir ferahlık sağlayabilir. Ancak "nereye sürükleyeceği" problemi vardır. (Bu konu liderlik açısından ele alınmamalıdır. Liderlik açısından konunun değişik yönleri vardır.) DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Yönetici ile liderin farklı insanlar olduğu zaman zaman vurgulanıyor. Hepimiz "yönetici verilen görevi yapar, lider yönlendirir" "Yönetici gördüğü kabiliyet ile çalışır, lider kabiliyetleri uyandırır" türünden ifadelerle karşılaşıyoruz. Bu konuda kısa yoldan şunu söyleyeceğiz: Diğerlerini motive etmek zorunda olan herkes liderlik özelliği taşımalıdır.
Hepimiz küçülen dünyada birleşen dev girişimleri, ekonomi ile siyasetin iç içe olduğunu; meselâ Amerikan dış ticaretinin nerdeyse Beyaz Saray'dan yönetildiğini, şartların gittikçe ağırlaştığını, serbest piyasa ekonomilerinin dünkü demir perde ülkelerinde bile tutunduğunu, gümrüklerin ardına kadar açık olduğunu, rekabetin son derece yoğunlaştığını, ileri derecede teknoloji üretimi ve ithali ile makineleşmenin-modernizasyonun had safhada bulunduğunu, bütün dünyanın kaliteli insan peşine düştüğünü ve benzerî gelişmeleri görüyoruz. Bu tablo karşısında yöneticilider ayrımı fiilen ortadan kalkmaktadır.
Koçluk ve Mentorluk odağındaki konu içeriği ile psikoloji, insanı potansiyelini geliştirmesine, mutlu ve doyumlu bir yaşam geçirmesine destek olacak bir hizmeti vermektedir. Her iki yaklaşım da insan ile ve insan içindir. Her iki kavramda insana ve sahip olduğu yeteneklere saygı duymak gibi temel ilkeleri baz alır. Bu ve bunun gibi pek çok gerekçeyi sıralamak mümkündür. KOÇLUK EĞİTİMİ Yapılan araştırmalara baktığımızda; koçluk ve mentorluk için tek ve standart bir eğitim olmadığını görmekteyiz. Fakat yine de, koçluk – mentorluk işi yapacak kişilerin mutlaka, yönetim, liderlik, danışmanlık ve psikolojik rehberlik konularında eğitim almaları ve daha sonra da eğitimle ilgili konularda tüm yenilikleri takip etmeleri gerekmekte.
öğrenci koçluğu,yaşam koçluğu,kariyer koçluğu,motivasyon koçluğu,yönetici koçluğu Performans Koçluğu,Aile Koçluğu,satış koçluğu,kurumsal koçluğu,takım koçluğu,koçluk,koçluk eğitimi,koçluk eğitimi ne
Bugün iş dünyasındaki hemen hernen herkes iki çeşit liderliğin olduğunu bilir; eski liderlik ve yeni liderlik. Eski liderlik insanları yönetmeye dayanıyordu. Yeni liderlik ise insanları olabilecekleri kadar iyi olmaları için güçlendirmeye dayanıyor. Yeni liderliğin asıl konusu mikroidare yapmaksızın yönetmek. Bunun için de koçluk, yani herhangi bir şirkette olabilecek en önemli şey olan rekabet becerisi gerekli. Ne yazık ki bu, nedense müdürlerin pek çoğunun yoksun olduğu, pek azının edindiği bir beceri.
Satış Koçluğu Eğitimi, bir satış müdürünün önce kendini, sonra da kendi gelişimleri için sorumluluk alıp sıradanlıktan sıradışılığa geçiş yolculuğu yapmalarına yardımcı olarak başkalarını bir satış koçuna nasıl dönüştürebileceğini gösterir.
Satış Koçluğu Eğitimi, kendine koçluk yapabilen, çok verimli ve birbirine bağlı bir satış gücünü de beraberinde getiren bir satış koçluğu kült