‘Dünyanın neresinde olursa olsun 'Kaçınızda konsantrasyon sorunu var dediğimde % 95 elini kaldırıyor. Elini kaldırmayan % 5 ise, zaten beni dinlemeyenler.’ Tony Buzan Konsantre, kelime olarak ‘Yoğunlaşmış, koyu, en yüksek.’ anlamlarına gelmektedir. Eğitimde ‘Konsantre olmak’ ise dikkatin bir yerde toplanmasına denir. ‘Deha, belli bir konuya yöneltilmiş, derki bir dikkatin mahsulüdür.’ ‘Pek çok insan, hayatta becerisi, zekâsı ve hatta cesareti olmadığı için değil, yalnızca enerjisini bir hedef etrafında toplamadığı için başarısız olmuştur.’ Hubbart İnsan hedefine odaklanırsa, odaklandığı hedefte en mükemmel olur. Yeter ki hedefinde sıkılmasın. Odaklanmışlığı devam etsin. Odak deyince aklıma geldi. Normal şartlarda güneş ışınları ormanda yangın çıkarmaz. Kağıdı, otu tutuşturmaz ama bu güneş ışığına bir mercek koysanız, ışığı bir yere biriktirip odaklasanız, bu odaklanmış ışıkla ot ve kağıdı tutuşturup ateş yakabilirsiniz. Bir orman mühendisi anlatmıştı. ‘Yazın ç
Tarihsel olarak incelendiğinde büyüsel, dinsel, askeri ve eğlence amaçlı olarak kullanılan müziğin hastalıkların tedavisinde de kullanılmış olduğu görülür. Eski çağlarda hastalıkların iyi edilebilmesi için çeşitli tedavi yollarını denemiş olan insanoğlu, bilgilerinin ve inançlarının ışığında, müziğin de hastalıkların tedavisinde etkili olabileceğini düşünmüş ve kullanmıştır, çünkü insanlar müziğin rahatlatıcı, yaşama renk katan ve insanın ruh sağlığında olumlu bir işlevi olduğuna inanmışlardır. İlkel kabilelerin yaşayışlarında ruhi varlıklar önemli rol oynamış, hekimler çeşitli bitki, ilaç, müzik ve dansı kullanarak hastalarını iyileştirmeye çalışmışlardır. Birçok toplumda hasta insan sağlığına kavuşmak için kendisini bazı güçlere sahip olduğu düşünülen sihirbaza, rahibe teslim etmiştir. Hastalıkların kötü ruh veya cin adı verilen varlıklar tarafından meydana getirildiğine inanılmıştır. Tedavi törenlerinde müzik, dans, ritim ve şarkılar başlıca rol oynamış, hastanın
Büyük ve kullanılmayan bir potansiyelin keşfedildiği bir alan daha var-, üst ve alt beyinler arasındaki ilişki.
Rasyonel beyin, "bilinçli" beyin, yeni beyin, entelektüel beyin, ve tıpta serebral korteks gibi değişik isimler verilen üst beyin, merkezi alt beynin üstünü kalın buruşuk bir battaniye gibi örten, girintili çıkıntılı "düşünme başlığı" dır. Üst beyin daha geç bir evrimsel aşamada ortaya çıktı ve kafatası boşluğunun gittikçe büyük bir oranını işgal ederek bugünkü en ileri aşamasına insanoğlunda, yunuslarda ve balinalarda ulaştı. Üst beyniniz daha ziyade entelektüel faaliyetleri ek almakta. Burada şunu not etmekte fayda var-, sağ ve sol beyinden sözettiğimiz zaman, aslında sağ ve sol üst beyinden söz ediyoruz.
Bilinçsiz beyin, eski beyin, sürüngen beyin, içgüdüsel beyin, ve duygusal beyin gibi değişik isimler verilen alt beyin, bilinçli beyninizin özellikle farkında olmak zorunda olmadığı günlük fa
Sizin için önemli olanın ne olduğuna karar verdikten sonra buna bağlı kalmalısınız. Bilinçli olarak alanı daraltıp hiçbir şeyin dikkatinizi dağıtmasına izin vermeden çözüm aramalısınız. Ne istediğinizi bildiğinizde karar vermeniz kolaylaşır. Eğer amacın işine yakın bir ev bulmaksa, trafikte zaman geçirmemek senin önceliğin ise, aynı fiyata uzakta o-lan ama daha büyük ve güzel olan bir evin kafanı neden karıştırmana izin veriyorsun? Diğer semtteki olasılıkları kesip atman gerekiyor. Tabi eğer senin için en önemli kriter evinin işine yakın olmasıysa. Sen kararını kolaylaştırman için hangi seçenekleri devre dışı bırakabilirsin? DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
HIZLI OKUMA NEDİR? Görsel algılama düzeyimizi geliştirecek okuma, algılama ve anlama düzeyimizi yükseltmeyi amaçlayan farklı bir tekniktir. Göz ile beyin arasındaki sinirlerin, göz ile kulak arasındaki sinirlerden 25 kat daha hızlı hareket ettiğini biliyor muydunuz? O halde neden en az 10 saat süren bir çalışmayı en fazla 1–2 saatte bitirmeyesiniz? Hızlı Okuma Eğitimi Hakkında Genel Bilgiler * Anlayarak Hızlı okuma Eğitimi Toplam 24 saat sürecek ve %25 Teorik %75 uygulama içerikli olacaktır. * Anlayarak Hızlı okuma Eğitimi konusunda yetkin isimlerden birisi Sayın Cemal KONDU verecektir. * Anlayarak Hızlı okuma Eğitimine katılanların mevcut okuma performanslarında %40 artış olması ve anlayarak okunan kelime sayısında % 300 artış olması beklenmektedir. * Normalde bir kişinin okuma hızı 150 kelime ile 250 kelime arasındadır. Buradan yola çıkarsak, Anlayarak Hızlı okuma&nbs
Aşırı Başarı" ifadesinin olumsuz bir anlamda algılanması oldukça komiktir: Bir başarıyla tatmin olmayan işko-lik, hayatında yaptığı herşeyde mükemmelliği arayan kişi. Birçok kişiye göre aşırı başarı uzak durulması, sakınılması gereken birşeydir, sonuçta yalnızca başkaları kadar yetenekli, akıllı ya da şanslı değilseniz çok çalışmak zorundasınızdır. Çok çalışan kimseler sık sık şu sözleri duyarlar: "Neden geç saatlere kadar kalıyorsun?", "Müşteriler için son dakikada birşeyler atamaz mısın ortaya, anlamazlar ki?" ya da "Neden bizimle birlikte dışarı çıkıp biraz rahatlamıyorsun? Sonuçta hepsi sadece yükselmek için değil mi?" Buradaki kalıbı görebilirsiniz. Ama aslında aşırı derecede başarılı olanlar başarının esaslarını biraraya getirirler. Bunlar kendimize model olarak seçmemiz gereken kişilerdir. Profesyonel futbol yaşamında tarihteki belki de en büyük top yakalayıcı olmuş Jerry Rice'a bakın, hala o inanılmaz çalışma prensiplerini devam ettiriyor. Billy
EN İYİ PERFORMANS Meadowsland'deki Brendan Byrne Arena salonunda ulusal şampiyonluğu kazandıktan birkaç dakika sonra soyunma odasına indiğimizde, yıldız oyuncumuz Antoine Walker'in gerektiği kadar memnun olmadığını fark ettim. Kazanmış olmamıza rağmen, iyi bir oyun çıkarmadığı için bunun onu rahatsız ettiğini hissettim. Antoine büyük bir yetenekti. Fakat Chicago'dan Kentucky'ye iyi bir lise oyuncusu, topa karşı bencil ve şut atmaya bayılan bir oyuncu tipi olarak gelmişti. Bu beni hiç rahatsız etmedi, çünkü birçok lise oyuncusu bencildi, ve Antoine ülkedeki en iyi liseli transferlerden biriydi. Onu almıştım, çünkü iyi bir mücadeleciydi ve ilk tercihi Kentucky'ye gelmekti. Görevim bir motivasyoncu olarak, yeteneklerini ve mücadeleciliğini zedelemeden daha bir takım oyuncusu haline getirmekti. Bu hassas bir dengedir. Bir yandan oyuncunun önce "takımı" düşünmesini ve grup başarısının kişisel başarıdan daha önemli olduğunu düşünmesini sağlamanız gereki