Massachusetts Üniversitesinde öğrenciyken, Honesdale, Pennsylvania'daki Five Star yaz basketbol okulunda bir istasyon çalıştırıyordum—istasyon bir oyuncunun belli bir beceri üzerinde çalıştığı bir yerdir—ve hem gençler ve hem de yaşlılar kategorisinde bir takıma antrenörlük yapıyordum. Bu işin o zamana kadar yapan en genç insandım. Tüm süreci tanımak bakımından çok önemliydi: ama daha da önemlisi, aynı zamanda kampı işleten kolej antrenörlerinden çok şeyler öğrenebilmiş olmamdı. Antrenörlük stratejisinin akıl almaz karmaşıklığı ve münferit oyuncuların kendilerini geliştirmek için yapmaları gereken ö-zel şeyler hakkında ders veriyorlardı, ve bende onları dikkatle inceliyordum. Hangisi işe yaradı? Hangisi yaramadı? Dinleyicilerin dikkatini nasıl çektiler? İlk örneklerimden üçü, sonradan NBA'da Atlanta Hawks ve New York Knicks'ın antrenörü olan Hubie Brown; Detroit Pistons iki dünya şampiyonasında çalıştıran Chuck Daly; ve halen NBA'da washington'un antrenörü olan Jimmy
Mülakat yapmaya başladığım ilk zamanlarda genellikle kişi hakkında çok şey bilmeden evine giderdim. O zamanlar onun hakkında (ailesi veya yaşam biçimi hakkında) çok şey bilmemin gerekli olmadığını düşünürdüm, ve tanıtım gücümün istediğim kişinin okula gelmesine yeterli olacağına inanırdım. Bu bir delilik miydi? Elbette. Ama bu, insanlar m hep yaptığı bir hatadır. Bize işte yardım edebileceğini umduğumuz insanlara rastlarız, a-ma o insan hakkında bir şey bilmeyiz. İş mülakatlarına gideriz ve çalışmak istediğimiz firma hakkında yeterince bilgimiz yoktur. Bazı mesleklerde çalışmayı düşünürüz ama nasıl işletildikleri hakkında çok az şey biliriz. Kısaca bize küçük bir avantaj verebilecek gerekli araştırmayı yapmayız. Sadece insanlara bir şey satmaya veya bir şeye ikna etmeye çalışırken araştırma yapmamıza gerek yoktur. Biz yaptığımız işte daha iyi olabilmek için zaten sürekli araştırma yapmalıyız. Bir şirkete motivasyon konuşması yaptığımda—ki bunu yılda yak
Yazar, satış uzmanı ve olağanüstü konuşmacı Don Hutson'a göre dünya kazananlar ve sızlananlardan oluşur. "Oldukça başarılı olanın nadiren sızlandığını duyduğunu fark ettin mi?" diye sordu. Fakat sızlananlar odayı terk ettiğinde ve başlarının üstünde dolaşan kendi kişisel kara bulutlarını da beraberinde götürdüklerinde herkes gizlice buna sevinir. Sızlananlar özürler bulur; kazananlar ise sadece işi yapar. Kilo verme derslerinde katılımcılara sıklıkla zayıf olmanın örneğin çikolatanın lezzetinden daha iyi hissettirdiği anımsatılır. Bu elde edilen başarılar için de doğrudur. Zayıf bir performans için iyi bir özre sahip olmak mükemmel sonuçlar yaratmanın heyecanıyla kıyaslanamaz. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Çoğu zaman işimin sorun çözmek olduğu duygusuna kapılıyorum. Birçok insan sorunsuz durumlarda iyi iş çıkarır, ama ortaya sorunlar çıkmaya başlayınca, durum değişir. Sorunları çözemezler; oysa ben başarılı bir şirketi yürütmenin anahtarının bu olduğunu düşünüyorum. Bütün şirketlerin sorunları vardır. Eğer şirketinizin hiçbir sorunu olmadığını düşünüyorsanız, ya körsünüz, ya sorun yokmuş gibi davranıyorsunuz ya da inkarcılık yapıyorsunuz demektir. Belki henüz kendi işinizin başında değilsiniz, ama o konuma gelince sorunlar başlar. Sorunlara hazır olmanız gerekir; sorun çıkması sizi asla şaşırtmamalıdır. Planlarınız ne kadar özenli, beklentileriniz ne kadar yüksek ya da ne kadar çok çalışıyor olursanız olun, sorunlar çıkacaktır. Kontrolünüz dışında olaylar yaşanacak, durumlar ortaya çıkacaktır. Üstelik bunlar hiçbir uyarı olmadan, aniden ortaya çıkarlar. Gerçek durum budur; işler böyle yürür. New York City'de 11 Eylül 2001 sabahının erken saatleri güneşli, güzel
ÖĞRENME VE HAFIZA
Sevgili meslektaşım, anlatığınız dersin, öğrencilerinizin hafızasında yer etmesi için, dersinizi aşağıda sıralanan beş anahtarı göz önünde bulundurarak hazırlayın ve anlatın. 1 - Güçlü bir başlangıç yapın Bir derste en değerli zaman, derse başladığınız ilk dakikalardır. Bu sebeple sınıfa zamanında gelin ve hiç oyalanmadan derse başlayın. Uzun giriş cümlelerinden, öğrencileri motive etmek için kaygı artırıcı, açık veya kapalı tehdit havası taşıyan yaklaşımlardan kaçının. Başlangıç etkisinden yararlanmak için iki öğeye dikkat edin. . a) İlişki kurun: Sizi dinleyecek olan öğrencilerinize bildiklerinizi ve öğretmek istediklerinizi aktarmanın yolu, onlarla ilişki kurmaktan geçer. Bu istek gözlerinizden, bedeninizden ve hareket biçiminizden dışarı yansır. Sınıfın ilgjsini çekecek bir giriş yapın, bir soru sorun, bir espri yapın, fıkra veya olay anlatın. b) Öğrencilerinize derste anlatacaklarınızla ilgili bir plan verin: Bu
Yaşam Koçluğu, orijinal adıyla, “Life Coaching” bireyin yaşamını kapsayan tüm alanların, Profesyonel Yaşam Koçu yardımıyla, istenen duruma getirilme sürecidir.
İşinden başını kaldıramamaktan, yakınlarına ve kendine vakit ayıramamaktan yakınan ya da hayatta ne yapmak ve ne olmak istedikleri konusunda belirsizlik yaşayan kişilerin yaşamlarını dengelemek ve anlam kazandırmak için aldıkları Koçluk hizmetidir. Profesyonel Yaşam Koçluğu sonucunda kişiler, yaşam kalitelerini artırmak için ulaşmak istedikleri hedeflere ve bunun için hangi becerilere ihtiyaç duydukları belirler, hazırlanan eylem planı ile pozitif enerji aldıkları aktivitelerle diğer sorumluluklarını entegre etmeyi başarırlar. Profesyonel Yaşam Koçluğu, sağlığınızdan tutun, parasal durumunuza kadar; evlilik hayatınızdan, iş hayatınıza kadar yaşamınızın her alanı, koçluk seanslarında tepeden tırnağa gözden geçirilir.
Yaşam Koçluğu çalış
HIZLI OKUMA NEDİR?
Görsel algılama düzeyimizi geliştirecek okuma, algılama ve anlama düzeyimizi yükseltmeyi amaçlayan farklı bir tekniktir.
Göz ile beyin arasındaki sinirlerin, göz ile kulak arasındaki sinirlerden 25 kat daha hızlı hareket ettiğini biliyor muydunuz? O halde neden en az 10 saat süren bir çalışmayı en fazla 1–2 saatte bitirmeyesiniz? Hızlı Okuma Eğitimi Hakkında Genel Bilgiler
* Anlayarak Hızlı okuma Eğitimi Toplam 24 saat sürecek ve %25 Teorik %75 uygulama içerikli olacaktır.
* Anlayarak Hızlı okuma Eğitimi konusunda yetkin isimlerden birisi Sayın Cemal KONDU verecektir.
* Anlayarak Hızlı okuma Eğitimine katılanların mevcut okuma performanslarında %40 artış olması ve anlayarak okunan kelime sayısında % 300 art