Hem yazı hem de konuşma dili dil sözcüğü kapsamında ele alınmaktadır. İnsanlar arasında birliği, düzeni, anlaşmayı sağlayan bu aracın doğuşu konusunda çeşitli savlar ileri sürülmektedir. Bu savlar kanıtlanamamakta; fakat mantığa en yakını dilin toplumsal bir varlık olan insanın gereksinimleri sonucu önceleri beden dili, sonra konuşma dili olarak oluştuğudur. İnsanoğlu anlaşmak için ilk önceleri beden dilinden yararlanmış, daha sonra beden diline konuşma dilini katmıştır.
Konuşurken beden dilinden olabildiğince yararlanılmaktadır; çünkü beden dili konuşmanın daha etkili olmasını sağlamaktadır. Hiç konuşulmadan yaşanan bir günün olmadığı göz önünde bulundurulursa, konuşmanın yaşamımızda ne kadar çok yer tuttuğu ve önemli olduğu anlaşılır. İşte bu ünitede dil nedir, dilin doğuşu,
Etkili iletişimin temelinde bireyin kendisini tanıması, kendi değerlerinin ve tutumlarının farkında olması ve kendine güven yatar. İyi bir iletişimci ipuçlarını anında görür (jestler, mimikler, beden duruşu) ve onları gerçekçi olarak değerlendirir. Etkili iletişim için etkin dinleme, tepki verme, olumlu yaklaşım ve ben dili kavramları önem taşımaktadır. Kendi düşünce ve fikirlerimizi tek doğru olarak benimsemek, başkalarının fikir, düşünce ve duygularını önemsememek ve saygı göstermemektir. İnsanların birbirleriyle yaptıkları iletişimde, televizyondaki tartışma programlarında bunu görmek mümkündür. Birçok insanın kendi fikirlerini tek doğru olarak anlattığını, karşısındaki insanın fikir ve düşüncelerine değer vermediğini saygı göstermediğini görmekteyiz. Böyle bir durumda ise kişiler arasında olumlu ve etkili iletişimden söz edilemez. İletişim, bütün canlıların ortak özelliğidir, bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda iletişim mevcuttu
Çağımız toplumlarında, konuşmanın bir sanat olarak yaşayışımızın bütün aşamalarında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Televizyon ve radyo teknolojisindeki gelişmenin de etkisiyle geniş kitlelerle doğrudan ilişki kurma kolaylığını yakalamış olan insanoğlu, bu yeni teknolojileri konuşma becerimle birleştirerek günlük hayatımızı yönlendirmektedir. Reklâm ve tanıtım alanında konuşma neredeyse bütün incelikleriyle kullanılarak kitleler etkilenmeye çalışılmaktadır. Güzel ve etkili konuşmayı genellikle eksik tanımlarız ve anlarız. Güzel konuşma bir spikerin, bir tiyatro sanatçısının, kendisine verilmiş bir metni veya düşünceyi tonlama, vurgu ve benzer kurallara bağlı olarak canlandırması sanılıyor. Oysa bu güzel ve etkili konuşmanın sadece bir yönünü oluşturmaktadır. Sadece kulağa güzel gelen duygu ve isteklerin dışa vurumu konuşmanın tamamı değil, yalnızca bir kısmıdır. Güzel konuşma bir kimsenin başkaları karşısında, önceden planlanmamış bile olsa duygu, dilek ve düşünce
İletişim, kişilerin birbirlerine iletmek istedikleri düşüncelerini ve duygusunu veya bilgisini aktardıkları bir süreçtir. Başarılı ve etkili iletişim’ in temel becerilerini öğrenmek. İletişim içinde olduğumuz kişilerle başarılı iletişim kurmak ve hayatımızın tüm alanlarında iletişim belirleyici rolünü pozitif yönde hayatımıza katmak, doğru mesaj alışverişinde bulunmalarına, iletişimde bulundukları kişi ile ilişkilerinin güçlenmesine katkıda bulunmak. Katılımcıların iletişim becerileri edinmelerini sağlayarak iş ve özel yaşantılarında etkili, uyumlu, çözüm odaklı yaklaşımlarla iş performansını ve yaşam kalitesinin yükselmesini sağlamaktır. Etkili iletişimin temelinde bireyin kendisini tanıması, kendi değerlerinin ve tutumlarının farkında olması ve kendine güven yatar. İyi bir iletişimci ipuçlarını anında görür (jestler, mimikler, beden duruşu) ve onları gerçekçi olarak değerlendirir. Etkili iletişim için etkin dinleme, tepki verme, olumlu yaklaşı
Okuma ve anlama hızını artırmak için ne okuduğunuzu bilmeniz çok işinize yarayacaktır. Bir metni okumaya başlamadan önce o metinden ne almak istediğinizi bilirseniz istediğinize daha kısa yoldan ulaşırsınız. Roman okumak, gazetede bir köşe yazısı okumaktan farklıdır. Romanda anlatılan çevreyi tahayyül eder, karakterlerin betimlemesini yaparsanız okuma hızınızdaki artışı gözlemleyebilirsiniz. Beyin geçmişteki bilgiler sayesinde bir kelimenin hepsini göremese bile tamamlama yeteneği ile kelimelerin ne olduğunu anlayabiliyor. Geri dönüşlerinin önüne geçmek için sorular, kalemle takip ederek de okunmasında fayda vardır. Kitap okumayı seviyorsunuz ancak yoğun iş trafiğinde okumaya zaman ayıramıyorsunuz. Okumak için ayırdığınız 10-15 dakikada topu topu 20-25 sayfa okuyorsunuz. Elinize aldığınız bir kitap bazen haftalarca çantanızda, masanızın üstünde duruyor ama bir türlü onu bitiremiyorsunuz. Teorik olarak insan beyninden, bilinçli olarak bir şey düşünmese bile,
Hitabet, topluluklar önünde güzel ve etkili konuşma sanatı. Kimi insanlar meslekleri gereği küçük veya büyük topluluklara hitap eden konuşmalar yapmak zorunda. Öğretmenler, din adamları, siyasetçiler bunların başlıcalarıdır. Günümüzde bu çerçeve daha da genişlemiştir. Her alanda bilimsel, tartışmalı toplantılar, açık oturumlar düzenleniyor, konferanslar veriliyor. Televizyonun ve öteki kitle iletişim araçlarının gelişmesi ve sayılarının artması topluluklara yönelik konuşmalara yeni boyutlar kazandırmıştır. Nutku hazırlayan konuyu planlı bir şekilde hazırlamalıdır. Yazıya geçirmeli ve hatip yazmış olduğu bu nutka önceden hazırlanmadır. Yazıya geçirmeli ve hatip yazmış olduğu bu nutka önceden hazırlanmadır. Konuşma sırasında ise yazılı metni yanında bulundurmalı; fakat konuşma sırasında kâğıda fazla bakmamalıdır. Konusuna iyi hazırlanan hatip kağıda göz ucuyla baktığı zaman konuşmasını hatasız yapacaktır. İçten konuşma yapmak kolay değildir. Büyük hatiplerin bile da
Yavaş okuyan bir insanın okurken, aklından bir sürü düşünce geçer ve okuduğunu anlamadığı için sürekli başa dönmektedir. Oysa hızlı okuyan bir kişinin, aklına farklı düşünceler gelmez ve okuduğunu daha rahat anlar, ayrıca zamandan da tasarruf eder. Kitap okuma günlük hayatımızı kolaylaştıran ve hayattan zevk almamızı sağlayan, oldukça yararlı bir faaliyettir. Kitap okuma günlük hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, beynimizin gelişmesine de büyük katkı sağlar. Beyin bilindiği üzere iki lob’dan meydana gelmektedir. Kitap okumayan bir insan, sadece televizyon izleyerek beyninin bir lob’unu çalıştırır, bu ise beyin gelişimine engel olmaktadır. Beyinin gelişmesi için, lobların her ikisini dengeli olarak çalıştırmamız gerekir. Bunu ise sadece kitap okuyarak, geliştirebiliriz. Hızlı okuma tekniğinde göz ile beyin uyumluluğunu geliştirip, gözün direkt olarak beyin ile iletişime geçmesi sağlanıyor ve böylece okuma hızı arttırılıyor. Aynı zamanda göz kasları geliştiriliyor ve k