Neuro: Tecrübelerimizin sinir sistemimiz sayesinde 5 duyumuzla algılanması ve işlenmesidir. Yani yaşadıklarımızı zihnimizde nasıl canlandırdığımızdır. Kısacası sinir sistemine yaptığımız bir göndermelerden oluşur. Linguistic: Sinirsel temsillerin kodlandığı, sıralandığı, anlama kavuştuğu dil ve iletişim sistemidir. Yani hayata bakışımızı, olaylara verdiğimiz tepkileri sözcüklerle nasıl anlattığımızla ilgilenir. Programming: Belirlenmiş hedeflere ulaşmak için iletişimimizi ve sinir sistemimizi organize etme eylemidir. Yani istenilen sonuçlara ulaşmak için düşünceleri düzenler ve değiştirilmesi gereken inançlarla ilgilenir. NLP, bireyin istediklerini elde etmesine imkân veren bir düşünce, uygulama ve davranış tarzıdır. NLP, mükemmellik ve kaliteyi inceleyen bir disiplindir. Dikkate alınan kişi ve organizasyonların bu mükemmel sonuçları nasıl elde ettiklerini araştırır. Bu teknikler diğer insanların da aynı ya da benzer sonuçlara ulaşmalar
NLP öğrendiğinizde, sizi kişisel başarıya taşıyacak, kişisel ve profesyonel etkileme gücünüzü arttıracak izlemesi kolay bir yol haritası da öğrenmiş olursunuz. NLP hayatınıza istediğiniz sonuçları şimdi almanızı sağlayacak yepyeni bir teknoloji sunar. NLP nin yaklaşımına göre insanlar yaralı değildirler ve değişimi gerçekleştirmek için ihtiyaç duydukları tüm kaynaklara sahiptirler. NLP insanın sınırsız gücüne insanı ulaştırmak için çeşitli yollar sunar.
NLP Uzmanlığı NLP Practitonery ve Master Practitoner bilgilerinin her ikisininde verildiği kendi alanında özgün bir eğitimdir. Bu eğitime katılanlar NLP uygulamalarını tümüyle içlerine sindirmiş olarak kendi özel ve iş yaşamlarında birçok değişim teknolojilerini öğrenebilirler. Özellikle kişisel gelişim danışmanlığı ve koçluk alanında çalışan veya çalışmak isteyenlerin mutlaka almaları tavsiye edilmektedir.
NLP uzmanı olmak isteyen Nlp uygulayıcılarının katılabileceği bu sem
Mecazi olarak söylersek, kavrayışın (idrakin) yüzde 99'u bilinçaltında ola-bilir. Eğer her şeyi bilinçli olarak yapsaydık korkunç bir durumda olurduk. DANIEL GOLEMAN
Bilincin, bilinçli zihin ve bilinçdışı zihin olmak üzere iki fonksiyonu vardır. Bilinçli zihin, kişinin kendi kendisinin ve çevresinin farkında olan yanıdır. Bilinçdışı zihin ise aklının haberdar olmadığı bölümüdür. Bilinç, düşünceyi farkında olarak kullanmaktır. Zihinsel hayat, onda dokuzu denizin altında olan bir buzdağına benzer. Düşüncenin küçük bir bölümünü bilinçli olarak kullanıyoruz. Bilinç, uyanık olduğumuz zaman çalışmaktadır. Bilinçdışı ise her zaman işbaşındadır. Bilinçdışı zihin vücut fonksiyonlarını otomatik düzenler. Bu yüzden biz bilinçdışı zihnimize güvenerek rahat rahat uyuruz.
Bilinçli zihin, kararlan verir, düşünür, analiz eder ve yön verir. Bu zihin bir ışıldak gibi aklın ışığını saçar. Bilinçli dikkatimizi aynı anda 5 i
Göz hareketlerini izleyin. Hiç ne anlama geldiklerini merak ettiniz mi? Bunlara dair bir kalıp ya da bir amaç olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Gözler, göz çukurlarında gelişigüzel hareket etmezler. NLP gözlerimizin hareket edişi ile düşünüş şeklimiz arasında bir bağlantı olduğunu öne sürmektedir.
Göz hareketleri, NLP literatüründe gözün erişim ipuçları olarak geçerler, çünkü bazı bilgilere erişmemiz için bize ipuçları sağlarlar.
Görsel göz erişim ipuçları
İşitsel göz erişim ipuçları
Dokunsal göz erişim ipuçları
İç diyalog göz erişim ipuçları Göz hareketleriyle temsil sistemleri arasında bir bağlantı olduğu görülmektedir. Belirli göz hareketleri, belirli sistemlerle bağlantılıdır. Genel olarak,
Haritanızı kendiniz yaparsınız, ardından onun içinde yaşamak zorunda kalırsınız. Haritalarınızı yaratırken iki noktayı unutmayın:
1. Duyularınızı dışarıda kullanış biçiminiz, içerideki düşünüşünüzü ve deneyiminizi etkileyecektir.
2. Duyularınızı içeride kullanım tarzınızı değiştirerek, deneyiminizi değiştirebilirsiniz.
İçimizde deneyim yaratabilecek inanılmaz bir yeteneğe sahibiz. Beynimiz, doğal bir sanal gerçeklik makinesidir. Özel bir başlık takmamıza filan da gerek yoktur. Acı bir anımız bizi tekrar üzüntüye boğar. Hoş bir anımız ise tekrar gülümsememize ve aynı hoşluğu yaşamamıza sebep olur. Limon yediğinizi hayal edin; tükürük salgılamaya başlarsınız. Deneyimlerimizi, duyularımızı kullanarak düşünürüz. Dolayısıyla NLP'de duyularımıza temsil sistemleri denir. Beş tane temsil sistemi bulunur:
Görme
İşitme
Hissetme
Sağ beynin tasavvurları genellikle bilinçsizdir. Bu sebeple de baffien aklımızdan geçen fikir akışını, rüyalarımızı ve sezgilerimizi kontrol etme imkanımız pek azdır. Fakat sağ beynin oluşturduğu canlandırmaları özel ve hedeflenen sonuçlara yönlendirebilen birkaç pozitif ve yapıcı yöntem vardır ki bunlar, 'yaratıa görselleştirme' olarak adlandırılır. Bunlar yönetici olarak hayatında tatmin edici hedefleri olan birinin, problem çözmeden zamanını daha iyi kullanmaya kadar birçok konuda kullanabileceği tekniklerdir. Bu bölümde görselleştirmenin bazı pratik uygulamaları üzerine yoğunlaşılacaktır.
Başarılı olmak, başardığınız hedeflerle ilgilidir ve insanın sibernetik sistemi de bu hedeflere götürecek yollara göre ayarlanmıştır. Bununla birlikte kafanızda net bir görüntü oluşturabilen hedefleriniz bazı dış gerçeklerin önce içinizde uygulanması ile başlar. Fakat ilk olarak bu yaratıcı görselleştirmenin gücünün nasıl işlediğini görelim. <
Bir insanın en önemli eğitim yuvası ailedir... Aile; insanın eğitiminin temel taşıdır. Aile eğitimindeki aksaklıklar insanın bütün hayatına yansır... Aile hayatı, insanın bütün hayatının fihristidir, özetidir... Başarısız öğrenciler içinde yapılan bir araştırmada, öğrencilere başarısızlıklarının sebepleri sorulduğunda öğrencilerin çoğu, aile ortamındaki düzensizliği göstermiştir. Anne ve baba olarak "dış başarı" yerine "iç başarı"ya önem verilmelidir. Bir psikolog: "Çocuğun, ya da yetmiş yaşına gelmiş bir insanın davranışlarına bakıp, onun nasıl bir aile ortamında yetiştiğini çok rahat anlayabiliriz." demektedir. Çünkü insanın hayattaki davranış şekilleri, büyük ölçüde ailenin ona karşı gösterdiği tutumlara ve yaklaşımlara göre şekillenecektir... Başarı veya başarısızlığın temelinde öncelikle aile faktörü yatmaktadır. Aile; çocuğuna hoşgörülü davranmalı, otoriter ve baskıcı bir yaklaşımdan uzak durmalıdır. Yapılması gereken; insanın, duygu ve düşüncelerine önem verilen bir ai