Öğrenciler ilkokula başladığı yıllardan beri hep bir sınav ile karşı karşıyalar. Bu durum neticesinde de hep sınavı verememe endişesi, düşük not korkusu ve diğer öğrenciler ile hep yarışır halde olması öğrencilerin öğrencilik yıllarında başarısızlığa iten yegâne sebeplerden bazılarıdır. Bu zorlayıcı koşulların altında bunalan, başarısızlık korkusuyla kıvranan çocuklarımıza zaman zaman yardım ediyoruz zaman zaman endişeli gözlerle ve çaresizlik içinde izliyoruz. Gelişimlerini engelleyen kötü alışkanlıklar edindiklerini görüyoruz. Örneğin, tv, internet, cep telefonu, gezmek vb. Ne var ki nasıl davranacağımızı bilemiyoruz. Öğrenci koçluğu, tüm bu sürecin sizin için sorunsuz, çocuğunuz için keyifli, doyumlu ve başarılı bir hale dönüşmesinde ihtiyacınız olan rehberliktir. Öğrenci koçluğu; öğrenciler için çok önemli bir yol arkadaşlığı sürecidir. Öğrenciyi başarıya götürmek noktasında hayati bir görev üstlenmektedir. Öğrencilerin sınava hazırlık sürecini
Okuma ve anlama hızını artırmak için ne okuduğunuzu bilmeniz çok işinize yarayacaktır. Bir metni okumaya başlamadan önce o metinden ne almak istediğinizi bilirseniz istediğinize daha kısa yoldan ulaşırsınız. Roman okumak, gazetede bir köşe yazısı okumaktan farklıdır. Romanda anlatılan çevreyi tahayyül eder, karakterlerin betimlemesini yaparsanız okuma hızınızdaki artışı gözlemleyebilirsiniz. Beyin geçmişteki bilgiler sayesinde bir kelimenin hepsini göremese bile tamamlama yeteneği ile kelimelerin ne olduğunu anlayabiliyor. Geri dönüşlerinin önüne geçmek için sorular, kalemle takip ederek de okunmasında fayda vardır. Kitap okumayı seviyorsunuz ancak yoğun iş trafiğinde okumaya zaman ayıramıyorsunuz. Okumak için ayırdığınız 10-15 dakikada topu topu 20-25 sayfa okuyorsunuz. Elinize aldığınız bir kitap bazen haftalarca çantanızda, masanızın üstünde duruyor ama bir türlü onu bitiremiyorsunuz. Teorik olarak insan beyninden, bilinçli olarak bir şey düşünmese bile,
Hızlı okuma tekniğini kullanarak okuma eyleminde bulunan kişi, dikkat ve konsantrasyonunu yükseltmekle birlikte, anlama kabiliyetini arttırır. Hızlı okuma teknikleri mantığı beyni sadece okuma eylemi ile meşgul etmekten geçer. Beyin çok hızlı düşünen harikulade bir organımızdır ve gözün ileteceği bilgiyi beklemek istemez. Göz doğru kullanıldığında beyin bilgileri kavramakta güçlük çekmeyecektir. Beyin yaramaz bir çocuk gibi sürekli meşgul olacak şeyler arayacak ve etraftaki değişimleri fark edecektir. Oysa okuma eyleminde bulunurken hızlı okuma teknikleri uygulanırsa, daha hızlı okuduğumuz sırada beynimiz başka şeyler düşünmeye fırsat bulamayacak ve sadece okuduğumuz yazıya odaklanacaktır. Gözümüz geniş bir alanı görme yeteneğine sahipken biz okumayı genelde kelime kelime yaparız. Oysa göz bütün bir satırı hatta birkaç satırı birlikte görebilir. Hızlı okuma tekniği bize kelimeleri tek tek değil guruplar halinde okuma becerisini kazandırır. Hızlı okuma tekniği bizi birçok oku
Okumak, yalnızca sözcük ve cümleleri görmek demek değildir. Okumak yazarlarla aktif bir söyleşi şeklinde sürdürülen zihinsel bir süreçtir. Bu anlamda okuyabilmek için görmenin ötesinde zihinsel beceriler gereklidir. Bu zihinsel beceriler de öğrenme yolu ile gerçekleştirilebilir. Görsel algılama düzeyimizi geliştirerek algılama ve anlama düzeyimizi yükseltmeyi amaçlayan farklı bir tekniktir. Hızlı okuma tekniklerinde yavaş okuma alışkanlıklarını terketme teknikleri, gözü hızlı görmeye alıştırma ve ritmik görme, geniş alanı görme teknikleri, şekillerle okuma teknikleri olma üzere dört temel konuda eğitim veriliyor. Hızlı okuma, sessiz olarak yapılmakta ve hiçbir kelime okuma esnasında atlanmamaktadır. Hızlı okuma kurslarında göz ritmi, gözün açısını genişletme, gözü hızlı görmeye alıştırma egzersizleri yapılıyor. Hızlı okuma tekniklerini öğrenmeden önce hızımızı engelleyecek frenleri öğrenmemiz, öncelikle bizi yavaşlatan bu frenlerden kurtulmamız gerekmektedir. Bu f
Okumayı öğrenmeye başladığımızdan beri edindiğimiz ve hemen herkeste bulunduğu için farkına varamadığımız bazı alışkanlıklar nedeni ile okuma hızımız, insanın sahip olduğu kapasiteye göre hayli yavaştır. İnsanlar sadece göz ve beyin arasında olması gereken okuma işleminin arasına bazı lüzumsuz alışkanlıklar katarlar. Kimi duyulacak şekilde (özellikle çocuklar) sesli okur, kiminin okurken dudakları kıpırdar, kimileri ise yazıyı içinden kelime kelime okur. Bütün bu kötü alışkanlıklar okuma süresince ekstra bir güç sarfettirdiğinden okurken çabucak yorulmaya da sebep olurlar. Halbuki okuma sırasında ağız, dil, dudak, damak ve gırtlak gibi organların çalışmalarına hiç gerek yoktur. Yavaş okumamızın birinci nedeni gözümüzün görme alanını iyi kullanmamamız yani okurken her kelimeye tek tek bakmamızdır. Bu şekilde normal bir satın okumak için gözümüzü 8-12 kere hareket ettirmemiz gerekir. Halbuki gözümüzün bir bakışında birden fazla kelimeyi görebildiğimizden aynı uzunluktak
•Sınavlarda zaman yetmiyor mu? •Kısa zamanda daha çok kitap mı okumanız gerekiyor? •Okurken odaklanamıyor musunuz,dikkatiniz mi dağılıyor? •Daha iyi anlamak için okuduklarınızı tekrar tekrar okuyup zaman mı kaybediyorsunuz? •Ağır metinleri okumakta zorlanıp hemen sıkılıyor musunuz? •Okuduklarınızı hatırlamakta zorlanıyor musunuz? Anlayarak hızlı okuma eğitimlerimiz ile dikkatinizi,konsantrasyonunuzu ve anlama oranınızı da yükselterek, 1 dakikadaki okuma hızınızı en az 2 hatta 3-4 katına çıkarmaya hazır mısınız? Öğrenciler, iş adamları, yöneticiler, politikacılar bu kurslara katılamaya başladılar. Böylece batıda hızlı okuma yaygın hale geldi. Türkiye’de hızlı okuma daha çok yenidir. Hızlı okuma; gözümüzün kaslarını eğitmeyi, gözümüzün çevik görmesini, görme alanını genişletmeyi, okurken satırların üstünde serseri gibi dolaşan gözümüze daha etkin bir şekilde ritim kazandırmayı ve bütün bunlar ile görme ile
Yaşam size dışarıdan gelen verileri ne şekilde anladığınıza bağlı olarak ya çekilmez bir hal alır veya bir cennete dönüşmese bile size yeni ve farklı bazı seçenekler sunar. Bu tam olarak dili ne şekilde yorumladığınıza bağlı olarak değişir. Yalnızca bir cümle sizi telaşa sürükleyebileceği gibi, aynı manaya gelen hatta aynı sözcüklerle kurulmuş bir başka cümle ise sizi rahatlatabilir. Bütün problemlerin temel noktası zihindir. Fiziksel rahatsızlıklar önce zihinsel düzeyde başlar. Hiçbir hastalık yoktur ki zihinsel bir sebebi bulunmasın. Zihninizi tanımanızı ve bedeninize güvenmenizi arzuluyoruz. İşte bu eğitim içerisinde biz, şuana kadar hiç duymadığınız ve görmediğiniz şekliyle zihninizi ve bedeninizi size tanıtıyoruz. NLP PRACTITIONER EGİTİMİ SİZLERE NELERKAZANDIRACAK? Bilinçdışı Zihnin Öğrenme Becerileri: Bilinçdışı zihnin çalışma prensiplerini öğrenerek, sizi sınırlayan alışkanlıklarınızı nasıl öğrendiğinizi keşfedip, sizi hedeflerinize gö