“Coach” Fransızca kökenli bir sözcüktür İnsanları bir yerden diğerine taşıyan araç, araba’ anlamındadır 1840’lı yollarda özel öğretmenler için kullanılırdı 1889 yılı ve sonraki yıllarda ise kullanım alanı spor oldu. Yaşam koçluğu süreci; ilk olarak bireylerin olasılıklarla dolu olan yaşamlarında ulaşmak istedikleri duygu, durum veya sonuçları belirlemekle başlar. Sonrasında oraya nasıl varılacağının cevaplarını bireyin kendisine buldurur ve ardından bu cevapların getirdiği sorumlulukları gerçekleştirebilecek istek ve motivasyonun kaynaklarını yine bireyin ortaya çıkarmasına yardımcı olur. Ayrıca bu değişimleri gerçekleştirebilecek inanca ulaşabilmesi için müşterinin kaynaklarını ortaya çıkarmasına öncülük ya da liderlik eder. Ek olarak gerekli olan yerlerde müşterinin yapılanma sürecine verilen desteğin eylem adımlarını da sürece taşıyarak kalıcı değişimler gerçekleştirilmesini sağlamak bir diğer önemli basamağı oluşturur. Bu basamakların tümü yaşam koçluğu denilen sürecin
Koçluk Sistemi, kişi yada kurum hedeflerini oluşturmada ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi aşamasında kişi yada kuruma yani danışanına bu süreçte yapılan yol arkadaşlığı ve danışmanlık sürecidir. style="mso-special-character:line-break"
Koçlar, psikolojik sorunları olmayan sağlıklı bireylerle çalışarak, onların, mevcut konumlarını, olmak istedikleri konumlara taşımaları konusunda onlara destek olacaktır.
Amerika ve Avrupa başta olmak üzere, tüm dünyada hızla yayılan Koçluk Sistemi çalışmaları sayesinde insanlar, kendi içlerinde bir yolculuğa çıkarak, kendilerini keşfetmelerini, kendi içsel farkındalığı ön plana çıkarmada, hedef oluşturmada, hayallerinin hayal dünyasından çıkıp gerçekleşmesine, hayatı çözüp, önündeki engel kaldırımlarını aşıp, hayata pozitif gözle bakan, neyi neden yapacağının bilincinde olan, başarmak, başarılı bir çıkış grafiği ile hayatını taçlandırma da ve hedeflerine en kısa yoldan ulaşman
Yaşam Koçluğu, gelişmekte olan ve hızla büyüyen bir alandır. Yaşam Koçları, danışanlarını, istekleri yönünde ve daha iyi bir yaşama ulaşabilmek için gereken desteği verir.
Koçluk; bir insanın gelişmesine, yeni bir beceri, yetkinlik veya davranış öğrenmesine, kendisi için koyduğu hedeflere ulaşmasına veya bir problemini çözmesine destek olmaktır. Sizlere yeni bakış açıları kazandırmak ve varlığını unuttuğunuz kaynakları, güçlerinizi açığa çıkarmak gibi profesyonel tekniklerle; çözümleri görebilen başarılı ve yüksek potansiyelli insanlar ve kurumlar olarak hayatınıza yeni bir yön verebilirsiniz. Koçluğun tercih edilmesinin ve bu kadar hızla yayılmasının nedeni, kısa zamanda etkin sonuçlar elde etmesidir.
Yaşam Koçluğundan yaşamının şu ana kadarki gidişatından şikayetçi, gelecek için yeni planlar yapmaya ve başta kendisi olmak üzere hayatındaki herkesi affedip geride bırakmaya hazır, yaratıcı, zeki, açık sözlü, varol
“Nöro” sözcüğü (“sinir” anlamına gelen Yunanca neuran kelimesinden türemiştir) davranışın tümüyle nörolojik bir işlemin sonucu olduğu ilkesini simgeler. “Linguistik” sözcüğü (“dil” anlamına gelen Latince lingua kelimesinden türemiştir) sinirsel işlemlerin dil ve iletişim sistemleri aracılığıyla anlatılarak, düzenlenerek ve sıralanarak modeller ve stratejiler haline getirildiğini gösterir. “Programlama” sözcüğü özgül sonuçlar elde etmek için bir sistemin bileşenlerini (NLP de duyusal temsilleri) organize etmeyi anlatır. Tahsiliniz ve mesleğiniz ne olursa olsun, çalıştığınız alanda muhtemelen, epey etkili olacak ve sizin açınızdan, öteki insan ya da insanlar açısından önemli özgül sonuçlar almanıza izin verecek şekilde, bir başkasıyla etkileşime girme deneyimi yaşamışsınızdır. Bu bazı önemli bilgilerin iletilmesi ya da öğrenilmesi, bir satış, bir problemin çözülmesi ya da bir başka şey olabilir. Bu deneyimin ertesinde halinizden hoşnut olsanı
Türkiye’de de son yıllarda, kişisel gelişim üzerinde yoğun bir şekilde durulduğunu sevinç ve memnuniyetle görmekteyiz. Ülkemizde insanlar, artık, genel başarılar yanında bireysel gelişmelere de önem vermektedirler. En başta gençler olmak üzere, insanımızın kültürel değerlerimiz zemininde, evrensel ölçülerle kendilerini yenileme ve geliştirme gayretleri sevindiricidir. Bireysel mutluluğa ve toplumsal huzura katkıda bulunacak bu tür gayretler, bizi, memnun etmektedir. Çocuklarınızı, güzel konuşan insanların bile, toplum önünde konuşma yaparken kendilerine güvenemeyebilecekleri konusunda ikna edin. Kendine güvenen insanların büyük çoğunluğu "konuşmadan önce düşünür" ve yapacakları herhangi bir konuşmadan önce ellerinden geldiğince çok hazırlık yapar. Bu nedenle çocuklarınızı hazırlık yapmaya ne kadar erken yaşta alıştırırsanız, o kadar iyi olur. İş ve sosyal yaşantısında başarılı olmak ve kendini geliştirmek isteyen herkes Doğru, güzel ve etkin konuşmanın temel kurallarını
Göz gördüğü sembolleri beyne gönderir. Beyin bu sembolleri alır, bizim ona daha önce tanıttığımız, kaydettirdiğimiz, yazdırdığımız sembollerle karşılaştırır. Eğer bu semboller önceden beyinde mevcut ise beyin onları tanır, anlamlandırır. Okunmuş olurlar. Gözün gönderdiği semboller beyin tarafından tanınmazsa okunmamış olur. Yani daha önce beyne tanıttığımız sembollerle veya sembol dizinleriyle okuyabiliyoruz. Yaşamımızın yüksek temposunda okumak bazen lüks olarak düşünülebiliyor. Genellikle okumak için ya hiç zaman ayırmıyoruz ya da çok az zaman ayırıyoruz. Bu kadar kısıtlı vaktimizde yavaş okuyarak zaman kaybetme şansımız yok. Etkin ve hızlı okuma teknikleri ile kısa süre içinde çok daha fazla bilgiyi alabilmeliyiz. Birçok insan, daha iyi anlamak için yavaş okuması gerektiğini düşünür. Bu yanlış bir düşüncedir. Aksine, yavaş okumak konsantrasyonu bozarak, anlama oranımızı düşürmektedir. Hızlı okuma ise anlama oranını, konsantrasyonu ve hatırlama oranı
Hızlı okuma; gözümüzün kaslarını eğitmeyi, gözümüzün çevik görmesini, görme alanını genişletmeyi, okurken satırların üstünde serseri gibi dolaşan gözümüze daha etkin bir şekilde ritim kazandırmayı ve bütün bunlar ile görme ile algılama arasında uyum sağlamayı amaçlar. Öğrenim hayatımızda, uğraşı alanlarımızda ve zevk için okumada, okumanın amacı amacı zihnin yetenek ve gücünü, kuvvetli fikir ve düşüncelere karşı kullanmak suretiyle geliştirmektir. Sürekli ve düzenli bir okuma uygulaması ile değişik fikirleri yargılama, bunlar üzerinde kurulmuş mantık ve muhakemeyi tespit etmede yetenekler kazandırmış olacaktır. Dünyaya bakışımızı okumayla genişletiriz, bilgilerimizi tabiattaki güzelliklerin inceliğini, düşünce çabukluğunu okumayla arttırırız. Kültürlü bir insan olmanın en etkili yolu okumaktır. İnsanlar bilgilerinin %80 ini okuyarak elde ederler, bu kadar bilgiyi elde etmekte de zaman kavramı devreye girmektedir; yani bilgiyi minimum sürede elde etmek hızlı okumak