• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Hedefe Yöneltilmesi

Kişisel Gelişim

Doğru Hedefe Yönelebilmesi İçin Kocanıza Pusula Olun. Bir tarihte iki delikanlı New York şehrinde bir pansiyon odasını paylaşıyorlardı. Bunlardan birisi Missouri mısır tarlalarından gelip New York'ta Amerikan Dramatik Sanatlar Akademisine devam eden hayalperest Dale Carnegie, diğeri ise Massachusetts'li bir köylü çocuğu olan J. F. Whitney idi. Dale'in anlattığına göre: Whitney, bir çiftlikte hayata atılmıştı. Günün birinde büyük bir şirketin müdürü olabilmek onun tek amacı idi. Whitney bu idealinde o kadar samîmi idi ki, şehirde daha sonra bir yazıcı olarak girdiği işe dört elle sarılmıştı. Hatta, şirkette olup bitenleri bir ân evvel kavrayabilmek için yemek saatlerini bile işine verdi. Fakat onun bu yoğun çalışması karşısında ne bir teşekkür etmek, ne de ücretini arttırmak kimsenin aklına gelmedi bile. Yalnız bir gün boş bir yer açılmıştı. İşverenleri bu işi Whitney'e verdiler. Whitney, yazıcılıktan tezgâhtarlığa, daha sonra büro şefliğine ve nihayet ma

Halkla İlişkiler

Kişisel Gelişim

HALKLA İLİŞKİLER KAVRAMI;İster özel ister kamu kuruluşu olsun, her kuruluş, toplumsal bir çevre içinde yer alır; bir yandan çevreyi etkiler, bir yandan da aynı çevreden etkilenir. Halkla ilişkiler; kuruluşun çevresiyle ilişkilerini, çevrenin kuruluş amaçları, işlevleri ve örgütsel davranış üzerindeki etkilerini öğrenmesiyle, kuruluşun çevresini etkilemesiyle ilgili anlayış, davranış ve yöntemleri içeren bir kavramdır. Bu nedenle halkla ilişkiler her kuruluşun, kuruluş yönetiminin çevreyi bilmesi, değerlendirmesi ve çevredeki değişimler karşısında sürekli önlem alması açısından önem taşır. Halkla ilişkiler aynı zamanda kuruluşun amaç, politika ve etkinliklerinin çevreye anlatılması ve benimsetilmesinde önemli bir role sahip bulunmaktadır. Halkla ilişkileri bu iki yönlü özelliği ile kuruluşların çevreleriyle ilişkileri içinde yer alan bir yönetsel işlev olarak kavramak gerekir. "Halkla ilişkiler nedir?" sorusuna somut yanıt vermek zordur. Tanım

Kendine Güvenme

Kişisel Gelişim

Öğrencinin yaptığı çalışmaya kendini vermesi, her şeyden önce, o işin üstesinden geleceği konusunda kendisine güvenmesini gerektirir. Yetersizlik duyguları içindeki bir öğrencinin, başarı sağlamak için, dikkatli bir çalışma ortamı içinde bulunması güçtür. Bu yönüyle, verimli çalışmada öğrencinin kendine güvenmesinin önemi hiçbir koşulda yadsınamaz. Güven eksikliği olan bir öğrencinin, yapacağı işte kendine güven duymasının en iyi yolu, o işi başaracağına kendisini inandırmasıdır. Bunun için kişinin kendine güven sağlayabilecek kadar küçük, ancak etkili kimi çareler araştırıp bulması gerekir. Böylesi bir kişinin, örneğin aynı konuda daha önce sağladığı bir başarısını düşünmesi ya da yapacağı çalışmayla elde edilecek sonucu bir an için düşlemesi, vb. biçimdeki iç telkinler yararlı olabilirler. Öğrenmenin temeli, dikkatin konu üstüne toplanmasına dayandığına göre; konuya kendini ve

Sevgi, Barış Ve Mutluluk

Kişisel Gelişim

İnsanoğlu kendi yaşamının anlamını ve kendi tanımını belirlerken diğer insanlarla olan ilişkilerini de anlamlandırmak durumundadır. Varoluşçu psikologlar kendini gerçekleştiren insanı tanımlarken onun başka insanlar (ötekiler) kavramına fazlasıyla önem verdiğini irdelemişlerdir. Söz gelimi Abraham Maslow, insanın kendini gerçekleştirmesinin bazı tutumlara bağlı olduğunu irdelerken insanın rasyonelliği ile duygu, değer yüklü moral yanını uzlaştırmaktadır. Ona göre kendini gerçekleştirmek en temel gereksinim olup; hoşgörülü olmak, dünyayla bütünleşmek, yetilerinin bilincinde, yaratıcı, aktif ve sorumlu olmak, kendine güven duymak, dünyadan bağımsız olmak, özgür olabilmek, problem görmek, bunları çözümlemek ve mutlu olmak gibi tutumların ateşleyicisidir. Yapılan araştırmalarda bu tutumları geliştirmeyen bireylerde kaygı düzeyinin (anksiyetenin) arttığı görülmüştür.

Bilimin Tarih İçindeki Kişisel Gelişim

Kişisel Gelişim

İlk bilimsel çalışmalar Çin ve Hint'te başlamış daha sonra Mısır ve Mezopotamya'da devam etmiş; bu coğrafyalarda astronomi, tıp, topografya, matematik, mühendislik gibi bilimlerin temelleri atılmıştır. Antik Yunan dünyasında doğa filozoflarının ilk nedenden yola çıkarak yaptıkları spekülatif doğa açıklamalarıyla oluşan doğa felsefesi Antik çağda olduğu gibi Orta Çağda da doğa bilimi olarak anlaşılmıştır. Bu dönemde filozofların hem felsefeyle hem de müzikten fiziğe kadar pek çok alanın olgularıyla ilgilendikleri görülmektedir. Pythagoras matematiğin, Archimedes de fiziğin temellerini atmıştır. Pythagoras, matematik ile müzik arasında bir bağlantı kurmuş, evrenin bir sayı uyumu olduğunu; kozmolojik düzenin temelinde matematik orantılar bulunduğunu ileri sürmüştür. Pythagorasçıların daha sonraki büyük başarıları astronomide olmuş; yeri evrenin mer

Tutum Kavramı

Kişisel Gelişim

Tutum bir kişiye atfedilen ve onun psikolojik bir nesneye ilişkin duygu, düşünce ve muhtemelen davranışlarını organize eden eğilimdir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere insanlar kendileri için psikolojik olarak mevcut olan her nesneye karşı bir tutum sahibi olabilirler. Hakkında tutum sahibi olunan bu nesnelere "tutum nesnesi" adı verilir. Örneğin arkadaşlarımız, eşyalar, olaylar, fikirler, dinler, okullar, kitaplar, bilgisayarlar birer tutum nesnesi olabilirler. Tutumun Bileşenleri Tutumun üç temel bileşeni vardır: a) Bilişsel bileşen: Tutum nesnesine ilişkin fikir, inanç ve bilgilerden oluşur. Örneğin bir bireyin bilgisayarlar hakkındaki tutumu onun bilgisayarlar hakkındaki bilgileri tarafından şekillenecektir. b) Duygusal bileşen: Kişinin tutum nesnesine ilişkin duygu ve değerlendirmelerinden oluşur. Bir tutumu bir inanç, bir gerçek veya bir olgudan ayıran en önemli özellik, tutumun bir duygusal bileşene sah

Güdü

Kişisel Gelişim

Güdü denince ilk aklımıza gelmesi gereken şey bireyi harekete geçiren ve davranışta bulunmaya iten güç olmalıdır. O halde güdü bir davranışı başlatan ve bu davranışın yön ve devamlılığını belirleyen bireye ait (içsel) bir güç olarak ifade edilebilir. İşte belirli hedefleri olan bu davranışlara güdüsel davranışlar adı verilir. Buradaki hedef olumlu ya da olumsuz olabilir. Olumlu hedefler yaklaşılmak istenen olumsuz hedefler ise kaçınılmak istenen hedeflerdir. Bunun dışında bazı hedefler doğuştan gelebilir. Örneğin; su içmek gibi. İşte bu tür hedeflere birincil hedefler adı verilir. Bazı hedefler ise öğrenme yoluyla sonradan ortaya çıkar. Başarılı olmak, itibar gibi. Güdüsel davranışlarımızın bazıları fizyolojik ihtiyaçlarla bazıları ise çevresel uyarıcılar ile ilgili olabilir: a) İçsel Güdüleyiciler: ihtiyaç fizyolojik bir düzeydeki eksikliktir. Güdüsel davranışların başlam

 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81