• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Kazanmak

Kişisel Gelişim

Her zaman kazanmaya ihtiyaç duyan, aşırı derecede rekabete, yarışmaya düşkün olan insanlar sonunda hiçbir şeyden zevk almamaya başlarlar. Kaybedecek olurlarsa çok fazla hayal kırıklığına uğrarlar ve eğer kazanırlarsa, bekledikleri gerçekleşmiş olacaktır. Richan Nxon 1972'de tekrar başkan seçilmek için yarışıyordu. Mümkün olduğunca fazla oy kazanmak için kampanyasında görev alanlara sahip oldukları her imkândan yararlanmalarını emretti. Yaptıkları en bilinen şey de, Watergate binasında toulunan Demokrat Parti merkezine gizli dinleme cihazları koymak için kapıyı kırarak içeri girmeleriydi. Fakat kampanyaya katılanlar da Nixon'ın, ‘kirli oyunlar’ adını taktığı sonu gelmeyen bu hileli oyunlara alet edilmişlerdi. Pizza salonlarına telefon edip muhalefetin ki adaylara verilmek üzere yüz adet pizza siparişi veriyorlardı. Sahte el ilanları dağıtarak muhalefet partisinin toplantısının iptal edildiğini bildiriyorlardı. Miting yapılacak salonlara telefon ederek bu salonlarda toplantı

Amacımız Ve Kalite Hedeflerimiz

Kişisel Gelişim

Arabanızın tekerlek lastiği uygun bir şekilde sıraya konmalı: Aksi halde sol taraftakiler sağ taraftakilerden farklı bir yönde olur ve arabanız çalışmaz. Gayeler, hedefler de böyledir. Onlar da aynı yönü göstermeli. Gayeleriniz, hedefleriniz birbiriyle çatışırsa, zıtlaşırsa, yaşamınız bundan etkilenir ve yürümez. Jorge Rarnos televizyon haberlerinde rakipsizdi. Amerika ve Latin Amerika'dan izlenebilen yayının baş sunucusuydu. Önemli politikacılarla röportajlar yapt! ve hayatını tehlikeye atarak Ortadoğu. Güney Amerika ve Avrupa'daki savaşlara görevli olarak gitme şansım elde etti. Ramos gerek mesleği, gerekse ekonomik haberlerle ilgili tahminleriyle çok iyi işler başarıyordu. Hatta kariyerinde daha da ilerlemeyi arzu ediyordu. ‘Gezegenlere hükmedenlerin kalplerine merakla bakmak ve tarihin değiştiği yerlerde bulunmayı’ istiyordu. Fakat Ramos yükselme hırsı yüzünden ailesini her zaman ihmal ediyord

Sayı Korkusu

Kişisel Gelişim

"Matematik", "hesaplama", "cebir", "kesirler", "iki den fazla haneli bölme", "çıkarma", "çarpma", "toplama" ve sayılar dünyası ile ilgili daha birçok benzeri sözcük, onları duyan insanların yarısından çoğuna korkudan küçük sancılar vermektedir. Neden? İyi ki bu alanda temel yeteneksizliğimiz olduğundan değil, matematikten "uzaklaşmaya eğitildiğimizdendir". Okulda matematiksel konular "akademik", "zor" ve "sadece gerçek beyinlere göre" şeklinde tanımlanmaktadır. İlk dönemlerde birçok çocuk çarpım tablolarını tekrar tekrar ezbere okumaktan çok çabuk sıkılıyorlar, başkaları ise ilk hesaplamalarının bazılarında başarısızlığa uğradıklarından, bu işte "iyi olmadıklarını" varsayıp başka konulara dikkatlerini yoğunlaştırıyorlar. Matematikle olan sorunlarımıza eklenen bir de sayıların özellikle erkeklerin sahası olduğu varsayımıdır. Bir çok okulda kızlar matematiği ilerletmekten aktif olarak caydırılıyorlardı. Gerçeklerden ziyade batıl inanç ve varsayıma dayalı olan bu karar,

Bellek

Kişisel Gelişim

İnsanoğlu çevreyle baş etmekte aklına dayanmaya ilk başladığı zamandan beri, mükemmel bir belleğe sahip olmak bireyleri güçlü ve saygın kılmıştır. ' Belirli insanların gerçekleştirdikleri şaşırtıcı anımsama başarıları o denli etkileyici olmuştur ki o insanlar efsaneleşmiştir. YUNANLILAR. Bellek ile ilgili bütünleşmiş fikirlerin ilk nerede ve ne zaman ortaya çıktığını söylemek zordur. Ancak ilk ustalıklı kavramların İsa'nın doğumundan altı yüzyıl evvel Yunanlılara atfedilebileceğini söylemek makul olur. Şimdi geçmişe bakınca, özellikle onları ileri sürenlerin dünyanın tanıdığı en

Hedeflerinize İnanmalısınız

Kişisel Gelişim

Bir yaz mevsimi, kuraklık küçük bir köydeki ekin için tehdit oluşturmaya başladı. Sıcak bir Pazar günü Hoca cemaatine şöyle dedi, 'Bizi yağmur duasından başka hiçbir şey kurtaramaz. Eve gidin, dua edin, inanın ve gelecek pazar Allah yağmur yağdıracağı için teşekkür etmeye hazır olarak gelin.' İnsanlar kendilerine söylenenleri yaptılar ve bir sonraki pazar camiye geldiler. Ama Hoca onları görür görmez kızdı. 'Bugün dua edemeyiz. Henüz yeterince inanmıyorsunuz.' dedi. 'Ama' diye itiraf ettiler, 'Dua ettik ve gerçekten inanıyoruz.' inanmak mı^' diye sordu hoca, 'O zaman nerede şemsiyeleriniz?' Dış dünyamızda bir şeyler olmadan önce, iç dünyamızda bir şeyler olmalıdır. Birisi yazdığınız o hedefi gerçekleştirecek. Bu neden siz olmayasınız? Birisi yapmışsa, siz de yapabilirsiniz. 'O yaptıysa, ben daha iyisini yaparım!' deyin. Koşullar ne olursa olsun

Hedefiniz Nedir?

Kişisel Gelişim

Birçok kişiye 'Hedefiniz nedir?' diye sorulduğunda, 'Mutluluk istiyorum, huzur istiyorum, başarılı olmak, çok para kazanmak, özgür olmak istiyorum.' şeklinde cevap verirler. Bunlar birer hedef değil, sadece istek ve arzulardır. Hedefler belirgin ve ölçülebilir olmalı. Güzel rüyalar görebilirsiniz; işyerinde değerinizin bilinmediğini, daha iyi bir iş bulabileceğinizi, büyük projelere imza atacağınızı, bir gün şansın size de güleceğini ya da bir gün sizi zengin edecek bir makina icat etmenin düşünü de kurabilirsiniz. Paparazzi ve po pstar programlarını seyredip, günün birinde sizin de ünlü olabileceğinizin hayalini de kurabilirsiniz. Genç yaşta spora yönelebilseydiniz, ünlü bir futbolcu olmuş olabileceğinizi hayıflanarak düşünebilirsiniz. Tek çözümün ülke dışına kaçmak olduğunu da düşünebilirsiniz. Ama eylem planı oluşturup, ilerlemenizi ve aldığınız sonuçları değerlendirebileceğiniz net bir hedef belirleyemiyorsanız, istekleriniz hoş bir rüyadan öteye gidemez. Hedefiniz bütü

Duygular Ve Karar

Kişisel Gelişim

Doğru ile yanlışı ayırt edebildiğimiz halde neden yanlış kararlar alıyoruz? Kararlar alsak bile, neden sonuna kadar arkasında durmuyoruz? "Yarın sabah saat yedi buçukta kalkacağım" dedi genç kız... Sonra ertesi günün programını yaptı... "Duş... Kahvaltı... Evden çıkış..." diye başlayarak.. Önemli bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere alışveriş merkezine gidecekti. Sonra öğle yemeğinde uzun zamandır görmediği bir arkadaşı ile buluşacaktı. Öğleden sonra bir iş randevusu vardı. Saati sabah 7.30'd a çalarken "Duş yapmasam da o-lur" diye düşündü... "Yarım saat daha kestireyim..." Bir yarım saat daha için kahvaltıdan da vazgeçti... Alışveriş mi? O kadar da önemli değildi canım... Ertesi güne kalabilirdi. Öğleye kadar uyuşa ne kadar iyi olacaktı. O kadar sıcak ve çekiciydi ki, yatak... Öğle yemeğinde, arkadaşı ile buluşma mı? Bunca zamandır görüşmemeler de ne olmuştu yani? Birkaç gün sonra yese/er yemeği ne olurdu ki?. Bir telefon eder, yok canım, y

 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83